Güncelleme Tarihi:
PARTİSİNİN İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISINA KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda yapılan partisinin Manisa İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Konuşmasına maden kazasında hayatını kaybeden 301 şehide Allah'tan rahmet diyeyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlara Manisa'nın yerel yönetimlerinin de kazanılması talimatını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin dış ticaret hacmi bakımından 7'nci büyük kenti olan Manisa'nın sanayiden tarıma harekete geçirilecek çok potansiyeli bulunuyor. Daha çok çalışarak, daha çok gayret göstererek belediyeden, milletvekillerine kadar Manisa'nın hak ettiği düzeye yükseltileceğine inanıyoruz. O zaman uyum, işbirliği içinde sereferberlik ruhuyla hayata geçirme imkanımız olacaktır. Ak Parti teşkilatları olarak bu konuda en büyük görev size düşüyor. Şimdiden çalışmaya başlayarak kentimizde kapısını çalmadık ev, işyeri, sıkmadık el, kazanılmadık gönül bırakmayacak bir programı uygulamaya başlamalıyız. Gerek genel başkan olarak şahsım, gerekse diğer arkadaşlarımız, daima sizlerin yanında olacağız. Hedeflerimize ulaşabilmemiz önümüzdeki aylardaki çalışmalara bağlı" dedi.
'BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA VEFASIZLIK GÖSTERME NİYETİMİZ YOKTUR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisindeki bazı belediye başkanlarının istifasına da değinerek, şöyle konuştu:
"Hem içerde, hem dışarda ne kadar şer güç varsa, hepsi ülkemizi yıkmak için var gücüyle çalışıyor. Surda bir delik açmak için uğraşıyorlar. Bizim verebileceğimiz en güzel cevap, milletimizle bütünleşerek seçimlerde mümkün olan en yüksek desteğe ulaşarak mücadele etmektir. Seçime hazırlandığımızı unutmamalıyız. Hiç kimsenin kendi kişisel ajandasını, kişisel kariyer planını, kişisel hırsını Ak Parti'nin üzerinde tutmaya hakkı yotur. Teşkilatlarda ve belediyelerde başlattığımız değişim süreci ülkemize ve milletimize ve karşı sorumluluklarımızı çok daha güçlü şekilde yerine getirme amacı taşıyor. Yoksa bizim ne teşkilatlarımızda görev yapmış arkadaşlarımıza, ne belediye başkanlarımıza vefasızlık gösterme niyetimiz asla yoktur, olamaz. Milletimizin beklentilerine cevap verebilmek şer şebekeriyle mücadeleye sıkı şekilde hazırlanabilmek için bu değişimi gerçekleştireceğiz, bu süreci devam ettireceğiz. Hiç kimse Ak Parti'nin üzerinde değildir. Ak Parti de Türkiye'nin üzerinde değilidir. Bizlerin hem partimize, hem ülkemize karşı sorumluluklarımız meseleye başka türlü yaklaşmamızı gerektiriyor. Türkiye yeni bir kurtuluş savaşı veriyor. Türkiye geleceğini inşa ediyor derken, bunlar öylesine söylenmiş sözler değildir. Ülkemiz önemli atılım dönemlerinin neredeyse tamamını kaçırdı. Dünyanın önemli ülkeleri teknolojiye sanayiye odaklanırken, biz iç meselelerle uğraşmak zorunda kaldık. İnsanın bunlara ihmal demeye dili varmıyor. Dünya böyle bir dönüm noktasından geçiyor. Bizim bugün yanlış tercihlere, ihmallere karşı hissiyatımız neyse, bugün doğrusunu yapmazsak, sonraki nesillerin bize olan hissiyatı da bu olur. Böyle bir vebalin altına giremiyiz. Tarihe olan sorumluluğumuzun bilinciyle gece gündüz çalışmak zorundayız. Bu şekide düşünün ve davnanın. Ben sizlere güveniyorum, inanıyorum. Teşkilatlarımızın da bize güvendiklerini ve inandıklarını biliyor ve hepsine teşekkür ediyorum."
ŞEHİT POLİS FETHİ SEKİN'İ ANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman şehit polis memuru Fethi Sekin'i anarak, "Kardeşlerim önceki gün 1 Kasım tarihi, hemen Manisa'nın yanındaki İzmir'de 5 Ocak'ta teröristlere meydan okurken şehit verdiğimiz bir kahramanın doğum günüydü. İzmir Adliyesi'nde teröristlerin gerçekleştirmek istediklerini cesaretiyle önleyen kahraman polisimiz Fethi Sekin'den söz ediyorum. Şairin 'kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için' diye tarif ettiği bu cesur yürekli polisimizi rahmetle, saygıyla, şükranla yad ediyorum. Mekanın cennet olsun" dedi.
