Dr. Özkılıç: "Hasta Olmamak İçin Sahura Kalkmalıyız"

Güncelleme Tarihi:

Dr. Özkılıç: Hasta Olmamak İçin Sahura Kalkmalıyız
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2015 14:17

ÖZKILIÇ “HASTA OLMAMAK İÇİN SAHURA KALKMALIYIZ

Kula Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. İbrahim Özkılıç, sahur yapmadan oruç tutmanın açlık süresini 18-20 saate çıkaracağına işaret ederek, bunun sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Özkılıç, Ramazan ayında dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde gerekli besin ve sıvı alımının sağlanması gerektiğini belirtti. Özkılıç ayrıca yaz mevsimine denk gelen Ramazan ayında sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak yeterli sıvı alımı sağlanamazsa vücutta su ve mineral kaybına bağlı sağlık problemlerinin gelişebileceğini söyledi.
Sahurda mutlaka yemek yenmesi gerektiğini kaydeden Özkılıç, "Sahur yapmadan oruç tutmak, yatmadan yemek yemek ya da gece kalkıp sadece su tüketerek oruç tutmak, açlık süresini 18-20 saate çıkarmaktadır. Günlük enerji ihtiyacı yeterli miktarda karşılanamadığı takdirde gün içinde kan şekeri düşüklüğü, baş ağrısı, halsizlik, uyku isteği, konsantrasyon azalmasına sebep olabilir. Bu yüzden sahur menüsünde yeterli ve kaliteli protein kaynağı olarak yumurtayla birlikte peynir, ceviz ve yeşilliklerden oluşan kahvaltıda açık çay veya ayran tüketilebilir. Başka bir alternatif ise çorba, sebze yemeği, kepekli ekmek ve yoğurttan oluşan bir öğün olabilir." dedi.
İftarın ise iki ana öğün olarak yapılması gerektiğini belirten Özkılıç, "Önce kahvaltılıklar, kuru meyveler ve çorba ile iftara başlanmalı. 20-30 dakika ara verdikten sonra az yağlı, haşlama veya fırında yapılmış sebze veya et yemekleri, salata, lif içeriği yüksek bulgur pilavı, kepekli makarna, kepekli ekmek ile ikinci öğünü tüketmek iyi bir seçenek olabilir." diye konuştu.
İftarda, yağlı, kızartma ve kavurma türü besinlerin tercih edilmemesini de tavsiye eden Özkılıç, iftarda uzun süreli açlıktan sonra hızlı besin tüketiminin ilerleyen saatlerde mide ve sindirim sorunlarına sebep olabileceğine işaret ederek, bu yüzden iftarda yemeklerin yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek tüketilmesi gerektiğini kaydetti. Özkılıç, iftarda yemek sonrasında tatlı tüketilecekse ağır şerbetli tatlılar yerine hafif sindirimi kolay güllaç, sütlaç, muhallebi gibi sütlü ve meyveli tatlıların yenilmesini, iftardan sonra ise dinlenmeye geçmek yerine hareket edilmesini, kısa mesafeli yürüyüş yapılmasını önerdi.
Özkılıç, hamileler ve emziren anneler ile şeker, kalp ve tansiyon gibi kronik hastalığa sahip devamlı ilaç kullanması gerekenlerin ise sağlıkları açısından oruç tutmamaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!