Güncelleme Tarihi:
Mikail PELİT/MALATYA, (DHA)- GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Malatya İnönü Üniversitesi'nin yeni akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, "15 Temmuz Türkiye’nin, sivil direnişin markasıdır. Dünya mazlumlarına örneklik teşkil etmektedir. Bu markayı korumamız, unutmamamız, unutturmamamız ve her daim o tarihten bir ders çıkarmamız lazım" dedi.
Malatya İnönü Üniversitesi’nin 2016-17 Akademik Yılı Açılış Töreni, Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Akademik yılı açılış törenine; Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Vali Mustafa Toprak, AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kızılay’ın yanı sıra siyasi partilerin temsilcileri, askeri ve mülki erkan, akademisyen ile öğrenciler katıldı.
Bakan Tüfenkci, törende akademisyen ve öğrencilere konuşma yaparken 15 Temmuz’da gençlerin milli iradeye sahip çıktıklarını söyledi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi şöyle dedi:
"15 Temmuz’da Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Maalesef burada çok acı tecrübe, travmalar yaşadık. Bütün renkler bir araya gelerek, milletimiz bir destan yazdı. Bu destanın en önemli yerinde bence o akşam gençler vardı. Gençlerimiz milli iradeye, demokrasiye, milletle, ekonomiye sahip çıktılar. 15 Temmuz’da düşünmeyen, kendine aklına sahip olmayan, kendi iradesine sahip çıkamayanların başkalarına nasıl maşa olduklarını, bir gecede nasıl teröristlere dönüştüklerini, kendi ülkelerine ihanet ettiklerine gördük. Hepimiz için çok acı bir tecrübeydi. Bu tecrübe sizin için çok önemli, çok genç yaşta tarihe tanıklık ediyorsunuz. Bugünleri iyi sorgulayın, geleceğe kendinize dersler çıkarın. Dikkatli olun, kendiniz olun, inandıklarınız sağlam olsun. İdealleriniz olsun, hem kendiniz hem ülkemiz için."
"YENİ BİR MARKA OLUŞTURDUK"
15 Temmuz’un Türkiye için bir marka olduğunu kaydeden Tüfenkci, şunları söyledi:
"Sanayi, bilim, üretimden bahsederken markalaşmanın önemli olduğunu söylüyoruz. İnsanların kendileri de, ürettikleri de markalaşabilir. Her markanın bir hikaye, kültürle oluştuğunu görüyoruz. 15 Temmuz; Türkiye’nin, Türk insanının markası oldu. Yeni bir marka oluşturduk. Sivil direnişin ne olduğunu dosta, düşmana gösterdik. O gün o akşam hiçbir sivil direnişçiden, sokağa çıkan hiçbir Türk vatandaşından o darbeyi yapanlara karşı bir tek kurşun atılmadı. Sokağa, caddeye çıktılar, göğüslerini kurşunlara, tanklara, toplara karşı siper ettiler. O gece milyonlar sokakta olmasına, sokakta, caddede güvenlik güçleri olmamasına rağmen hiçbir yağma yaşanmadı. Gerçekten bu önemliydi. O gün sokaklarda sarhoşu, belki tinercisi, hırsızı da vardı, farklı kesimden herkes vardı. Ama kimse ‘Şu vitrini yağmalayayım, bu fırsatı değerlendirip şu dükkanı yakıp, vitrini boşaltalım’ diye akıllarından geçmedi. Herkes darbecilere karşı, tanka, topa karşı göğsünü siper etti. 15 Temmuz Türkiye’nin, sivil direnişin markasıdır. Dünya mazlumlarına örneklik teşkil etmektedir. Bu markayı korumamız, unutmamamız, unutturmamamız ve her daim o tarihten bir ders çıkarmamız lazım. Gençler, bilim insanları ve toplum olarak ders çıkarmamız lazım. Ondan sonra oluşan iklimin, o gece ki ikliminde kıymetini bilmek gerekir."
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gençlerin kendilerini iyi yetiştirmelerini isterken, üniversitelerin bilim merkezleri olmalarının yanı sıra bölgesel ilerleme ve kalkınmanın da anahtarı olduğunu vurguladı. Tarihe bakmak ve tarihi iyi okumanın geleceğe yön verme açısından çok önemli olduğunu bildiren Tüfenkçi, "Cumhuriyet'in kuruluşunun hemen ardından, Gazi Mustafa Kemal’in talimatı ve desteğiyle başlatılan sanayi hamlesi, maalesef, 1940’lı yıllardan itibaren akamete uğradı. Kurduğumuz uçak fabrikalarını, geliştirdiğimiz otomobilleri, faaliyete geçirdiğimiz motor fabrikalarını birer birer kapattık. 1926 yılında kurduğumuz Tayyare ve Motor Türk şirketi, 1939 yılına kadar tam 112 uçak üretti. O dönemin şartlarında bu, gerçekten muazzam bir başarıdır.
Ama maalesef kapısına 1939 yılında kilit vuruldu. Rahmetle andığımız Nuri Demirağ’ın 1936’da başlattığı kendi uçağımızı yapma girişimi de, 1943’te aynı akıbete uğradı. Şayet bu hamle desteklenip devam ettirilebilmiş olsaydı, hiç şüphesiz, bugün Türkiye dünyanın en önemli uçak üreticilerinden biri olurdu. Malatya’nın yetiştirdiği büyük insanlardan biri olan Rahmetli Turgut Özal ufku geniş bir insandı. "
Ar-Ge çalışmalarına büyük önem verdiklerine değinen Tüfenkci, bildiğini fark etmeyen insanların o bilgiyi kullanamayacağını, markalaşma yolunda en önemli adımın üniversite eğitimi olduğunu ekledi.
FOTOĞRAFLI