Mazlumder’den Halepçe Katliamının Yıl Dönümü Açıklaması
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2015 16:53
MAZLUMDER MALATYA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ MEHMET AY, “İNSANLIĞI TEHDİT EDEN BÜTÜN KİTLE İMHA SİLAHLARININ ETKİSİZ HALE GELMESİNİ İSTİYORUZ” DEDİ.
Halepçe katliamının 27’nci yıl dönümü dolayısıyla açıklama yapan MAZLUMDER Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ay, “İnsanlığı tehdit eden bütün kitle imha silahlarının etkisiz hale gelmesini istiyoruz” dedi.
Dernek binasında düzenlediği basın toplantısında Halepçe katliamı ile 6 binden fazla insanın öldüğünü ve binlerce insanında yaralandığını belirten Mehmet Ay, 16 Mart 1988’de Irak rejiminin Enfal operasyonun devamında onlarca uçak ve helikopterle Halepçe’de büyük bir katliam yaptığını söyledi.
Bu olay sonrası 10 binlerce insanın da bölgelerinden göç etmek zorunda kaldığını dile getiren Ay, “Bu katliamda çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak ölmüş, 14 bin 765 kişi ağır derecede yaralanmış, on binlerce insan yeni saldırılar olabileceği korkusuyla göç etmek zorunda kalmıştı. Hatırlanacağı gibi, Çukurca’dan yalınayak bir şeklide karlı, sınırı aşarak göç etmek zorunda kalan halkın dramı, Halepçe’de katledilen insanlar kadar acı verici olmuştu”diye konuştu.
Kimyasal bombardımanın etkisinin uzun yıllar sürdüğünü kaydeden Ay, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Halepçe’de özürlü doğum oranının Hiroşima ve Nagazaki’den 4-5 kat daha fazla olduğu iddiası barbarlığın hangi boyutlarda olduğunu göstermesi açısından yeterlidir. İnsanlık dışı bu saldırıda çoğu çocuk, genç kadın ve ihtiyar olmak üzere binlerce insan kimyasal silahlarla öldürüldü. Binlerce bebek kundakta ve annelerinin kucağında süt emerken hunharca katledildiler. Bu saldırı neticesinde Halepçe, çocukların, bebeklerin, gençlerin, annelerin ve ihtiyarların cesetleriyle bir insanlık mezarına dönüştü.
Katliamın sorumluları şimdi yaşamıyor. İnsanlık onurunu taşıyan her bir insan tarafından lanetleniyorlar. Bizler de MAZLUMDER Malatya Şubesi olarak bu katliam gününü insanlık adına bir utanç günü, kara bir gün olarak hatırlıyor, katliamı yapanları bir kez daha lanetliyor, bu ve benzeri katliamların bir daha yaşanmamasını diliyor ve bütün dünyayı bu kirli silahlardan kurtulmaya davet ediyoruz. Bugün insanlık adına rahat bir nefes almaya başladık diyebilirdik ama diyemiyoruz çünkü silahlanma tüm hızıyla devam ediyor. İnsanlık hala kimyasal, biyolojik ve nükleer silahların tehdidi altında ve kirli savaşlar devam ediyor. Temiz ve korkusuz yarınlar için silahlanmaların sona erdirilmesini, insanlığı tehdit eden bütün kitle imha silahlarının etkisiz hale gelmesini istiyoruz.”
Dernek binasında düzenlediği basın toplantısında Halepçe katliamı ile 6 binden fazla insanın öldüğünü ve binlerce insanında yaralandığını belirten Mehmet Ay, 16 Mart 1988’de Irak rejiminin Enfal operasyonun devamında onlarca uçak ve helikopterle Halepçe’de büyük bir katliam yaptığını söyledi.
Bu olay sonrası 10 binlerce insanın da bölgelerinden göç etmek zorunda kaldığını dile getiren Ay, “Bu katliamda çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak ölmüş, 14 bin 765 kişi ağır derecede yaralanmış, on binlerce insan yeni saldırılar olabileceği korkusuyla göç etmek zorunda kalmıştı. Hatırlanacağı gibi, Çukurca’dan yalınayak bir şeklide karlı, sınırı aşarak göç etmek zorunda kalan halkın dramı, Halepçe’de katledilen insanlar kadar acı verici olmuştu”diye konuştu.
Kimyasal bombardımanın etkisinin uzun yıllar sürdüğünü kaydeden Ay, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Halepçe’de özürlü doğum oranının Hiroşima ve Nagazaki’den 4-5 kat daha fazla olduğu iddiası barbarlığın hangi boyutlarda olduğunu göstermesi açısından yeterlidir. İnsanlık dışı bu saldırıda çoğu çocuk, genç kadın ve ihtiyar olmak üzere binlerce insan kimyasal silahlarla öldürüldü. Binlerce bebek kundakta ve annelerinin kucağında süt emerken hunharca katledildiler. Bu saldırı neticesinde Halepçe, çocukların, bebeklerin, gençlerin, annelerin ve ihtiyarların cesetleriyle bir insanlık mezarına dönüştü.
Katliamın sorumluları şimdi yaşamıyor. İnsanlık onurunu taşıyan her bir insan tarafından lanetleniyorlar. Bizler de MAZLUMDER Malatya Şubesi olarak bu katliam gününü insanlık adına bir utanç günü, kara bir gün olarak hatırlıyor, katliamı yapanları bir kez daha lanetliyor, bu ve benzeri katliamların bir daha yaşanmamasını diliyor ve bütün dünyayı bu kirli silahlardan kurtulmaya davet ediyoruz. Bugün insanlık adına rahat bir nefes almaya başladık diyebilirdik ama diyemiyoruz çünkü silahlanma tüm hızıyla devam ediyor. İnsanlık hala kimyasal, biyolojik ve nükleer silahların tehdidi altında ve kirli savaşlar devam ediyor. Temiz ve korkusuz yarınlar için silahlanmaların sona erdirilmesini, insanlığı tehdit eden bütün kitle imha silahlarının etkisiz hale gelmesini istiyoruz.”