Vali Şerif Yılmaz, Kütahya 1. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen programda önemli açıklamalarda bulundu.
Kütahya 1. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü kahvaltı programı gerçekleştirildi. Programa Vali Şerif Yılmaz, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, 1. OSB Yönetimi, iş adamları Rıza Güral ve İsmet Güral, EGEFAD başkanı Volkan Turgut, firma sahipleri ile bazı daire müdürleri katıldı.
Bölge Müdürü Servet Demir Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nin faaliyetlerinin, yapılan ve yapım aşamasında olan projelerinin sunumunu yaptı.
Demir’in ardından Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu söz aldı. Tüm çalışmaların istişare içerisinde gerçekleştirildiğini belirten Başkan Saraçoğlu pazartesi günü gerçekleştirilecek 1. OSB seçiminin ’hayırlı’ olmasını diledi.
Kürsüye son olarak Vali Şerif Yılmaz geldi.
Katılıma dikkat çeken Vali Yılmaz, "Bir ilin valisi, bir ilin belediye başkanı bu kadar işin arasında Organize Sanayi Bölgesi’nin iş ve işlemleri, problemlerin çözümüyle ilgili mesai harcıyorsa iş adamlarımızın ve bölgenin ortaklarından olan odaların da burada olması gerekirdi" dedi. Vali Yılmaz, bu konuşmasında, isim vermeden Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) yönetimini eleştirdi.
"MESAİMİ EN ÇOK OSB’LERE HARCIYOR, ÜCRET ALMIYORUM"
Mesaisinin büyük bir kısmını organize sanayi bölgelerine harcadığının altını çizen Vali Şerif Yılmaz, "2 yılı aşkın bir süredir buradayım, görev yapıyoruz. İlimizde yatırım yapmak isteyen, yatırım yapan herkesin sorunuyla birebir ilgilenme gayreti içerisindeyiz, her zaman yanınızda olmaya çalıştık. Bunu gerçekleştirmek için de göreve geldiğimde ilimizdeki tüm organize sanayi bölgelerinin müteşebbis heyet başkanlığına başladım. Bunlardan kuruş ücret almıyorum ve de mesaimin büyük bir kısmını organize sanayi bölgelerine ayırıyorum. Devlet’in bayrağını temsil eden kişi olarak, o bayrağı dalgalandıracak, o bayrağı uluslararası arenada kalkındırıp yüceltecek, ekonomik güce, siyasi güce ulaşması için her türlü gayreti göstermek zorundayım" diye konuştu.
"500 MİLYON DOLAR HEDEFLEDİK"
Hükümetin 2023 hedefleri arasında yer alan 500 milyon doları hatırlatan Vali Yılmaz, teşvik politikasının bu doğrultuda önemli olduğunu ve işbirliği içerisinde yol alınması gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Bugün 500 milyon dolar hedefi gerçekleştireceksek bunu sanayiyle, yaptığımız yatırımlarla gerçekleştireceğiz. Bunun için de hükümetimiz ve devletimizin teşvik politikası var. Bu politikanın gereğini yerine getirmek için de bizlerin, il yöneticilerinin insanların önüne düşüp, burada yatırımı, sanayiyi, iş ve istihdamı oluşturmak bunları el birliğiyle yapmak zorundayız. Teşvikleri en fazla kullanacağımız alanlardan bir tanesi organize sanayi bölgeleri" şeklinde konuştu.
"HELVAYI SADECE SAMANPAZARI’NDA SATARSAK OLMAZ"
Vali Yılmaz, 500 milyon dolar ihracat hedefini karşılamak için büyük firmaların yatırım yapması gerektiğini ve bölgenin avantajlarının fırsata dönüştürülüp, iyi kullanılması gerektiğini belirtti. Yılmaz, "Özellikle büyük yatırımcıların, lokomotif sektörlerin ilimize kazandırılması gerekir, bunu hep birlikte sağlamalıyız. Siz, sadece Samanpazarı’nda satılacak olan helvayı üretmek için burada yer tahsisi yaparsanız bu il kalkınmaz. Eğer o helvayı Dünya’nın öbür ucuna gönderirseniz kalkınır. 500 milyon dolar ihracat hedefini yakalamak için de bu ebatlardaki firmaların ilimize gelmesi gerekir. Batı’da, teşvik bölgesinde, Ege Limanı’na en yakın 4’üncü bölgeyiz. Organize sanayide 5’inci bölgedeyiz Afyonkarahisar ile. Kütahya ve Afyonkarahisar’ın avantajını iyi kullanmalıyız" dedi.
