Hayatı "asker ocağı"nda öğreniyorlar

KÜTAHYA (AA) - HADİ ŞENGÜL - Türk Silahlı Kuvvetlerinin "Yuva Vatan Projesi" kapsamında, Türk Hava Kuvvetlerinin tek acemi eğitim birliği olan Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında açılan çini, bilgisayar ve buna benzer mesleki kurslarda eğitim gören erler, vatani görevlerini yerine getirmenin yanı sıra bu kurslar aracılığıyla meslek ediniyor.

Tugayın Bireysel Eğitim Şube Müdürü Albay Ender Hasan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, askerliğini yapan erlerin havacı eğitimlerinin yanı sıra sivil yaşama hazırlayıcı eğitimler de aldığını söyledi.

Kütahya'nın kültürel geleneğine uygun olarak çini ve benzeri kurslar açtıklarını belirten Kaya, "Evlatlarımız, bu kurslarla hem geleneksel sanatlarımızla tanışmakta hem de yoğun odaklanma gerektiren bu uğraşları yapma sırasında sıla özlemlerini bir süreliğine unutmaktalar" dedi.

Ayrıca okuma yazma bilmeyen Mehmetçiklere, okuma yazma kurslarıyla destek sağladıklarını anlatan Kaya, "Mesleği olmayan askerlerimize, Halk Eğitim Merkezi ile işbirliği yaparak çeşitli meslek edindirme kursları açmakta ve sivil yaşamda iş sahibi olmalarını kolaylaştırmaktayız. Bunları yapmaktaki amacımız, vatani hizmetini yapan Mehmetçiklerimizin, aynı zamanda bir meslek edinmesini desteklemek, ayrıca hobi olarak kazanacakları bir uğraşla da kültürel mirasımızın tanıtılması ve yaşatılmasına katkı sağlamaktır. Bunların dışında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile yapılan iş birliği sonucu birliğimizde açılan Kamu İnternet Erişim Merkezi aracılığıyla, Mehmetçiklerimize bilgisayar ve internet kullanmaya yönelik temel bilgiler verilmekte, internet okur yazarlığı kazandırılmaktadır" diye konuştu.

- "Mehmetçiklerimizin ailesi oluyoruz"

Hava Piyade Üsteğmen Semih Ercan ise vatani görevlerini yapmak için memleketlerinden davul ve zurnalarla uğurlanan Mehmetçikleri, birliklerinde kendilerinin karşıladığını dile getirdi.

Asker ocağına gelen erlerin büyük bir kısmının ailelerinden ilk kez ayrıldığını ifade eden Ercan, "Askerlerimize, başlangıç ve temel eğitimlerini verdikten sonra vatanımızın dört bir yanına kutsal görevlerini yapmaları için gönderiyoruz. Bu süreçte bizler Mehmetçiklerimizin ailesi oluyoruz. Onları hayata hazırlamak, dürüst ve iyi ahlak sahibi, vatanını seven ve sağlıklı bir nesil yetiştirmek için kimi zaman babası, kimi zaman annesi ve ağabeyleri oluyoruz" diye konuştu.

Ercan, erlerin tüm sıkıntılarını, problemlerini, hüzünlerini ve sevinçlerini kendileriyle rahatça paylaşabildiklerini ve bunun için de bir mesai mefhumu gözetmeksizin askerlere yakından ilgi gösterdiklerini aktardı.

Askerlerin birliğe ilk katılışlarında kendileriyle mülakat yaptıklarını anlatan Ercan, şöyle devam etti:

"Ailelerine bizlere ulaşabilecekleri telefon numaraları ve bazı bilgileri içeren mektup yollamakla beraber, direkt iletişime geçerek daha detaylı bilgi alışverişinde bulunup, Mehmetçiğimizi daha yakından tanıma yollarını arıyoruz. Periyodik olarak 'lider danışmanlık' adını verdiğimiz birebir sohbet ortamında, tecrübe aktarımında bulunuyoruz. Onlara yemek yemelerinden, yataklarında yatmaya kadar refakat ediyoruz. Ailelerinden ve sevdiklerinden ayrı kaldıkları bu sürecin bitimiyle beraber, gün gelip ayrıldıklarında askerlik ortamının ve silah arkadaşlarının özlemini çekecekleri, bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz. Aileler nasıl ki evlatlarını bizlere emanet ederken duygusal anlar yaşıyorlarsa, bizler de vatan evlatlarını ailelerine ve sevdiklerine geri gönderirken de aynı duygusal yoğunluğu yaşıyoruz."

