IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2015 10:10
KULA DEVLET HASTANESİ KULAK BURUN BOĞAZ UZMANI OP. DR. MEVLÜT ÇETİN GEÇMEYEN ÖKSÜRÜK VE HAPŞIRMA NEDENLERİ İLE İLGİLİ UYARILARDA BULUNDU.
Kula Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Mevlüt Çetin geçmeyen öksürük ve hapşırmaların bahar nezlesi olabileceğini söyledi.
Op. Dr. Çetin yaptığı açıklamada, “Gece yattığınızda geniz akıntısı, öksürük, gün içerisinde de sürekli hapşırma, burun akıntısı ve kaşıntısı problemi yaşıyorsanız, bu durumun sebebi alerjik rinit olabilir. Alerjik rinit, ortamda bulunan alerjenin nefes alma esnasında burun iç yüzeyine yapışması sonucu duyarlılığı olan kişilerde; hapşırma, burun akıntısı, burun ve genizde kaşıntı, burun tıkanıklığı ve damakta kaşıntıya neden olan bir hastalıktır. Burun akıntısı devam ettiği için hasta geceleri geniz akıntısı ve öksürük ataklarından yakınır; gündüz ise sürekli geniz temizleme ihtiyacı olur. Alerjik rinit hayatı tehdit etme özelliği olmayan; ancak hastanın günlük aktivitelerini etkileyerek yaşam kalitesini belirgin şekilde bozan bir hastalıktır. Alerjik yakınmalar bu hastalarda; baş ağrısı, burun kanaması, uyku bozuklukları, konsantrasyon bozuklukları ve performans düşüklüğüne neden olur. Konsantrasyon bozukluğu nedeniyle hasta çocuk ise okul başarısı, erişkinse iş başarısı düşer. Bunlar da uzun vadede ruhsal bozuklukların çıkmasına neden olabilir." dedi.
Çetin, “Alerjik rinit 3 ayrı kategoride incelenebilir. Bunlardan bir tanesi, yıl boyu süren alerjik rinit yani; ev tozu akarı, mantar, ülkemizde seyrek olan hamam böceği, kedi, köpek, kuş gibi evcil hayvanlar ve bitki polenlerine bağlı olarak görülebilir. Mevsimsel alerjik rinit yani; ağaç, ot, yabani ot, hububat polenine bağlı oluşan alerjidir. Yıl boyu süren ancak mevsimsel artışlar gösteren alerjik rinit ise sorumlu alerjenler yani; “mite”lar ve polenlerdir.” dedi
Kula Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Mevlüt Çetin “Alerjik rinit, genellikle alerjik konjonktivit (göz nezlesi), alerjik sinüzit veya astımla birliktelik gösterir. Alerjik konjonktivit eşlik ettiğinde gözlerde yanma, batma, kaşınma, sulanma gibi bulgular da görülebilir. Yine bu hastalarda eğer alerjik sinüzit varsa; geniz akıntısı, baş ağrısı, gece gelen öksürük nöbetleri olabilir. Ayrıca alerjik rinit, kronik (müzmin) sinüzit ve orta kulak iltihabının en sık saptanan nedenidir. Alerjik rinitli hastalarda bronş alerjisi yani alerjik astım sıklığı ve riski çok daha yüksektir (2-8 kat). Alerjik rinitlilierdeki alerjik astım sıklığı ortalama yüzde 25-30’dur. Ayrıca alerjik astımlı hastaların yüzde 70’inde alerjik rinit öyküsü vardır. Bu nedenle alerjik rinit tanısı konan çocuk ve genç erişkinler alerjik astım açısından da değerlendirilmeli ve izlenmelidir. Astımın da birlikte görüldüğü hastalarda, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi, öksürük gibi bulgular olabilir." dedi.
SİGARA DUMANI ALEJİNİN ORTAYA ÇIKMASINDA BÜYÜK ROL OYNUYOR
Op. Dr. Çetin açıklamasını şöyle tamamladı: “Solunum yolu alerjisine yol açan alerjenler haricinde; stres, hava kirliliği, sigara dumanı, deterjan ve parfüm gibi kimyasal maddeler de alerjik yakınmaların ortaya çıkmasında ya da artmasında tetikleyici rol oynar. Tanı için muayene ve birtakım tanı testleri yapılmalıdır. Kişinin şikayetlerinin hangi alerjene bağlı olarak ortaya çıktığını saptamak için ’Alerji deri testleri’ uygulanabilir. Tedavide temel yöntem, tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjenden korunmaktır. Alerjik rinit tanısı kesinleştirildikten sonra tedavi için izlenecek yol, alerjilerden kaçınma ve korunma, ilaç tedavisi ve seçilmiş hastalarda aşı tedavisi uygulanması şeklindedir.”