"KÜÇÜK HESAPLARI BIRAKIN!"
İlin tüm görevlilerinin yatırım için Kütahya’ya iş adamı davet etmesini ifade eden Yılmaz, OSB’lerin iş adamlarına tanıtılması noktasında şeffaf davranıldığını, kendi özel işlerini takip eder gibi takip ettiklerini kaydetti. Vali Yılmaz, "Gerek Sivil Toplum kuruluşlarımız, gerekse kamu kurum ve kuruluşlarla, gerek siyasilerimiz, ilimize yatırım yapmak isteyen kim varsa, bunlarla ilgili ilimize çağırmamız lazım. Sabah akşam, dışarıdan gelen yatırımcılarımızı bütün bölgelerimizi göstermek şartıyla, birebir, kendi özel işini takip eder gibi takip ediyoruz iş adamlarımızın işini ve bundan zerre rahatsızlık duymuyoruz. İş adamlarımızın önünü açacak, işlemlerini yapacak arkadaşlarımızı devlet bunun için tahsis etti. Tüm verilerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Yatırım yapmak isteyen ili her boyutuyla görmeli. Bizim gerçeğimiz neyse ortadadır. Biz kimseyi kandırmayız, o yüzden her şeyi açık konuşmalıyız. Maalesef bazıları da küçük hesaplar adı altında buna çomak sokmaya çalışıyorlar. Bizim amacımız ilimizde istihdamı artırmak. Sosyal güvenlik kapsamında çalışan kişi sayısı Nisan ayıyla 126 bin 716 kişi. Bu özel sektörde 74 bin 342, kamuda ise 10 bin 73 kişi. Özel sektörün artması gerekiyor. Bizler alt yapılarla ilgili devletin imkanlarını kullanmak üzere gereken tüm çalışmaları yapıyoruz" diye konuştu.
"AFYON 10 SENE ÖNCE DÜŞÜNMÜŞ, BİZ GEÇEN SENE BAŞLATTIK"
Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen,
Fenerbahçe, Olympiakos, Real Betis ve Marsilya’nın katıldığı "Afyon Summer Futbol Fest" turnuvası hakkında da konuştu. Vali Şerif Yılmaz, Kütahya’da alt yapının tamamlanması halinde bile gelen konukları ağırlayacak otel olmadığını belirterek, "Afyon Kampı adı altında Afyonkarahisar’da bir turnuva düzenleniyor. Afyon belediye başkanımız ile görev alan tüm arkadaşları özellikle tebrik etmeye gittim. Afyon’da kampı yapmak için önce alt yapıyı oluşturdular. Alt yapılardan biri Zafer Havalimanı. "Havalimanı niye yapıldı" diye soranlar vardı. Zafer Havalimanı devlet buradan para kazansın diye yapılmadı. Devlet bu bölgenin kalkınması için yatırımı yaptı. Bugün bölgemize dünya devi takımlar geliyorsa bu Türkiye için en önemli kazanımlardan bir tanesidir. Alt yapı yapılsa bile bizim o kadar yolcuyu alacak otellerimiz yok. İnşallah spor kompleksiyle ilgili çalışmaları başlattık. Afyonkarahisar 10 sene önce düşünmüş, biz geçen sene başlattık. Bana kalırsa şehir merkezindeki alanı da TOKİ’ye vermek suretiyle aynı şekilde burada da yaptırabiliriz, alt yapıyı tamamlamalıyız" dedi.
