IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2015 12:59
MAZLUMDER'DEN ÇİNDE'Kİ YASAKLARA TEPKİ
Mazlumder Malatya Şubesi, Çin yönetimi tarafından Doğu Türkistan’a uygulanan yasaklara tepki gösterdi.
Dernek adına açıklama yapan Mazlumder Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Cumali Yiğit, "Çin’in işgali altında bulunan Doğu Türkistan’da uygulanan yasaklar, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazanda yoğunluk kazanmış durumdadır.
Yemek hizmeti veren işyerlerine getirilen ay boyunca açık kalma şartı, kamu çalışanları, öğretmen ve öğrenciler için oruç tutma, camiye gitme ve dini faaliyetlere katılma gibi ibadetlerin yasaklanması, onlarca yıldır Uygur Türklerine yönelik izlenen asimilasyon politikalarının devamı niteliğindedir" dedi.
Son olarak Guma kasabasına yakın bir yerde sekiz kişinin, sadece bölgeye yabancı oldukları ihbarına dayanılarak Çin İşgal güçleri tarafından öldürüldüğünü kaydeden Yiğit şunları söyledi:
"İşgal yönetiminin, öldürülen kişilerin kimlikleri veya neden şüpheli oldukları yönünde herhangi bir açıklama dahi yapmadıkları bölgeden gelen bilgiler arasında olup, yaşanan vahim hadise, “terör şüphesi” bahanesiyle sivillere yönelik her türlü katliamın sorgusuz-sualsiz gerçekleştirilebildiğini tekraren açıkça ortaya koymuştur. Söz konusu infazların, yasaklara rağmen ibadetlerini cemaat halinde gerçekleştirmek isteyenleri baskı altına almayı amaçladığı anlaşılmaktadır.
Daha ziyade silahlı kuvvetlerin kanlı müdahaleleri ve güvenlik güçlerinin yargısız infazlarıyla gündeme gelen bölgede gerçekleşen her türlü hak ihlaline karşı tüm dünya kayıtsızlığını sürdürmektedir.
Çin’in; dünya sisteminde artan ekonomik rolü dolayısıyla tüm dünya nezdinde herhangi bir yaptırıma tabi tutulmaması hatta basit bir kınamaya dahi uğramaması Çin Yönetimi’nin Doğu Türkistan’daki baskısını arttırmasında ve yaygınlaştırmasından önemli bir etkendir. Ayrıca, güvenlik gerekçesiyle bölgenin bağımsız gözlemcilerin araştırmasına ve denetimine kapalı tutulması da, yaşanan baskı ve zulümlerin tüm boyutlarıyla açığa çıkarılmasını ve yaşanan vahşetin tüm yönleri ile dünya kamuoyu tarafından bilinmesini engellemektedir.
Mazlumder olarak, Çin Yönetimi’nin kişilerin yaşam ve tüm diğer temel hakları başta olmak üzere oruç, başörtüsü ve namaz yasakları gibi din, inanç ve ibadet özgürlüğünü engelleyen bütün zulümlerini kınıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Yetkililerine; Çin’le sürdürülmekte olan her türlü ilişkinin devamı için Doğu Türkistan’da yaşanmakta olan insan hakları ihlallerinin ön koşul kabul edilmesi ve ilişkilerin buna göre belirlenmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunuyoruz. BM başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmaların Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlallerine karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurguluyor, İslam coğrafyası kabul edilen bölgede bulunan Müslüman nüfusu dikkate alarak İslam Konferansı Teşkilatının daha fazla inisiyatif alması gerektiğini belirtiyoruz."