IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2015 18:04
MALATYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI AHMET ÇAKIR GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya’da yayın yapan TV Malatya ekranlarında Didem Barut’un hazırlayıp sunduğu ‘Siyasetin Durağı’ adlı tartışma programına konuk oldu. Programda Başkan Çakır, birçok konuda Didem Barut’un sorularını yanıtladı.
Programda il olarak program sunucusu Barut’un trambüs ile ilgili sorusunu yanıtlayan Başkan Çakır, ilk etapta merkez ile Emeksiz kavşağı ve üniversite arasını planladıklarını ve ihaleye bu şekilde çıktıklarını belirterek, daha sonra MAŞTİ’ye kadar hattı uzattıklarını söyledi. Aslında güzergahların daraltılmadığını ve normalden daha da uzatıldığını belirten Çakır, “Ama bu projeyi üniversiteden sanayi bölgesi arasında düşünüyoruz. Biz bunu etap haline getirdik, birinci etap üniversite ile emeksiz arasındaydı, daha sonra bunu MAŞTİ’ye kadar uzattık. İlk etap olarak MAŞTİ-Üniversite arası dedik. Bu yaklaşık 17-18 kilometre gidiş geliş olarak batığımızda 36 kilometre oluyor. Son aşama organize Sanayi Bölgesi” dedi.
Projenin gecikmesinde bazı nedenlerin olduğunu ifade eden Çakır, özellikle Doğu çıkışındaki yolun 3 şeride çıkartılması konusunun olduğunu ve bunun yanı sıra kavşak çalışmaları nedeniyle de gecikmelerin yaşandığını söyledi. 12 trambüsün olacağını, şu an 10 adetinin geldiğini, 2’isinin de daha sonra geleceğini belirten Çakır, “10 araçlara ilgili günde bir iki aracı deniyoruz. Daha sonra bu 10 aracı aynı anda hatta çıkararak bir denemeyi önümüzdeki günlerde yapacağız. Bu denemeler normal. Bunlar içerisinde ağırlık olarak kum yada 15-16 tonluk yükler konularak aracın test sürüşleri yapılıyor” dedi.
Trambüsün Türkiye’de ilk olarak şu an Malatya’da olduğunu belirten Çakır, bu nedenle de eleştirilerin olduğunu söyledi. Çakır trambüs ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Çünkü insanlar görmediği şeyi biraz da endişe ile karşılıyor ama biz bunu birçok şehirde örneğini gördük. En son Los Angeles ziyaretimiz de de çok yoğun kullanılmış olduğunu gördük. Avrupa da Zürih de Strasbourg da ve belli hatlarda çalışıyordu. Los Angeles’da gökdelenler arasında her yerde yoğun olan iç ve dış hatlarda kullanılıyordu, orada ciddi randımanlar alınmış. Bir de en büyük sıkıntı geçmişteki o geçmişteki teknolojinin çok geri olduğu dönemler enerjinin yetersiz olduğu dönemler de trambüs çok iyi bir algı bırakmamış yani 1960’larda üretilen trambüsler varmış Türkiye de İzmir, Ankara ve İstanbul. O dönemlerde o araçlardan yeteri kadar verim alınamıyordu. Sonradan çok geliştirildi bildim kadar Avrupa da 130 civarında şehirde var. Çok yaygın olarak kullanıldığını söyleyebilirim. Tabi şimdi biz de hibrit motorlar geliştirildi, çift tahrikli motorlar besleyiciler var. Elektrik sistemleri, dolaysıyla şuan ki en güçlü otobüslere göre belki iki kat daha hızlı tırmanma gücüne ve çekiç gücüne sahip kar ve buzda çok daha dayanıklı bir araç. İşletme maliyetinin düşük olması bizim için çok önemli ve bunun en önemli iki özelliği var biri çevreci olması, çevreye karbondioksit salımı vermiyor, dolaysıyla birçok önemli bir diğer özelliği de yakıt tasarrufundan kaynaklanan kendisini amorti eden bir yatırım. Hiç bir toplu taşımada hiçbir araç kendisini bizim gibi bölgelerde amorti etme şansı yoktur. Kesinlikle amorti etme şansı yok her sürede zarar ettikleri için her zaman kendi amorti eden bir sistemdir. Bir diğer sistemde üzerinde çalıştığımız akülü sistemdir, o da elektrikli sistemle çalışıyor. Onlar, elektrikle şarj olduktan sonra gidiyor. Gelmiş olduğu nokta beş yıl önce 100 kilometre bir şarjla yol yapabiliyordu ve iki tonun üzerindeydi. Aküler neredeyse bir tona yaklaştırıldı. 200-250 kilometrenin üzerinde şuan da. Bu sistemleri de takip ediyoruz inşallah önümüzdeki zamanlarda bu doğalgazlılar olsun bu akülü dediğimiz elektrikli otobüsler olsun bunları yaygınlaştıracağız. Buradaki temel hedef konforlu sağlıklı temiz toplu taşımayı ortaya koymak. Şunun da dikkatini çekeceğim buna trafiği çözecek bir yatırım olarak başlamadık. Sadece ulaşımı toplu taşımayı daha sağlıklı konforlu daha ucuz taşıyabilmek."
