Müftü Türközden Fitre Zekat Uyarısı
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2015 17:17
SİMAV MÜFTÜ VEKİLİ MUSTAFA TÜRKÖZ 2015 YILI İÇİN FİTRE MİKTARININ EN AZ 11 LİRA 50 KURUŞ OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Kütahya’nın Simav İlçesi Müftü Vekili Mustafa Türköz, 2015 yılı asgari fitre tutarının 11 lira 50 kuruş olarak belirlendiğini bildirdi.
2015 yılı için açıklanan 11 lira 50 kuruşluk asgari fitre miktarının Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından belirlendiğini ifade eden Müftü Türköz, “Fıtır sadakasının Ramazan Bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadet olduğunu söyledi.
Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alındığına vurgu yapan Müftü Türköz, belirlenen miktarın asgari miktar olduğunu, bunun bir üst sınırının bulunmadığını bildirdi.
Bu konuda ideal olanın herkesin kendi hayat standardına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek şekilde bir meblağ vermesi olduğuna vurgu yapan Müftü Türköz, “Söz konusu meblağ gıda gibi ayni olarak veya parak şeklinde nakdi olarak da ödenebilmektedir” şeklinde konuştu.
Oruç tutamayanların ise fidye vereceğini ifade eden Müftü Türköz, fidyenin alt sınırının da 11 lira 50 kuruş olduğunu ve oruç tutulmayan gün başına ödenmesi gerektiğini söyledi.
Müslümanların mübarek Ramazan Ay’ında verecekleri zekatlara da dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Türköz, 80,18 gram altın, 200 dirhem gümüş veya buna tekabül eden bir para üzerinden bir yıl geçtiği zaman zekâtın farz olduğunu belirtti.
Müftü Türköz, "Zekatın fakirlere, yoksullara verilmesiyle toplumda sosyal adalet ve denge korunmuş olur. İslam kardeşliğinin tesisini sağlar. Bu sayede toplumda güven oluşur. Fakirin gözü zenginin malında olmaz. Zekâtta hem Allah’ın hakkı var, hem de kul hak vardır. Allah’ın hakkı var. Çünkü Allah onu emretmiş, farz kılmıştır. Kul hakkı vardır. Çünkü kul kazancının bir kısmını hali vakti yerinde olmayan insanlara vermek zorundadır. Bir kişi zekâtını vermediği durumda hem Allah’ın, hem de kul hakkını yemiş oluyor. Bu dünya bir imtihan yerdir. İnsanlar daima bunu düşünmek zorundadır. Görevlerini her gün yapmaları gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Zekat ve fitrenin Müslümanlar için büyük bir önem taşıdığını anlatan Müftü Mustafa Türköz, fitre ve zekât verilirken yakın akrabalardan başlanılmasını tavsiye etti.
Türköz, zekatın, fakirlere, yetimlere, yolda kalmışlara, borçlulara verilebileceğini ve toplumda sosyal dengeyi, barışı ve güveni sağlayacağını belirtti.
Müftü Türköz, vatandaşların zekat tutarlarının hesaplanmasında müftülükten yardım alabileceklerini de sözlerine ekledi.
2015 yılı için açıklanan 11 lira 50 kuruşluk asgari fitre miktarının Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından belirlendiğini ifade eden Müftü Türköz, “Fıtır sadakasının Ramazan Bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadet olduğunu söyledi.
Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alındığına vurgu yapan Müftü Türköz, belirlenen miktarın asgari miktar olduğunu, bunun bir üst sınırının bulunmadığını bildirdi.
Bu konuda ideal olanın herkesin kendi hayat standardına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek şekilde bir meblağ vermesi olduğuna vurgu yapan Müftü Türköz, “Söz konusu meblağ gıda gibi ayni olarak veya parak şeklinde nakdi olarak da ödenebilmektedir” şeklinde konuştu.
Oruç tutamayanların ise fidye vereceğini ifade eden Müftü Türköz, fidyenin alt sınırının da 11 lira 50 kuruş olduğunu ve oruç tutulmayan gün başına ödenmesi gerektiğini söyledi.
Müslümanların mübarek Ramazan Ay’ında verecekleri zekatlara da dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Türköz, 80,18 gram altın, 200 dirhem gümüş veya buna tekabül eden bir para üzerinden bir yıl geçtiği zaman zekâtın farz olduğunu belirtti.
Müftü Türköz, "Zekatın fakirlere, yoksullara verilmesiyle toplumda sosyal adalet ve denge korunmuş olur. İslam kardeşliğinin tesisini sağlar. Bu sayede toplumda güven oluşur. Fakirin gözü zenginin malında olmaz. Zekâtta hem Allah’ın hakkı var, hem de kul hak vardır. Allah’ın hakkı var. Çünkü Allah onu emretmiş, farz kılmıştır. Kul hakkı vardır. Çünkü kul kazancının bir kısmını hali vakti yerinde olmayan insanlara vermek zorundadır. Bir kişi zekâtını vermediği durumda hem Allah’ın, hem de kul hakkını yemiş oluyor. Bu dünya bir imtihan yerdir. İnsanlar daima bunu düşünmek zorundadır. Görevlerini her gün yapmaları gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Zekat ve fitrenin Müslümanlar için büyük bir önem taşıdığını anlatan Müftü Mustafa Türköz, fitre ve zekât verilirken yakın akrabalardan başlanılmasını tavsiye etti.
Türköz, zekatın, fakirlere, yetimlere, yolda kalmışlara, borçlulara verilebileceğini ve toplumda sosyal dengeyi, barışı ve güveni sağlayacağını belirtti.
Müftü Türköz, vatandaşların zekat tutarlarının hesaplanmasında müftülükten yardım alabileceklerini de sözlerine ekledi.