Güncelleme Tarihi:
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklanan, dönemin 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2’nci Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun ile diğer sanık askerler, ilk kez hakim karşısına çıktı. Jandarmanın öncü araçları eşliğinde cezaevi araçlarıyla spor salonuna kelepçeli getirilen Huduti ve Angun ile diğer 19 tutuklu sanık, jandarma eşliğinde salona alındı.
Yoğun güvenlik önlemi altında Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda gerçekleştirilen duruşmada, dönemin 2’nci Ordu Komutanı Huduti, 2’nci Ordu Kurmay Başkanı Angun’un da aralarında bulunduğu toplam 21 tutuklu askerle bazı tutuksuz sanıklar, avukatlar, müştekiler ve sanık yakınları hazır bulundu.
Duruşmaya Malatya darbe girişiminin önemli isimlerinden olan ve tutuklu yargılanan eski 2’nci Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, eski 2’nci Ordu Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş, 7’nci Ana Jet Üssü’nün eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık, eski 2. Ordu Plan Hareket Eski Şube Müdürü Albay Bahadır Erdemli, 2. Ordu Eski Harekat Başkanı Albay Erkan Varol, İstihkam Alayı Eski Tabur Komutanı Yarbay Ahmet Üçbudak, 2’nci Ordu’da görev yapan Binbaşı İbrahim Dede tutuklu bulundukları cezaevlerinden mahkemeye Sesli ve Görüntülü Sistem üzerinden bağlanarak, Malatya’daki duruşmaya gelmediler. Tutuksuz sanıklardan ve TSK’dan ihraç edilen isimlerden olan eski 2’nci Ordu eski Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım duruşmada da hazır bulundu.
İddianamenin özetinin okunmasıyla başlayan duruşmada, sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme Başkanı Vedat Koç, duruşmada daha sonra müştekileri dinledi.
2’nci Ordu Komutanlığı’ndan açılan ateş sonucu yaralanan Enes Gün, kendisine ateş açan kişi ya da kişilerin üniformalı olduklarını ifade ederek, "Vatanımı savunmak üzere oraya gittim. Elimde silah, taş ya da sopa yoktu. 2’nci Ordu’dan bana açılan ateş savuma amaçlı değildi. Kamyon kasasının üzerindeyken bana nişan alınıp, ateş açıldığını gördüm. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi.
BAŞBAKANLIK'TAN MÜDAHİLLİK TALEBİ
Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığınca, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, 2. Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun ile rütbeli askerlerin de bulunduğu 76 sanıklı davaya müdahil olma talebinde bulunuldu.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda sabah saatlerinde görülmeye başlanan duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, Mahkeme Başkanı Vedat Koç, Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığının davaya müdahil olma talebine ilişkin dilekçenin mahkemeye sunulduğunu bildirdi.
Başkan Koç, mahkeme heyetinin ara kararında talebi değerlendireceğini kaydetti.
'OKUMA YAZMAM YOK, DARBE NEDİR BİLMİYORUM'
Tutuksuz er Muhlis Tunç ise şunları anlattı:
"1-1.5 ay önce Malatya’ya geldim. Okuma yazmam yoktur, cahilim. Darbenin ne olduğunu da bilmiyorum. Koğuşta uyuduğum sırada 04.00- 04.30 sıralarında uyandırıldık. Kimin uyandırdığını bilmiyorum. Uyandıktan sonra aşağı indirdiler. Koğuştan çıktığım sırada Hüseyin üsteğmeni gördüm. Sadece bize 'Çabuk çabuk’ şeklinde beyanda bulundu. Aşağıya indikten sonra arkadaşlar 'Kemal Yüzbaşı’nın emri olduğunu ve silah almamız gerektiği'ni söyledi. Hatta 'tatbikat yapıldığını' da söylediler. Bunu Kemal Yüzbaşı’dan duymadım. Arkadaşlarla Nizamiyeye gittik, karanlıktı. Cahil oluğum için rütbeleri de bilmiyorum. Nizamiyeye gittikten sonra Kemal Yüzbaşı 'Mevzi alın tatbikat var' şeklinde sözler söyledi. Sabah 08.00 sıralarında mevzi alarak bekledik. O sırada yine Kemal Yüzbaşı 'Hiç kimse içeriye girmeyecek, polisler dahil kimse içeriye girmeyecek, girene sıkın' şeklinde emir de verdi. Hatta 'Sıkmayana ben sıkarım' şeklinde sözlerde söyledi. Ben bu sırada havaya 2 el ateş ettim. Sonra da sürünerek yavaş yavaş oradan ağaçlık kısma doğru kaçtım. Önce yemekhaneye sonra koğuşa gittim daha sonrada teslim oldum. Nizamiyedeyken bize ateş ediliyordu. Kimseyi hedef almadım. Nizamiye civarındayken arkadaşımız er Abdi Yıldız ateş sonucu yaralandı. Ne şekilde yaralandığını bilmiyorum, sonradan yaralandığını öğrendim. Yine; Kemal Yüzbaşı, 'Komutanımızı almaya gelmişler, biz de komutanımızı vermeyeceğiz, gerekirse çarpışacağız' ifadelerini kullandı."
'HEPSİ AKP’NİN Mİ POLİSİ, HİÇ Mİ BİZDEN YOK?'
Tutuksuz Onbaşı Ademcan Güven, Malatya Valisi ile Yüzbaşı Kemal Keskin arasında yaşananları ve silah çekme olayını anlatarak, şunları kaydetti:
"Nizamiye’ye Malatya Valisi geldi. Kemal Keskin ile diyalog içerisine girdiler, Kemal Keskin’in 3-5 adım gerisindeydim. Vali içeri girmek istediğini söyleyince, Yüzbaşı Kemal Keskin emir gelmeden kendisini içeriye alamayacağını söyledi. Hatta Ordu Komutanı’nın içeride olduğunu, kışlaya giriş çıkışların yasak olduğunu da söyledi. Vali, Kemal Keskin ile görüştükten sonra ayrıldı. Kemal Keskin bize 'Mevzi alın' dedi, mevzilendik. Nizamiyeye doğru jandarmanın zırhlı aracı gelince, Yüzbaşı Kemal Keskin ve Piyade Üsteğmen Hüseyin Çakıcı, iki şarjör boşaltmak üzere zırhlı araca ateş etti. Bir araçla Tuğgeneraller Zeki Karataş ile eski 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Mustafa Serdar Sevgili 2 nolu nizamiyeye gelip, Kemal Yüzbaşı’ya, 'Başaramayacağız, 1. Ordu Komutanı da teslim oldu' şeklinde sözler söyledi. Kemal yüzbaşı ise 'Ben yıllardır bu anı bekliyordum, ben ve askerlerimiz teslim olmayacağız, bu kahpe düzeni bozacağız, bu kadar emek verilerek yapılan plan program boşa gidemez. Dışarıdakiler AKP’nin polisi hiç mi bizden biri yok? Dışarıdaki herkesi paket edelim' şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Tuğgeneraller oradan ayrıldılar."
Güven, yaralı iki asker arkadaşları ile 80 askeri süpürgeye flama bağlayarak teslim ettiklerini de sözlerine ekledi.