Malatya'daki darbe girişimi davasının 6’ncı duruşması başladı (2)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2017 13:44

Malatya'daki darbe girişimi davasının 6’ncı duruşması başladı (2)

Haberin Devamı

EMNİYET MÜDÜRÜ: 2'NCİ ORDU KOMUTANI, BİZİ OYALADI
Dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu, 6’sı general, 27’si tutuklu 76 kişinin yargılandığı darbe girişimi davasının duruşmasında tanık olarak dinlenen Malatya Emniyet Müdürü Ömer Urhal, 15 Temmuz gecesi Adem Huduti tarafından sürekli oyalandıklarını söyledi. 
Malatya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Yakınca Spor Salonu'nda görülen altıncı duruşmada tanık olarak dinlenen Urhal, "Darbe girişimi gecesi saat 23.00’te bilinmeyen bir numara beni arayarak, 'Genelkurmay'dan aradığını, ordunun yönetime el koyduğunu karşı gelinmemesini' söyledi. Kim olduğunu sorup, sert bir dille azarladım. 'Gelen emirle beni aradığını' söyleyerek, telefonu kapattı" dedi. Urhal, yardımcıları, şube müdürleri ve amirlerle toplantı yaparak, kalkışmaya destek gelebilecek yerlerin önlerine personelleri tedbir amaçlı gönderdiklerini ardından da dönemin Malatya Valisi Mustafa Toprak ile bir araya geldiklerini anlattı. Mahkeme Başkanı İzzettin Duman'ın "Bu sırada Vali bey, 2'nci Ordu Komutanı'nı aradı mı?" sorusu üzerine Urhal, şunları söyledi. 
"2'nci Ordu Komutanı'na ulaşmak istenmesine rağmen ulaşamadılar. Saat 02.00 civarlarında valimiz, bir kez daha emir subayını arayarak, azarlayıp, 'Neden görüştürmek istemiyorsunuz?' dedikten sonra 2'nci Ordu Komutanı ile görüştü. Valimiz, ‘Orada herhangi bir olumsuzluk var mı?’ diye sordu. Komutan, 'Şu anda bir problem yok. Burada bir iki pürüz var, onları aşmaya çalışıyoruz' dedi. O esnada defaatle görüşmeler devam etti; ama komutan o pürüzlerin ne olduğunu bir türlü açıklamadı."
Darbe girişimi gecesi saat 03.00’te dönemin valisiyle 2'nci Ordu Komutanlığı’nın önüne gittiklerini anlatan Urhal, şunları söyledi:
"2'nci Ordu Komutanı, araçla seyir halindeyken, valimizi aradı. Bir metin (darbe karşıtı) hazırlamış ve WhatsApp üzerinden valimize göndermiş. Valimizin koruması, metni Anadolu Ajansı’nın sorumlusuna gönderdi. 2'nci Ordu Nizamiyesi'ne geldik. Valimiz, araçtan indi ve nizamiyedeki kişiye kendisini tanıtarak, 'Asilerin komutanı kimse görüşeceğim, burada bir sıkıntı var. Komutan içeride zorla tutuluyorsa teslim edilsin' dedi. Nizamiyedeki yüzbaşı (Kemal Keskin) 'Size cevap vermekle yetkili değiliz, bize verilen yetki bu. Siz de bizim güvenliğimizi almakla mükellefsiniz. Buraya giriş olmayacak' dedi ve ardından yüzbaşı 'mevzi alın' diye askerlere emir verdi."
Oluşturulan kriz masasında dönemin valisi Mustafa Toprak ile Adem Huduti’nin zaman zaman konuşmalar yaptıklarını söyleyen Urhal, "Hoparlör açık olduğu için önemli görüşmeleri dinledik. Her defasında valimiz, ‘Bakın bu konu, belirli bir noktaya geliyor. Problem mi var? diye sorduğunda komutan, birtakım pürüz ve sıkıntılar var halletmeye çalışıyoruz' diyerek, operasyon başlatılmamasını söyledi. Bu durum 03.30'dan 05.00'e kadar sürekli devam etti. Her yarım saatte bir tekrarlanır bir durum aldı. Sayın valimiz, operasyon başlatacağını söyledi. 2'nci Ordu Komutanı da biraz daha beklenilmesini söylüyordu” diye konuştu. 
Bir ZPT aracının, 2'nci Ordu Komutanlığı nizamiyesinden içeri girmeye çalışmasından sonra dönemin valisi Toprak'ın Huduti'ye telefonda "Bizi oyalıyorsunuz" diyerek, operasyon talimatı verdiğini söylediğini iddia eden Urhal, "Bu esnada valimiz ve başsavcımızla bulunduğumuz esnada, 'Yurtta Sulh Konseyi'nin sözde listesinden haberinin olup olmadığı komutana soruldu. Kendisinde liste olmasına rağmen bize bu isimleri sonuna kadar söylememesi samimiyetsiz geldi" dedi.
Adem Huduti'nin bir süre sonra içerideki kişilerin ikna olduğunu ve teslim olacaklarını cumhuriyet başsavcısına söylediğini anlatan Urhal, "İçerdekiler teslim alınarak, emniyet müdürlüğü nezarethanesine götürüldü. 2'nci Ordu komutanı ve kurmay başkan karargahta kaldılar. Cumhuriyet başsavcısı, 2'nci Ordu Komutanı'nı arayarak, haklarında gözaltı kararı verildiğini söyledi. Onlar da ‘Zorluk çıkarmayacaklarını ve emre uyacaklarını’ söylediler. Cumhuriyet başsavcısı ve ekibi 2'nci Odu Komutanı ve kurmay başkanını gözaltına aldı" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Duman'ın "Bu süre zarfında sizi oyaladıklarını düşündünüz mü?" sorusu üzerine Urhal, şunları söyledi: 
"Her yarım saatte aranmasına rağmen 'Biz hallediyoruz, sorun yok' denildi. ZPT'ler de geldikten sonra bizi oyalama taktiği olduğunu net bir şekilde anladık. Süreyi uzatmaya zaman kazanmaya çalıştıklarını değerlendirmekteyim. Başta tavır konulmadı ve süreç uzatıldı. Ellerinde liste olmasına rağmen o liste yokmuşçasına cumhuriyet başsavcımıza sormasından dolayı bizi oyaladıklarını net bir şekilde değerlendiriyorum." 
HUDUTİ: MALATYA’DA 50-60 ŞEHİT OLSAYDI DAHA MI İYİ OLACAKTI?
Duruşmaya tutuklu bulunduğu Düzce'den SEGBİS aracılığıyla bağlanan dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, can kaybı yaşanmaması için uğraştığını ve operasyonları bu nedenle ertelediğini savundu. Huduti, "Malatya’da 50-60 şehit olsaydı daha mı iyi olacaktı? Bana içerideki darbecilerin kim olduğu, hiç sorulmadı. Can kaybı olmasın, diye ertelediklerini söylüyor. Ben de can kaybı olmasın, diye uğraşıyorum. Nereden çıkardılar benim hain olduğumu? Erteleme sebebim, can kaybı olmaması içindir" diye konuştu.

Taha AYHAN/MALATYA, (DHA)
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!