'BİZ BU ALÇAK OYUNU MUHAKKAK BOZACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın önemine dikkat çekerek, verilen mücadelede pes edilmeyeceğini, diz çökülmeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye 15 Temmuz'ta tankların arasına dikilip, dağları, şehirleri terösitlere dar eden kahramanlarımız sayesinde hala dimdik ayaktadır. İş başa düştüğünde canı canına tüm varlığını feda eden o yiğitler sayesinde geleceğimize, hayata güvenle bakabiliyoruz. Suriye ve Irak'ta oynanan oyunları bozma iradesini bu şekilde ortaya koyabiliyorsak, bunda siyasi kararlılık kadar kahramanlarımızın payı vardır. Diğer alanlarda ne söylerseniz söyleyin bir karlışılığı olmuyor. Ülkemizi terör örgütlerinin bataklığına çekmek için tezgah kuranların anlayamadığı gerçek şudur: Biz bu coğrafyadaki toz zerresini, su damlasını biliyoruz. Onlarını paraları, gelişmiş silahları olabilir ama, bunların etkisi bir yere kadardır. Bu coğrafyadaki her şeyin bir görünen yüzü vardır, bir de görünmeyen. Onlar gördüklerine bakarak plan yaparlar, biz adımlarımızı farklı parametrelere bakarak atıyoruz. Zengin bir tecrübeyle bakıyoruz. Şu an bölgemiz birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla oluşan güç dengesindeki çözülmenin en kanlı dönemini yaşıyor. Milyonlarca masum insan, bu kanlı değişimi canlarıya ödemek zorunda kalıyor. Bombalarla parçalanan bedellerin batıdaki karşılığının rakamlar ve istatistikten öte geçemediğini üzülerek görüyoruz. İnsan hakları, demokrasi dersi vererler, masumların kanı üzerinen ikbal devşirmenin hesabını yapıyor. Bu devran böyle devam edemez. Biz bu alçak oyunu muhakkak bozacağız. Pes etmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Bedelini şehitlerin kanıyla ödediğimiz bağımsızlığımızdan asla ödün vermeyeceğiz."
'MİLLET F16'LARIN ALTINDAYDI SEN NEREDEYDİN?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini ismini söylemeden şu sözlerle dile getirdi:
"Tüm saldırı ve sabotajlara rağmen hedeflerimize emin adımlarla yürüyoruz. Projelerimizden taviz vermiyor, yol haritamıza uygun çalışıyoruz. Her imtihan her imkandır. Bu durumu, ülkemiz ve milletimiz için fırsata çevirecek politikaları tek tek hayata geçiriyoruz. 15 Temmuz'da Marmaris'ten Türkiye'ye çağrımızı yaptığımızda 81 vilayet meydanlara döküldü. Herkes meydanlara dökülürken birileri de nerelere sığınacağının hesabını yaptı. Biz Yeşiköy Havalimanı'na gelirken, tüm millet Yeşilköy Havalimanı'na yürürken, on binler orada birikmişken, ana muhaleetin başındaki zat da oraya inmişti. Oraya indiğinde tanklar oradaydı. Tanklar oradayken kendisi adamını gönderiyor, önce gerekli görüşmeler yapıyor, tanklar çekiliyor, kendisini alacak araba geliyor ve arabaya biniyor ve oradan Bakırköy Belediyesi'ne gidiyor. Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde misafir oluyor. Oradan, televizyondan o gece tüm gelişmeleri izliyor, çayını yudumluyor. Hala o gecenin o gelişmelerini, o gelişmelerinin arkasına sığınarak kendini utanmadan savunma yoluna gidiyor. Bir başka programda diyor ki; eğer darbe girişimi olsa, tankların önüne önce ben çıkarım diyor. Hadi çıksaydın, niye çıkmadın, niye kaçtın? Millet oradaydı. Millet F16'ların altındaydı, sen neredeydin? Bakırköy Belediye Başkanı'nın evindeydin. Çok enterasan, 'oteller o gece kapalıydı' diyor. Bu iş yürek işi yürek, kürek işi değil. Şimdi altından kalkamadıkları için 'diktatör, faşist'. Senin bunları söylemenin kıymeti harbiyesi yok. Benim milletim bu evladının ne olduğunu çok iyi biliyor. Biz milletimize efendi olmaya değil, biz bu millete hizmetkar olmaya geldik. Bu yola böyle çıktık. Bu şahısta yalan üstüne yalan var. 7 Ağustos davetine Sayın Bahçeli 'evet' dedi. Önce ana muhalefetin başındaki zat 'hayır' dedi. Sonra etrafındakiler bastırdı ve gelmeyi kabul etti. Geldikten sonra da çok fazla dayanamadı. O dayanışma, karrdeşlik, barış anlayışından hemen sıyrılıp çekildi. Çünkü bu zatın bu ülkede birlik berebarlik, dayanışma, kardeşlik anlayışı yok."
