Odun kömürü işçilerinin kış mesaisi

Güncelleme Tarihi:

Odun kömürü işçilerinin kış mesaisi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2014 11:07

- Diyarbakır ve Mardin'deki evlerini bırakarak Malatya'nın Arguvan ilçesine gelen aileler, ormanlık alanda kurdukları ocaklarda odun kömürü üretmek için zor şartlar altında çalışıyor - Mardin'den gelen odun kömürü işçisi Oruç: "Hem Arguvan'daki hem de Mardin'deki esnafa borçlarımız var. Havaların iyi gitmesinden dolayı bir süre daha kalmaya karar verdik. Çamurdur, yağmurdur, zorluğu göz önünde olan bir iş" - İşçi Akgün: "Bizim de çocuklarımızın parkta oynamaya hakkı var. Bu çamurda çocukları gördükçe biz de üzülüyoruz ama elimizde bir şey yok"

Haberin Devamı

MALATYA (AA) - NAİM BOŞKUT / RAMAZAN TAŞTAŞ - Malatya'nın Arguvan ilçesinde çalışan mevsimlik kömür işçilerinin yaşadığı zorluklar, kış şartlarında daha da artıyor.

Diyarbakır ve Mardin'den gelip çocuklarıyla naylon çadırlarda yaşayan işçiler, geceleri nöbet tutarak ailelerini yaban hayvanları ya da olası bir yangına karşı korumaya çalışıyor.

Arguvan ilçesinin Çakmak Mahallesine bağlı Kınık mezrasındaki dağ eteklerinde odun kömürü çıkarmak için çalışan işçilerden Şakir Oruç, AA muhabirine yaşadıkları zorlukları anlattı. 3 çocuğuyla Mardin'den geldiğini, yaklaşık 8 yıldır Arguvan'da odun kömürü ürettiklerini belirten Oruç, imkansızlıklar dolayısıyla bu işi yaptığını söyledi.

Yılın büyük bir bölümünü Arguvan'da kömür üretmekle geçirdiklerini anlatan Oruç, "İlkbaharda karlar çekildikten sonra geliyoruz, başlıyoruz. Orman işi, kesimle başlıyoruz. Ocakları yakıyoruz. Kışa kadar çalışıyoruz. Soğuklar dolayısıyla duramadığımız zaman da memlekete gidiyoruz. Memlekette 2-3 ay evde kalıyoruz. Tekrar gelip bu işe devam ediyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Genellikle kar yağdıktan sonra evlerine döndüklerini ancak hava şartları dolayısıyla bu aya kadar kaldıklarını kaydeden Oruç, "Hem Arguvan'daki hem de Mardin'deki esnafa borçlarımız var. Havaların da iyi gitmesinden dolayı bir süre daha kalmaya karar verdik. Çamurdur, yağmurdur... zorluğu göz önünde olan bir iş. Akşamları mesela ocağı yaktığımız zaman sabaha kadar nöbet tutmamız lazım. Herhangi bir şekilde ocak alev aldığında 3 -4 ayın emeği boşa gidiyor. Akşamdan sabaha kadar bu soğukta bekliyoruz. Burada yabani hayvanlar da var. Geçenlerde çadırıma yakın bir yerde 5 kurt gördük" diye konuştu.

Ormandan tek tek tereyle ağaçları budadıktan sonra kestikleri odunları ocağın bulunduğu alana taşıdıklarını belirten Oruç, odun kömürü yapımını şöyle anlattı:

"Odunları ocağa döktükten sonra tek tek çatıyoruz. Bir odun 8-10 sefer elimizden geçiyoruz. Odunların üzerine ormandan topladığımız ağaç gazeli atıyoruz. Gazelin üstünü de toprakla kapatıyoruz. Tam ortasında bıraktığımız bir yuva var. Oradan ateşi salıyoruz. Ateşi saldıktan sonra bu yaklaşık 20-25 gün süreyle için için tütüyor. Alev aldığı zaman komple yanar. Alev almayacak şekilde dumanla yapıyoruz. Ondan sonra 15-20 gün gece sabaha kadar nöbet tutmamız lazım. Kömür yaklaşık 25 gün yandıktan sonra bunun temizlemesi var. Etrafını elle tek tek ayıklıyoruz. Ayıkladığımız zaman kömürünü çıkarmaya başlıyoruz."

Haberin Devamı

Oruç, çadırda yaşamanın da ayrı zorlukları bulunduğunu, soğuktan korunmak için çadırda soba yaktıklarını aktardı.

Kaymakamlık ve belediyenin kendilerine pek çok konuda yardımcı olduğunu dile getiren Oruç, bu sayede çocuklarının okula gidebildiğini söyledi.

- "Bizim de çocuklarımızın parkta oynamaya hakkı var"

Diyarbakır'dan Arguvan'a gelerek odun kömürü çıkaran bir diğer işçi Şehmus Akgün de 5 yıldır kömürcülükle uğraştığını, başka mesleği olmadığı için zorunlu olarak bu işi yaptığını ifade etti.

Kış şartlarının kendilerini zor durumda bıraktığına işaret eden Akgün, şöyle konuştu:

"Bu bizim ekmeğimiz. Evlerimiz yok. Mecbur çadırda yaşamak zorundayız. Çünkü kira ödemeye paramız yok. Bu şartlarda çalışmamız yüzünden çocuklarımız da mağdur oluyor. Bizim de çocuklarımızın parkta oynamaya hakkı var. Bu çamurda çocukları gördükçe biz de üzülüyoruz ama elimizde bir şey yok. Çalışacak bir yerimiz yok. Biz de istiyoruz ki sabahları işimize gidip akşamları çocuklarımızın yanına gidelim."

Haberin Devamı

Diyarbakır'dan gelen 8 çocuk annesi Meysase Durmaz da maddi olarak durumları kötü olduğu için buradaki ağır şartlara katlanmak zorunda kaldıklarını belirtti. Durmaz, "Kışın zor. Kar, yağmur bize vuruyor. Çadırlarda hava soğuk, bebeklerim çadırlarda hastalanıyor. Yani perişanız. Kışın sobayı yakıyoruz çünkü kar var ama çadır ısınmıyor, suyumuz yok" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!