Belleğini Koruyan Kentler Derneği’nde İftar Programı

Belleğini Koruyan Kentler Derneği, Malatya’nın sosyal ve kültürel mirasına önem veren ve şehir kimliğini dert edinen gönüllülere yönelik iftar yemeği verdi. İftar sonrası sunumlar yapıldı ve sahura kadar sorunlar masaya yatırıldı.
Belleğini Koruyan Kentler Derneği’nin İnderesi Mevkiindeki iftar yemeğine Doğa Koruma ve Milli Parklar 15. Bölge Müdürlüğü ev sahipliği yaptı.
İftar yemeğinden sonra Malatya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Muzaffer Yılmaz tarafından "Vakıf, Sanat ve Şehir" konulu sunum yapıldı. Sunumdan önce açış konuşması yapan Belleğini Koruyan Kentler Derneği Başkanı Levent İskenderoğlu, "Uygarlık; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Uygarlık; binlerce yıl devam eden gelişmeler sonunda, insan aklının, bilim ve teknolojinin katkısı ile ortaya çıkan ve tüm insanlığın eseri ve malı olan değerler bütünüdür. İnsanoğlunun yerleşik yaşama geçişiyle beraber, bir arada yaşamanın ortak koşulları da oluşmaya başlamıştır. Yüzyıllar içerisinde kent ve kentli kavramları gelişmiştir. Medeniyet inşa eden toplumların ortak aklının ve ortak ruhunun ürünüdür kentler. Aynı zamanda kentlerin kültürel, sosyal ve ekonomik yapısı, içinde bulundukları coğrafya tarafından da biçimlendirilir. Kentler; yaşar, kentler biriktirir ve bu birikimlerini kuşaktan kuşağa aktararak kültürel sürekliliği sağlarlar. Bu, toplumların var olma çabasının bir göstergesidir. Kültürel sürekliliği sağlayamayan toplumlar kendi kimlik ve kişilikleri ile yaşayamaz, başka toplumlar arasında eriyerek yok olurlar. O halde kentlerin belleklerinin korunması sosyal, kültürel ve ekonomik süreklilik anlamında son derece önemlidir” dedi.
İskenderoğlu, “Merkezi Malatya olan Belleğini Koruyan Kentler Derneği hem ilimizin hem de ülkemizin sivil toplum hayatına mütevazı bir katkı sunmanın yanında, binlerce yıldır medeniyetin beşiği olmuş Anadolu’nun, her biri tüm insanlık için son derece önemli kentlerinin, medeniyet birikimlerini ve doğal mirasını korumak, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için faaliyetlerde bulunmak, turizmin geliştirilmesi için çalışmak ve bu yolla bölgesel kalkınmaya katkı sağlamak amacı ile kurulmuştur" diye konuştu.
Vakıflar Bölge Müdürü Halil Taşkesen, yaptığı konuşmada, bin yıldan uzun süredir devam ede gelen vakıf kültürünün ve vakıf medeniyetinin yaşaması için ellerinden geleni yaptıklarını bu tür sivil toplum kuruluşlarının bu medeniyet birikimimizin korunması adına oldukça önemli olduğunu belirterek İslam ahlakına uygun olarak birlikte yaşamanın ve yardımlaşmanın önemine vurgu yaptı. Taşkesen, Belleğini Koruyan Kentler Derneği’ne de her türlü katkıyı yapmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Doğa ve Milli Parklar Bölge Müdürü Ayhan Deligöz de yaptığı konuşmada, 1,5 yıldır mazisi olan kurumun önemli hizmetler yaptığını belirterek, "Ne yazık ki Tabiat Parkı’nı bir türlü hayata geçiremedik. Birçok bürokratik engelle karşılaştık" dedi.
Konuşmalar sırasında Levent Vadisi ve durumu ön plana çıktı. Konuşmacılar, Levent Vadisi’nin Milli Park statüsüne kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Yılmaz ise sunumunda, vakıf eserlerin kent siluetleri ve kent yaşamına etkileri üzerine çarpıcı bir sunum yaptı. Selçuklu ve özellikle Osmanlı kent dokusunun vakıf eserlerin etrafında olağan üstü bir estetik anlayışla nasıl biçimlendiğini anlatan Yılmaz, günümüz kentlerinin insani ölçülerden ve estetikten uzak plansız ve insan tabiatına aykırı büyüdüğünü karşılaştırmalı görseller ile anlattı.
Toplantıda Osmanlı kentlerinden Bosna’nın eski ve yeni görselleri üzerinde konuşulurken ise Srebrenisca şehitleri de unutulmadı ve Fatihalar ile anıldı. İnteraktif söyleşilerle enginleşen toplantı sahura kadar sürdü.
İftar yemeğine Vakıflar Bölge Müdürü Halil Taşkesen, Milli Parklar Bölge Müdürü Ayhan Deligöz, Mimarlar Odası Başkanı Ahmet Şahin, Bilim Sanat Merkezi Müdürü Bayram Güngör, Çekül Vakfı Malatya Temsilcisi Bekir Sözen, Derneğin yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda davetli ve kent hafızasının korunmasına gönül vermiş gençler katıldı.