"BEN OSB’LERDE NİYE VARIM, ONU BİLİN"
Organize sanayi bölgelerinde hedeflenen duruma ulaşılması için büyük çaba sarfettiğini kaydeden Vali Şerif Yılmaz sorunların çözümü noktasında Ankara’daki tüm bağlarını seferber ettiğini dile getirdi. Yılmaz, "Bu yatırımları gerçekleştirirken de özellikle organize sanayi bölgelerinde görev alma sebeplerinden bir tanesi de ilimizdeki tüm yatırımcılarla biraraya gelme fırsatı ve imkanına kavuşmaktır. Organize sanayi bölgelerimizin karşılaştığı sorunları ilin üst düzey yöneticisi olarak takip edip sonuçlandırmak benim boynumun borcudur. Zorlu’yla ilgili yapılan sözleşmede sizin karınız valinizin kullandığı yetkiyledir bunu bilin. 2 aylık ihbar süresini geçirdikten sonra sizle kimse sözleşme imzalamaz. Geçmişten gelen arkadaşlıklarım sayesinde çözüme kavuşturuldu. Yine aynı şekilde Gediz Organize Sanayi Bölgesi’nde doğal gaz dağıtımıyla ilgili 1,5 milyon dolar gerekirken, yaklaşık 260 bin dolara indirdim. Bu da kendi kullandığım iradedir, Ankara’daki gücümüzü kullanarak bu yaptırdık. Tavşanlı Organize Sanayi Bölgesi’nde gerek arıtma tesisi, gerek doğalgaz yatırımının alınmasıyla ilgili de çalışma gerçekleştirdik. Oradaki iş adamlarımızın doğalgazla ilgili problemini çözmüş olduk. Kusura bakmayın, ben makam sevdalısı değilim. Devlet’in bana verdiği yetki ve görev şereflerin en büyüğüdür. Parayla, pulla satın alınacak bir şey değildir. Devletin bayrağını bir Cumhurbaşkanımız, bir de taşırım, yurt dışında da büyükelçilerimiz taşır. O kadar büyük bir şeref ki bunun uğruna herkes canını veriyor. Devlet’in temsil yetkisi en büyük şereftir" ifadelerini kullandı.
"TİCARET ODASI TEMSİLCİLERİ İTİRAZ ETTİ"
Vali Şerif Yılmaz 2. OSB’de yapılan
seçim sonrası yaşananları anlattı. Yılmaz, "Geçenler de bazı arkadaşlarımız seçimle ilgili talepte bulundu, bakanlığa ilettim. Gelen görüş çerçevesinde tekrar hangi hukuki işlem yapılacaksa yaparız, onda kimsenin şüphesi olmasın. Ancak bu ayın başında biz OSB’lerin tümünde 2 sene dolduğu için yönetimleri yeniledik. Daha sonra 2. OSB de seçime gittik. Ticaret Odası temsilcisi hiçbir arkadaşımız iş yeri sahibi değildi. Dedim ki o zaman işyeri sahibi müteşebbis arkadaşlarımız yönetimde olsun, seçim yaptık. 10’a, 5 çoğunlukla arkadaşlarımız seçildi. Ticaret Odası temsilcileri itiraz etti. İtiraz sonucu bakanlığa iletildi. Bakanlığın bana göre yanlış görüşü çünkü oradaki hukuki ifadeye göre söylüyorum, müteşebbis heyeti üyesi veya katılımcı olmak şartı var. Bu şartlara rağmen arkadaşlarımız nedense rahatsız oldu. Organize sanayi bölgesindeki fabrika sahibinin, iş sahibinin yönetimde bulunmasından rahatsız oldular. Eğer OSB’yi biz OSB’de yönetelim diyorsanız OSB doğrudur, müteşebbis heyetle yönetilir. OSB’nin karar alma merci, yönetilme yeri müteşebbis heyettir. Organize sanayi bölgesindeki fabrika sahipleri istifa etti, 1’inci sıradaki yedeklerden olan İl Özel İdaresi’ndeki arkadaşımızı görevlendirdik. Bu yine 1. OSB’de de gündeme gelecek. Pazartesi günü seçim var. Demokratik bir şekilde, 15 kişinin katılımıyla yeni yönetim oluşacak" ifadelerini kullandı.