- Erlere sürekli psikolojik destek veriliyor

Psikolog Derya Uçar ise tugaydaki Rehberlik ve Danışma Merkezi'nde görev yaptığını, askeri ortamın, bireyin psikolojik ve sosyal yönü üzerindeki etkilerinin araştırılması ve askerlik ortamına uyumun artırılmasına yönelik bireysel veya grup olarak yapılan rehberlik ve danışma hizmetleri gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Tugayın, Türk Hava Kuvvetleri'nin tek acemi birliği olması nedeniyle, birliklerine katılan tüm er ve erbaşlara değerlendirme anketi uygulayarak tek tek görüşme yaptıklarını belirten Uçar, şunları kaydetti:

"Müteakip zamanda da bu asker kişilerden, belirli bir sürede devam eden psikolojik sorunları bulunanlara da gereken desteği ve tedavi devamlılığının sağlanması bizim temel vazifemiz. Bunun yanında çeşitli psiko-sosyal sorunları olduğunu beyan eden ya da ilgili komutanları tarafından desteğe ihtiyacı olduğu düşünülen erbaş ve erlerimize yönelik, rehberlik ve danışma hizmeti gerçekleştirmekteyiz. Gerekli gördüğümüzde aile ve diğer ilgili kişilerle koordine kurulup, bireylerin askeri ortama uyumluluğunu kolaylaştırılması hedeflenmektedir. Merkezimizde yaptığımız görüşmelerin yanı sıra çeşitli konferans ve seminerler düzenleyerek, personelimiz, erbaş ve erlerimizin ruhsal yönden sağlıklı ve çevresine yararlı bir birey olarak kişisel ve toplumsal gelişimini tamamlayabilmesine yardımcı olmaktayız."

- "Silah arkadaşlığı bir ömür süren dostluklardır"

Vatani görevini yapan er Bahattin Acar, askerlikte sıla hasretinin sürekli hissedilen bir duygu olduğunu, annesi, babası ve geride bıraktığı her şeyi özlediğini anlattı.

Bununla birlikte üzerindeki asker üniforması ve vatanı savunma düşüncesiyle bu duyguların hepsinin üstesinden gelebildiğine işaret eden Acar, "Burası da benim bir yuvam, evimden farkı yok ki. Komutanlarım ailem gibi, silah arkadaşlarım ise kardeşlerim oldu benim için. Buraya adım attığım ilk günden beri komutanlarım, arkadaşlarım bir sıkıntı olduğunda sağolsunlar hep yanımdaydılar. Askerlik bittiğinde bu mukaddes ocağı çok özleyeceğimi biliyorum. Burada, silah arkadaşlarıyla kurulan dostluklar, ömür boyu süren dostluklardır" dedi.

Er Yunus Emre Tanrıkulu ise kendisinin de geride bıraktığı herkesi özlediğini kaydetti.

Bununla birlikte, vatani görevini yapmanın da büyük mutluluğunu yaşadığını aktaran Tanrıkulu, "Ailemin de aynı şekilde bana özlem duymakla beraber, evlatlarının vatani görevlerini yapması nedeniyle ayrı bir mutluluk içerisinde olduklarından eminim. Şunu da belirmek isterim ki; Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı benim için ikinci bir yuva olmuştur. Burada, komutanlarım ve silah arkadaşlarımla beraber baba ocağında hissettiğim sıcaklığın bir benzerini hissettim" şeklinde konuştu.