Bağımlılığa Karşı Bağımsızlık Sözü Verdiler

Yunusemre Toplum Sağlığı Merkezi tarafından bağımlılık yapan maddelere karşı farkındalık oluşturmak için başlatılan eğitim seminerleri tüm hızıyla devam ediyor. Okullarda verilen eğitimlerin yanı sıra fabrikalarda da eğitimler verilirken aralık ayı içinde çıraklık eğitim merkezi öğrencileri çalıştıkları fabrikalarda ziyaret edildi ve 150 gençten bağımlılık yapıcı maddelerden uzak duracaklarına dair söz alındı. Bağımlılığa karşı bağımsızlık sözü veren gençler, sözlerinin karşılığında sembolik imzalar verdi.
Yunusemre Toplum Sağlığı Merkezi ilçede “Bağımlılık nedir? Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve korunma yolları” kapsamlı eğitim çalışmalarına devam ediyor. Çalışmalar kapsamında Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Rehberlik Birimi ile işbirliği yaparak, aralık ayı içinde ilçe sınırları içinde bulunan Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikalarda çalışan Mesleki Eğitim Merkezi çıraklık öğrencileri ve öğretmenleri fabrikalarında ziyaret edildi.
150 GENÇ SÖZ VERDİ
Sarıgözoğlu Kalıp Fabrikasının her iki şubesi ve Tirsan-Kardan Otomotiv Fabrikasına yapılan ziyaretlerde, Yunusemre TSM Başkanı Uzm. Dr. Ümit Atman tarafından “Bağımlılık yapıcı maddeler ve Sentetik uyuşturucular-Korunma Yolları” konulu eğitim semineri verildi. Çıraklık öğrencilerinden ‘Gençliğine ve geleceklerine sahip çıkacakları, her türlü bağımlılık yapıcı maddeden uzak duracaklarına dair’ söz alınırken, sözün karşılığı olarak da sembol imzalar toplandı. Yaklaşık 150 kişilik bir gruba verilen eğitimler gerek öğrenciler gerekse öğretmenler tarafından memnuniyetle karşılandı. Eğitimlere 10 öğretmen eşlik ederken Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Rehberlik Birimi yetkilileri Yunusemre TSM Başkanlığına ve emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Yunusemre Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Uzm. Dr. Ümit Atman, “Bağımlılık zarar verici sonuçlar doğurmasına karşın, zorlantılı bir şekilde madde arama ve kullanma ile karakterize süreğen ve tekrarlayıcı bir beyin hastalığıdır. Bu hastalığa zarar verici davranışlar da eşlik etmektedir. Bağımlılık, hem beyni hem de davranışları etkileyen bir hastalıktır. Ancak bu hastalığın önlenebilir bir hastalık olduğunu unutmamak gerekir. Bağımlılığın ne hızda gelişeceği birçok etmen tarafından belirlenmektedir. Genetik yatkınlık, yani ailede var olan bağımlılığın kalıtımsal olarak geçişi, kişinin kendi biyolojik özelliklerinin de dahil olduğu birçok etmen bağımlılıkta rol oynar. Tüm uyuşturucu/uyarıcı maddeler potansiyel olarak zarar vericidir ve kullanımları ile ilişkili olarak yaşamı tehdit edici olabilirler. Ergenlik döneminde yargılama ve karar verme becerileri hala gelişmekte olduğu için, gençlerin riski doğru değerlendirme yetileri kısıtlı olmaktadır. Bunun sonucunda gençler madde kullanımına yönelebilirler. Madde kullanan gençlerde aile ve okul sorunları, okul başarısızlığı, sağlık sorunları ve yasal sorunlar gelişmektedir. Oysa gençler madde kullanımının zarar verici etkilerini algıladıkları zaman madde kullanımı azalmaktadır. Bu nedenle, çocuklara ve gençlere her türlü madde kullanımının etkileri ve sonuçları hakkında doğru bilgilerin verilmesi onları madde kullanımından korumak için şarttır.” dedi.
HERKES MADDE KULLANMIYOR
Atman açıklamasını şöyle tamamladı: “Madde kullananların söylediği ‘Bunu herkes kullanıyor, bir şey olmuyor’ lafı dikkatle gözden geçirilmelidir. Herkesin madde kullandığı miti doğru değildir. Bu nedenle gençleri ve geleceğimizi korumak adına eğitimlerimiz devam edecek olup, anne babalar başta olmak üzere herkesi bu süreçte yanımızda görmek istiyoruz.”