"OSB’DE KURUMSALLAŞMA SAĞLADIK"
Göreve geldiği andan itibaren OSB’ler için ayrı bir hassasiyetle çalışan Vali Şerif Yılmaz kurumsal yapı için gayret ettiklerini bunu da başardıklarını söyledi. Usulsüzlüklerle ilgili işlem yapıldığını belirten Yılmaz, "2 yıldan bu yana tüm OSB’lerde kurumsal yapı için gayret ettik, usulsüzlüklerle ilgili bir takım işlemler yaptık. Aşağı yukarı 100 bin TL sizlerin parası kaybolmuş, bu rakam tespit edebildiğimiz rakam. Bu para benim değil, sizin adınıza yöneten arkadaşlarımız bizzat uğraşarak 100 bin TL icra yoluyla o şahıslardan alınacak. Sizin verdiğiniz paranın bir kısmı hesaba girmemiş, bir kısmı başka yere gitmiş. Bu süre içerisinde yönetim kurulundaki arkadaşlarımız kendi işlerinden fazla burada çalıştı. Hesapların ve kitapların tamamının düzgün bir şekilde yapılabilmesi için muhasebe sisteminin tamamını yeniledik. Bugün itibariyle elektrikte ödediğiniz paranın nereye gittiğini görebilirsiniz. Ama eskiden muhasebede neyin nereden gelip, nereye gittiği belli değildi. Nereden kar, nereden zarar ediyorsunuz belli değildi. Şuan ki yönetimle her şeyi açık açık ortaya koyduk. Benim hedefim kurumsallaşmaydı, bunu da sağladık. Çünkü kurumsal yapı olduktan sonra kişiler çok önemli değildir. Bunu gerçekleştirdik. İnşallah devam edeceğiz" dedi.
"BANA AKIL VERMEK HAKARETTİR"
Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Bağırgan’ın kendilerine gönderdiği talebe tepki gösteren Vali Şerif Yılmaz o talebi programa katılanlarla da paylaştı. Yılmaz, "Organize Sanayi Bölgeleri Müteşebbis heyetle yönetilir.Bu yetkiye başkalarının akıl vermesine ihtiyacımız yok.Ben Devletin verdiği imkanla bu güne kadar kendi birikimimle de ülkeme çok büyük faydalar sağlayacağımı düşüyorum. Bana akıl vermek, bana hakarettir. Müteşebbis heyet toplantısında da söyledim, o heyet toplantısında da söyledim, sizler başkasının emir ve talimatıyla müteşebbis heyetinde karar verecek kişiler değilsiniz. Eğer, bir ilin Valisi bir ilin Belediye Başkanı toplantıya katılıyorsa o kişilerin memurlarıyla muhatap olmam. Ben muhatap olacaksam kendi memurlarım var onlarla muhatap olurum. Sistemin herkes tarafından çok net açık olarak bilinmesi lazım. Kime arsa verileceğini, kime verilmeyeceğinin kararını Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti verir. Aynı yer ile ilgili kendiniz talepte bulunduğunuz halde, başkasına verildiği için burası verilmesin derseniz bunda art niyet ararım. Bunu hukuki boyutta başka yerlere götürürseniz, Bakanlıklara şikayete götürürseniz, bunu mahkemelere götürürseniz, bunu izah edemezsiniz" diye konuştu.
