Güncelleme Tarihi:
KÜTAHYA (AA) - Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, "Bizim, Ortadoğu'da bölgesel bir güç olmamızı, dünyada küresel bir güç olmamızı kimse engelleyemez" dedi.
Orakoğlu, Kütahya'nın Tavşanlı ilçesindeki Kültür Sarayı'nda Dumlupınar Üniversitesi ve ilçe belediyesince düzenlenen etkinlikte "Türkiye'de Terör" konulu konferans verdi.
Türkiye'nin, bugün dünyaya insanlık, insan hakları ve özgürlükler adına çok ciddi anlamda ders veren ve kafa tutabilen bir ülke haline geldiğini aktaran Orakoğlu, dış güçlerin ve üst akılın hedefinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydetti.
Orakoğlu, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a karşı, terör literatüründe 'kişilik suiskastı' denilen, kendisine çeşitli sıfatlar takılarak büyük operasyona kalkıştılar. Bu operasyonları da maalesef bazı siyasi partiler üzerinden yaptılar. Ama bu süreçler tutmadı. Baktığımızda 'Yeni Türkiye' ismini verdiğimiz sistemin çok güçlü ve ayakları üzerinde duran bir sistem olduğunu görebiliyoruz."
- Ortadoğu'da bölgesel güç olmak
Türkiye'nin bir güç olmasına kimsenin engel olamayacağını anlatan Orakoğlu, "Bizim, Ortadoğu'da bölgesel bir güç olmamızı, dünyada küresel bir güç olmamızı kimse engelleyemez. Ortadoğu'da bazı ülkeler arasında çok farklı işbirlikleri yapılıyor. Ortadoğu savaşını kazanan ülkeler yeni bir dünya düzeni kurma peşindeler. Türkiye'nin önü bana göre çok açıktır" diye konuştu.
Türkiye'nin en önemli eksiğinin ülkeye karşı yapılan algı operasyonlarına karşı algı operasyonları yapılmaması olduğunu savunan Orakoğlu, "Bizim bir an evvel teröre destek veren ülkeleri belgeleriyle dünya kamuoyunu duyurmalı ve bu konuda aydınlatmalıyız. Biz Sur'da operasyon yaparken, terör örgütü ile vatandaşları ayırırken, bu kadar ince düşünürken yeni bir algı operasyonu yapılarak 'Türkler Kürtleri katlediyor, asimilasyon operasyonu uyguluyor' diye iftiralar atılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Orakoğlu, Gezi ruhunun yeniden canlandırılmak istendiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Mayıs ayı yaklaşıyor ve yine bu dönemde Türkiye'de yeni bir Gezi ruhu canlandırılmaya çalışılıyor. Artvin Cerrattepe'deki hadise bunun bir örneğidir. DHKP/C terör örgütü mensubu kadınların polise gerçekleştirdiği saldırının arkasında bir şeyler aramak lazım. Türkiye'de şu anda güvenlik güçleri istihbarat ve güvenlik alanında tüm birimleri dahil olmak üzere aynı konsept içinde çalışıyorlar. Terör ile teröristi ayıracak şekilde hassas bir mücadele sergilemekteler."
Zaman gazetesine kayyum atanmasını da değerlendiren Orakoğlu, şunları dile getirdi:
"Cumhurbaşkanımıza hakarete varan yazılar yazdılar. Zaman gazetesi son dönemde devlete karşı algı operasyonları yapmaya girişti. Yazarları Türkiye'de darbe yapılacağı şeklinde yazılar yazdılar, bu yönde ifadeler kullandılar. Halkı devlete karşı kışkırtıcı yayınlar yapma başladılar. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit ettiler. Bu gazeteye kayyum atanması bana göre geç kalmış bir karardır."
Anayasa Mahkemesi'nin Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği kararla, davaya bakan yerel mahkemenin baskı altına aldığını aktaran Orakoğlu, şöyle devam etti:
"Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili daha iddianame yeni hazırlanmış, tüm iç hukuk yolları tüketilmiş mi sanki serbest bırakıyorsunuz. Böyle bir şey olamaz. Bu davranış millet iradesine 28 Şubat sürecinde yapılmış bir olay gibidir. Anayasa Mahkemesi yüksek yargı organıdır. Anayasa Mahkemesi bize darbe anayasasının hediye ettiği bir sistemdir. Peki bu süreçten sonra davaya bakan yerel mahkeme yüksek mahkemeye karşı nasıl duracak? Otomatikman yerel mahkemeye bu şekilde baskı kurulmuş oluyor."
Konferansın sonunda Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler, Orakoğlu'na çini tabak hediye etti.