Güncelleme Tarihi:
ASKERLER İFADE VERDİ
Tutuksuz onbaşı Burak Yılmaz, nizamiyede çatışma olduğunu gördüklerini ve tutuklu sanık Binbaşı İbrahim Dede'nin kendilerine 'mevzi al' emrini verdiğini iddia ederek, “Biz de mevzi aldık. O sırada çatışma vardı. Biz yeni dahil olmuştuk. Bir şeyden haberimiz yoktu. İbrahim Dede bize ateş emri verdi. Biz ilk başta buna bir yanıt vermedik. Sonra bizi tehdit etmeye başladı. Kim gelirse sıkacaksınız diye. O sözü duyunca ben kesinlikle ateş etmedim, tehdit ettiği için havaya iki el ateş ettim. Daha sonra Hüseyin Çakıcı geldi, bizim teslim olmamız için yardımcı oldu biz de teslim olduk."
Tutuksuz sanık onbaşı Furkan Ergün, darbe girişimi sırasında koğuşlar bölgesinde beklerken tutuklu üsteğmen Hüseyin Çakıcı'nın kendilerine silah ve hücum yeleğini almasını ve aşağı inmesi emrini verdiğini söyledi. Dışarıya çıktıklarını ve tutuklu sanıklardan binbaşı İbrahim Dede'nin herkese şarjörünü takmasını söylediğini iddia eden Ergün, şunları söyledi:
"Daha sonra Kemal Keskin yüzbaşının yanına giderek mevzi aldık. Bize orada Kemal Keskin, 'ateş edin ateş edin' dedi. Ben de 'komutanım bunlar polis niye ateş ediyoruz?' dedim ‘ateş edin yoksa size sıkarım' dedi. Bende bunun üzerine havaya iki, üç el ateş ettim. Sonra geri çekildik ve koğuşlar bölgesine gittik. Daha sonra Hüseyin üsteğmen yanımıza geldi ve bizi güvenli bir yoldan dışarı çıkardı."
Tutuksuz onbaşı Yakup Aslan, SEGBİS üzerinden yaptığı savunmasında, darbe girişimi günü Hüseyin Çakıcı üsteğmenin kendilerine "Vatanını, milletini seven kalksın peşimden gelsin" dediğini ve arkadaşlarıyla silahlıktan silahları alarak Ani Müdahale Mangası'na (AMM) gittiklerini anlattı. AMM'den mühimmat aldıklarını ve nizamiyeye Kemal Keskin yüzbaşının yanına gittiklerini ve burada mevzi aldıklarını anlatan Aslan, "Kemal Keskin mevzi almamızı emretti. Daha sonra polis geldi. Sonra Kemal Keskin yüzbaşı bize 'ateş edin, vurun' emri verdi. Bir iki kez havaya ateş ettim. Karşı taraftan da bize ateş ediliyordu. Bu sırada bir arkadaşım vuruldu, onu revire götürmek istedik ama bize Kemal Keskin yüzbaşı 'bırakın orada kalsın bir şey olmaz' dedi. Daha sonra biz bir şekilde arkadaşımızı revire götürdük" diye ifade verdi.
Tutuksuz er Yusuf Ergi de SEGBİS üzerinden yaptığı savunmasında, “Sabaha karşı bir er gelip, "binbaşı Fatih Kılınç'ın emri saldırı var" diye bizi kaldırdı. Bize Fatih binbaşının ismini verip, uyandırdılar. AMM'ye gittiğimizde Fatih Binbaşı değil İbrahim Dede olduğunu sonradan öğrendik. Mühimmat verildi, Kemal Keskin yüzbaşı bizi mevziye soktu, 'içeriye giren ne varsa sıkın' emri verdi, Çatışma başladı bir arkadaşım yaralandıktan sonra oradan ayrıldım” dedi.
SEGBİS üzerinden ifade veren tutuksuz er Hasan Güngör ise yaptığı savunmada, darbe girişimi sırasında AMM'ye gidip birkaç askerle siper aldıklarını anlatarak, kendilerine önce tatbikat ardından da "Kimse yerinden çıkmasın, bomba yüklü araç gelecek" denildiğini anlattı.
Tutuksuz Er Turan Avcı, SEGBİS üzerinden yaptığı savunmada, “Darbe girişimi gecesi koğuşlar bölgesindeydim bir er, Fatih binbaşının (Fatih Kılınç) emriyle ‘bomba yüklü araç gelecek vatanını, milletini seven gelsin’ dedi. Üzerimizi giyip aşağı indik. Fatih binbaşı ile nizamiyeye gittik. Şarjör almamızı söyledi, ister istemez aldık. Helikopter pistine götürdü bizi mevzilendirdi. Daha sonra oradan aldı 2 nolu nizamiyeye götürdü orada Kemal Keskin vardı. Bize, ‘mevzi alın’ dedi. Mevzilendikten sonra ‘nizamiyeden içeri kimse girmeyecek, anneniz babanız olsa ateş edeceksiniz’ dedi. ‘Ateş etmemizi’ söyledi. ‘polisimiz ateş edemeyiz dedik. ‘Ateş etmezseniz, kafanıza sıkarım’ dedi. ‘Korkudan iki el havaya ateş ettik” dedi.
Mikail PELİT/MALATYA, (DHA)-