"MİLLET HER ŞEYİ BİLSİN"
Valilik makamının öneminin altını çizen Vali Şerif Yılmaz tepkisini şu sözlerle sürdürdü: "Vali’ye gönderilen yazıyı bir yönetim kurulu başkan vekili imzalamaz. Böyle bir şey yok. Mülki amirlik devletin itibarıyla ilgili bir husustur. Buna herkesin hassasiyet göstermesi gerekiyor. Ben dahil olmak üzere. Ben bulunduğum yerle ilgili hususları başkasına bırakmam. Gerek makam mevkiye, gerek hayatıma mal olsa da bırakmam. Çünkü devletin bana verdiği o ulvi görevi bana tevdi edenden başkası alamaz. Bana tevdi eden kişileri de burada mahcup edecek hiçbir işi yapmam. Hiçbir talimatı yapmam. Onların politikaları doğrultusundaki icraatları da burada yapmam. O icraatı ve koordinasyonu da sağlamak benim asli görevim. Bizim taleplerimiz sonrasında oluşan müteşebbis heyetten sonra, 15-20 gün sonra, bu sefer 3’te bir tamamlandı. Böyle bir şey gerçekleştirelim diye bir talep geldi. Halbuki o şartlar belliydi, bunu bildiğiniz halde bunu bildirmeniz yanlıştı. Dağıtılan parsel numaralarına kadar hepsi belli. Burada Organize Sanayi Bölgemizde bulunan iş adamlarımızın yönetimde bulunmasını canı gönülden istiyorum. Geçen yıl göreve arkadaşlarımız seçimle gelmişlerdi, bu sene seçim yapılmadı, yapılması gerekiyordu. Gediz OSB de şu an 3 de 1 den dolayı, doluluktan dolayı yatırımcılarımız var. Biz memur olduğumuz için gelme şansımız yok, ama Belediyeden, Ticaret Odasından arkadaşlarımız OSB de iş sahibidir. 1. OSB’deki yedekleri 2. OSB’nin, 2. OSB’nin yedekleri 1. OSB’nin asil üyeleri. Kütahya OSB de yatırım yapan 93- 94 tane iş adamımız var. Bunu sizlerin takdirine bırakıyorum. Bunları halkımızın bilmesi lazım. Yönetim anlayışı itibariyle her şeyi açık yapıyoruz. Her şeyi açık açık söylerim. Babamın oğlu olsa da söylerim. Ben gerçekleri söylemek zorundayım, millet bilsin."
"KÜTAHYA’YA MARKA İSİM GELMELİ"
Kütahya’yı marka isimlerin kalkındıracağını belirten ve uyarıda bulunan Vali Yılmaz, "Buraya yatırımcı gelecekse, bana göre marka bir isim gelmeli. Eski İstanbul Ticaret Odası başkanlığı yapmış bir isim Kütahya da yatırım yaparsa çevresiyle beraber bize ne katkı sağlayacağını düşünün. Biz onu maalesef küstürdük, parasını yatırdığı halde geri gönderdik. "Niye kendi yerlerinde sığınamayanlar Kütahya’ya geliyor" denildiği için o da geri gitti. Kütahya’nın önünü açmamız gerekiyor. Hepimizin üzerimize düşen sorumluluğu yapması gerekiyor. Bu sorumluluk olursa Kütahya makus talihini yener. Yoksa nereye giderseniz gidin Kütahya ile iş olmuyor. Iş adamlarını buraya getirmesi gerekenler olarak yatırım yapacaklara laf ederseniz buraya kimse gelmez. Burayı Kütahya’yı bitirirsiniz" dedi.
"MİLLET ALLAH RAZI OLSUN DESE BANA YETER"
Vali Şerif Yılmaz halka hizmet için makamda olduğunu, en büyük hizmetin de bu olduğunu belirtti. Yılmaz, "Benim Kütahya’da dikili ağacım yok, ama ben Kütahya’dan ayrıldıktan sonra şu hizmetleri yapmış, Allah razı olsun denilirse o nimet, şeref bana yeter. Çalıştığım yerlerde bu şeref bana yetiyor. Çalıştığım her yerde herkesle, ihtiyaç sahipleriyle ilgileniyorum. Şeref duyarım, ben bu millete hizmet için buradayım. Yoksa bu makamla ilgili bize ekonomik olarak bakarsanız hiçbir değeri yok onu bilin. Ekonomik olarak bu işi yap deseniz yapmam. Avukatlık stajını yapmış birisiyim. Gerçekten keyif aldığım için ben bu işi yapıyorum. Bu ülkeye, bu millete hizmet bana göre en büyük hizmettir. Bu milletin çoluğuna çocuğuna rızık sunan herkese de ben minnet, saygı duyarım, her türlü desteği de sunarım. Bu toplantılara tüm kamudaki görevlilerimle beraber gitmeye çalıştım, sorunlarınızı dinlemek, çözmek için. Bunu yaşattığı için Cenab-ı Hakka şükrediyorum. Çocuklarıma kazandıracağım en büyük mirastır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Görevi sona eren Kütahya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vedat Sun’un plaketini Vali Şerif Yılmaz, yönetim kurulu üyesi Ahmet Acar’ın plaketini ise Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu takdim etti.(EFE)