Güncelleme Tarihi:
MANİSA'nın Alaşehir İlçesi Sağlık Müdürü Dr. Gülistan Güngör, ramazan ayının sona ermesiyle birlikte bayramda ağır yemek ve şerbetli tatlılardan kaçınılması uyarısında bulundu.
Alaşehir İlçe Sağlık Müdürü Dr. Gülistan Güngör, Ramazan Bayramı için beslenme önerilerinde bulunarak, özellikle oruç tutanları uyardı. Ramazan ayı boyunca oruç tutup, günlük beslenme iftar ve sahurda yenilen yemeklere bağlıyken, vücudun birden yeme özgürlüğüne kavuştuğuna dikkat çeken Güngör, bundan sonra güne mutlaka kahvaltıyla başlanması gerektiğini belirtti.
UYULMASI GEREKENLERİ ANLATTI
Doğru beslenme yöntemini anlatan Dr. Gülistan Güngör, "Bayram vazgeçilmezi el açması börek ve tatlıları tüketirken ölçüye dikkat edilmelidir. Tatlılar, öğünlerden hemen sonra yenilmemelidir. Tatlı yerken yanında açık çay, kahve, su gibi sıvı almaya özen gösterilmelidir. Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenilmemelidir. Mümkün olduğunca yağda kızarmış şerbetli tatlılardan, özellikle yaz aylarına denk gelen tatil ve bayramlarda kaçınmak gerekir. Daha çok dondurma, meyveli tatlılar, sütlaç, puding, kazandibi gibi sütlü tatlılar tercih edilmeli. Günlük olarak tüketilmesi gereken 8-10 bardak suyu kahvaltı, öğle ve akşam olarak 3 ana öğünde, öğüne yakın 2'şer bardak su içerek tamamlayabilirsiniz. Sıvı alımına katkı sağlayan en önemli diğer içecek ayrandır. Maden suyuyla birlikte tüketebilirsiniz. Maden suyundaki mineraller, ayranla birleşince vücuda daha yararlı hale gelmektedir. Kefir, cacık, şekersiz limonata ve kompostoyu da tercih edebilirsiniz. Tatilde 3 ana öğün düzenini bozmadan, beslenmeye devam etmek önemlidir" dedi.
ÜÇ ÖĞÜN BESLENMEDE DİKKAT EDİLECEKLER
Düzenli üç öğün beslenmede nelerin tüketilebileceğinden de bahseden Dr. Gülistan Güngör, "Kahvaltıda poğaça, simit, krep gibi hamur işi besinler ve tatlılar az miktarda tüketilmelidir. Reçel, bal, çikolata ezmesi gibi tatlı besinleri kahvaltının sonunda 1-2 tatlı kaşığı olarak tüketebilirsiniz. Kahvaltıda işlenmiş sucuk, sosis, salam gibi et ürünlerini az sıklıkta tercih edilmelidir. Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanların uyguladıkları diyete, bayram süresince de uymaya özen göstermelidirler. Tüm bireylerin yanı sıra özellikle yaşlı ve tansiyon hastaları, gün boyu çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekleri fazla miktarda tüketmemelidirler. Özellikle öğle saatlerinde kırmızı veya beyaz et, sebze, tahıllı besinlerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Akşamları ise daha çok beyaz et, sebze, salata gibi bir öğün yapılmalıdır. Akşam öğünlerinde karbonhidratları sınırlandırmanın kilo kontrolünde oldukça önemi vardır. İki öğünde de fırın, ızgara veya buğulama gibi yağda pişmemiş et olan proteinli besinler, daha uzun süre tok kalmamızı sağlayacaktır. Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yemek, Ramazan'dan sonra gece yeme alışkanlığı seklinde sürdürülmemelidir" dedi.
KABIZLIĞI ÇÖZEBİLECEK YÖNTEMLER
Kabızlık konusuna da değinen Dr. Gülistan Güngör, "Kabızlık, bayram ve tatil gibi dönemlerde çoğunlukla yaşanan şikayetlerdendir. Özellikle her öğünde 1 kaşık yağ eklenmiş salata tüketmek, su tüketimini 2 litrenin altına düşürmemek ve öğün düzenini sağlamak bu şikayetleri azaltabilmektedir. Bayramda şeker ve şekerli ürünleri aşırıya kaçmayacak miktarlarda almaya ve satın alırken Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan izinli olmasına, son kullanma tarihinin geçmemiş ve ambalajının bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir. Bayramı tatilde geçirecek olan kişiler, uyandıktan sonra kumsalda, koşu bandında 40 dakika yürüyüş, gün içinde 2 kez birer saat yüzme gibi aktiviteler yapabilirler. Tatilde yapacağınız bu aktiviteler, kaçamak besinleri yakma konusunda oldukça yararlıdır. Yapılacak sporun şiddeti, türü kişiye göre değişebilir. Bayram tatilini aile ziyaretleri ve evde dinlenerek geçirecek olan kişilerin de yine aldığı fazla kalorileri yakmak için aktiviteye ihtiyacı olacaktır. Ziyaretlerine giderken yapacakları yürüyüşler bu konuda etkili olabilir" dedi.
Nurettin DOĞAN / ALAŞEHİR (Manisa), (DHA)
FOTOĞRAFLI