IHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2015 18:45
VALİ ŞERİF YILMAZ, A HABER'E KONUŞTU.
Kütahya Valisi Şerif Yılmaz, kaçak olduğu gerekçesiyle Kütahya Belediyesi tarafından mühürlenen Hisar Erkek Öğrenci yurduyla ilgili değerlendirmelerde bulundu, kendisi hakkında kamuoyuna servis edilen yalan haberlere yanıt verdi.
A
Haber ekibi tarafından kaçak olarak inşa edilen Hisar Erkek Öğrenci Yurdu Binası bahçesinde gerçekleştirilen canlı yayında Vali Şerif Yılmaz, muhabir Sefer Ayça’nın sorularını yanıtladı.
Günlerdir şahsı ve makamına dair algı operasyonu yürütüldüğünü belirten Vali Yılmaz, "Masa başından sipariş üzerine haberler yapıp, kamuoyuyla paylaştılar. Hisar Erkek Öğrenci Yurdu Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurdu olarak hizmete devam eden 6 katlı binaydı. Temmuz ayı içerisinde belediyemize gelen binanın kaçak olduğuna dair ihbar sonrası araştırma başlatıldı. Binanın gerçekten inşaat ve iskan ruhsatının olmadığı ve bina arsası içerisinde belediyenin de arsası olduğu tespit edildi. Bunun üzerine 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince yapı tatil zabtı düzenlendi, kaçak bina mühürlendi ve kamuoyuyla paylaşıldı. Kaçak bina 128 kişilik 6 katlı bir yurt. İçerisinde sadece belli bir kısmı mescit olarak kullanılmasına rağmen sanki tamamı camiymiş gibi algı oluşturuldu. Burada müstakil bir cami veya ibadethane yok. Bu her yurdun, okulun içerisinde bulunan mescittir." ifadelerini kullandı.
"TAPU KAYITLARINDA CAMİ DEĞİL, YURT OLARAK GEÇİYOR"
170 metrekarelik mescidin cami olarak hizmet verdiği iddia edilse de Müftülük kayıtlarında durumun böyle olmadığını vurgulayan Yılmaz, "Kimse bizim yurt kaçaktı, ruhsatsızdı, belediyenin arsasında yıllarca oturduk diyemez, demediler de zaten. İnsanların en hassas yeri din, cami ve ibadettir, bu manevi değerleri kullandılar. Bu binanın arsa mülkiyetinin bir kısmı Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı’na bir kısmı da Kütahya Belediyesi’ne ait. Bu arsa üzerine 1979 yılından beri ibadete açık olduğu iddia edilse de, müftülüğümüzün kayıtlarında bu bilgiye dair bir resmi kayıt bulunmamakta. O kayıtlarda 1985 yılına kadar kaçak binanın cami olarak kullanıldığına dair bir belge yok. Ancak 1985 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığımız din görevlisi görevlendirmiş. Bina içerisinde zemin katta kullanılan 170 metrekare mescit var. 1986 yılında imam ataması yapılmış ama burası tapu kayıtlarında Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı’na ait yurt olarak görünüyor" dedi.
"1 AY SÜRE VERİLDİ, AMA KİMSE GELMEDİ"
Eksiklerin giderilmesi adına 1 ay yasal süre verildiğini ancak bu süre zarfında kimsenin eksikleri tamamlamak için başvuru yapmadığını ifade eden Vali Şerif Yılmaz, "3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinde açık bir hüküm var. Belediye kaçak binayı tespit ettiği anda yapı tatil zabtı düzenler, ilgili eksiklerin tamamlanması için 1 ay süre verilir. İlgili şahıslar ilgili evrakların eksiklerini gidermek suretiyle belediyeye müracaat ederse, belediye buraya ruhsat verir. Temmuz’un 6’sında mühürlenme işlemi gerçekleştirildikten sonra böyle bir başvuru olmadı" diye konuştu.
Vakıf adına milletten para toplandığını, yurdun 3 farklı şirkete belli aralıklarla devredildiğinin altını çizen Yılmaz, "Bu yurt ilk başta Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı’na ait olan bir yurt olarak açılmış. Ama ne hikmetse bu yurt kullanımı ve içindeki malzemelerle birlikte 1997 yılında Özel Hisar Eğitim Öğretim Yurt Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiş. Aynı yurt 2000’de Özel Hisar Eğitim Öğretim Yurt Hizmetleri A.Ş.’ye devredilmiş. 2010’da yine değişiklik olmuş ve Kütahya Eğitim Öğretim Hizmetleri A.Ş.’ye devredilmiş. Vakıf adına milletten para toplanıp, bu şirketler marifetiyle bu paralar kendi üzerilerine geçirilmiş. 5 yıl geçmesine rağmen hala tabeladaki ismi değiştirmemişler" ifadelerini kullandı.
"ARSAYI VERSİNLER EN GÜZEL CAMİYİ YAPALIM"
İnsanların kutsallarının, manevi değerlerinin zaman zaman kullanıldığını, bugün Kütahya’daki olayın da bu olduğunu vurgulayan Vali Yılmaz, "Arsayı verin, Kütahya’ya yakışan bir cami yapacağız" dedi.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Zaman zaman Atatürk, zaman zaman cami, mescit kullanıldı. Bugün yaşadığımız da bu. Bugün Kütahya’da bin civarı camimiz var. 26 camimizin inşaatı da sürüyor. İnşaatlarla bizzat kendim ilgileniyorum. İmkanım olduğu sürece gerek vakit namazlarımda gerek ise Cuma namazlarımda haber vermeden farklı camilere giden bir insanım. Bu kadar cami hassasiyetine sahip olmama rağmen başlatılan bu iftira kampanyası beni üzdü. Burada esas olan kaçak bir yurt var, bunun kapatılmasıdır. Belediye tarafından mühürlenen bir bina içerisinde camimi imamın gelmesi mümkün değil, cemaatin gelmesi mümkün değil suçtur. Eğer ’Burada cami yıkıldı’ diye konuşan insanlarımız mülk sahibiyse arsayı versinler. Biz Kütahya’ya yakışan bir cami yapacağız, kimsenin endişesi olmasın." (EFE)