'CHP PENSİLVANYA'NIN PARTİSİ HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'yi eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kardeşlerim, benim sizden isteğim şu; böyle bir anamuhalefet evlere şenlik, varsın olsun. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları sadece sloganların partisi olmayacağız. Bütün hizmetlerimizi yaptıklarımızı A'dan Z'ye milletimize anlatacağız. Manisa tüm ilçeleriyle A'dan Z'ye 17 ilçesi nerede ne yapılmış, bunu bilmesi lazım. Bunu anlatacaksınız. 15 yılda bu iktidar, bu yatırımları yapmış. Birileri diyor ki; gençlerin arasında Ak Parti gençliğinin sayısı eriyor', öyle mi? (Hayır) O zaman bunu hayata geçireceksiniz. Lise son sınıflar oy kullanıyor. Bunun çalışması içinde olacaksınız. 2019'da sandıkları bizim gençliğimiz, bizim kadın kollarımız, ana kadememiz patlatacak. İnşallah Allah'ın izniyle 2019'daki Mart ve Kasım seçimlerinde, Türkiye'deki bu değişim, dönüşüm seçimlerinde arka arkaya inşallah hem Manisa'da belediyeyi ve belediyeleri, hem de inşallah milletvekili seçimini ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni biz kazanacağız. Tabi Türkiye'de anamuhalefet koltuğu uzun zamandır boş. CHP bırakın anamuhalefeti, siyasi parti üyeliğini bile kaybetmektedir. İçler acısı. DHKPC'den, bölücü terör örgütüne kadar çiçek atmadıkarı, destek çıkmadıkları illegal yapı kalmadı. Atatürk'ün partisi iddasındaki CHP, bugün Pensilvanya'nın partisi haline dönüşmüştür. Bir dönem iktadara gelmek için yolu vesayet odaklarına emir kulu oldular, şimdi Pensilvanya'daki şarlatana kapıkulluğu yapıyorlar. Okyanus ötesindeki efendilerine şirin görünmek için 15 Temmuz direnişini dahi sulandırmaktan çekinmiyorlar. Ülkemizin FETÖ ile mücadelesine ket vurmak için yapmadıklarını bırakmadılar. 'Kontrollü darbe' diyorlar. Millete kurşun sıkanlara 'ana kuzusu' diye sahip çıkıyorlar. Burada amaç diyet borcunu, koltuk borcunu ödemek."
CHP'YE SİYASİ KADAVRA BENZETMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin siyasi kadavra olduğunu öne sürerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Geldiği yeri birilerinin lütfuna, kumpasına borçlu olan bir genel başkandan farklı hareket etmesini beklemiyoruz. Sayın Deniz Baykal'ın ziyaretine gidiyor, 'aday değilim' diyor, ertesi sabah bakıyorsunuz ki adaylığını açıklıyor. Akşam başka, sabah başka. Sorun, CHP'nin içinde bulunduğu tükenmişliğin geçici bir bunalım olmaktan çıkıp, kalıcı arıza haline gelmesi. CHP siyaseten tükenmiş, bitmiş bir parti olarak adeta siyasi kadavra haline gelmiştir. Millete söyleyecek ne tek sözleri, ne tek projeleri vardır. Çok daha vahimi ise yalanla siyaset gemisini yürütebileceklerine inanmalarıdır. Fikrin olmadığı yerde küfür olur. Vizyonun olmadığı yerde, hakaret olur. Kelamın, sözün gücüne güvenmeyenler, hakaret yoluna başvururlar. Siyaset icbar değil, ikna sanatıdır. Rahmetli Namık Kemal 'zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş' diyor. Bunların da zihni fukaralıkları dillerine vuruyor. Onları kendi çukurlarında bırakacak, milletimizle el birliği, gönül birilği içinde 2023 hedeflerimeze yürümeye devam edeceğiz. Sen doğru ol, eğri belasını bulur. Bunlarda her seçimden milletimizden gerekli uyarıyı alıyorlar, ama bir türlü akıllarını başlarına toplamıyorlar. Ak Parti olarak edebimizi sonuna kadar koruyacağız."
Taylan YILDIRIM / MANİSA, (DHA)