Programda Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Esenlik Şirketi ile ilgili de konuşan Başkan Çakır, göreve geldiklerinde Esenlike bağlı bazı birimlerin durma noktasında geldiğini belirterek daha sonra her alanda Esenlik şirketini güçlü hale getirdiklerini söyledi. Şu anda diğer illerde de market şubeleri açtıklarını vurgulayan Çakır, “Şuan 40. şubemizi de Elbistan’da açmış olacağız. Tabi bunlardan daha ötesi biraz daha kente değer katan belediyeci belediyeye bir itici güç olması adına da esenliğin alt yapı üretimlerine ciddi bir önem verdik. Kendi idari yönetim binasını yaptı çok güzel bir bina ortaya çıktı. Dolayısıyla yapı olarak da baktığımızda alt yapı elemanlarında şu anda 2 metre çapında contalı boru üretimin de bordürler kilit taşları kompazit taş üretimi, banktan oturma grubuna kadar birçok kent mobilyaları çöp kutuları ve birçok her modelde üretebilme kapasitesine kavuştu. Şu anda güneydoğu Anadolu değil de Ankara’dan bu tarafa baktığımızda bölgenin en büyük beton üretimi tesisi haline geldi. Yaklaşık olarak bizim günlük 5 bin metrekare üretime ulaştık. Burada yine ağaç mobilyaları, şehir mobilyaları da ahşap üretebilir kapasiteye geldi. Diğer taraftan salam sucuk kavurma gibi ürünlerine genişletti. Deterjan da 20 çeşit temizlik ürünlerini üretimi kapasitesini arttırdı” dedi.
Programda konuşulan bir diğer konu ise işsizlik üzerine oldu. Program sunucusu Didem Barut’un “Belediye personel alımı yapacak mı? Belediyenin personele ihtiyacı var mı?” sorusu üzerine Başkan Çakır, “Bu tam tersi oluyor. Özel idarenin kapanmasıyla gelen personeller ilçe ve beldelerden itfaiye çalışanlarının bize devir olması ile ciddi bir iş yükü oluştu. Personel fazlalığı var” diyerek yanıt verdi.
Belediye de ciddi bir eleman fazlalılığının bulunduğunu belirten Çakır, “Dolayısıyla şu ana kadar cevap veremediğimiz 5 yılın en büyük sorunu işsizlik. Şuan bizde 34 bin civarında başvuru var. Belki her gün 10-15 insan iş isteği ile ilgili benle görüşmek istiyor. Gerçekten çare bulma şansımız hiç yok. Bizim buradaki yapacağımız şey şehri geliştirmek. Şehrin ekonomisini canlandıracak adımlar atmak. Organize sanayi bölgesini geliştirmek. Aynı şekilde şirketimizi de güçlendirerek nispeten istihdama katkı sağlamak. Bizim personel almayla işsizliğe katkı sağlamamız söz konusu değil. Doğru olan belediyelerin kendi görevlerini başarılı yaptığı takdirde tabi şehir de daha hızlı gelişecek. Şehir geliştikçe ekonomisi gelişecek yatırımcı gelecek istihdam gelecek hizmet sektörü güçlenecek böylece de iş imkanı artmış olacak. Belediyelere personel alarak çözme şansı gerçekten şu anda hiç yok biz de inanılmaz bir personel fazlalığı var dolaysıyla yeniden personel almamız söz konusu değil” dedi.
Fahri Kayahan Bölgesinde yapımı süren Yeni Nikah Sarayı hakkında da konuşan Çakır, “Bizim aslında çevre düzenlemeleri kaldı. Aslında iç mimarisi tamamlandı. İç ve Dış mimari çevre düzenleme ihalesi vardı. Çevre düzenlemesi de yaklaşık 2 ay gibi bir süre içerisinde tamamlanır diye düşünüyorum. Yaz aylarında inşallah nikâhlar kıyılır. Gerçekten çok güzel bir bina oluyor. Kaliteli ve estetik bir bina oluyor. Güzel ve örnek bir eser oluyor” diye konuştu.