Güncelleme Tarihi:
KÜTAHYA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Paralel yapı, sermaye noktasındaki hassasiyetini Kuzey Irak'ta da göstermiş olabilir. Orada da bir kısım eğilimleri olmuş olabilir. Kuzey Irak'ta bazı angajmanları mümkün olabilir ama biz bunların Türkiye'ye aktarılması ve Türkiye'de petrol ve doğalgaz yapısının oluşmasına bu manada tabii ki müsaade edemeyiz" dedi.
Yıldız, Kütahya Valiliğini ziyaretinde bir gazetecinin Kuzey Irak'taki enerji faaliyetleriyle ilgili sorusu üzerine, bölgede 51 tankerin yüklendiğini ve 42 milyon varillik kapasiteye ulaşıldığını bildirdi.
Gerek Kuzey Irak'ın, Erbil'in, gerekse Bağdat'ın petrollerinin herhangi bir ayrım yapmaksızın günlük 425-450 bin varillik üretim ve iletiminin söz konusu olduğunu belirten Yıldız, "Her zaman söylüyoruz; bu petrol, Türkiye'nin petrolü değil, bu petrol Irak'ın petrolüdür ve Irak adına yapılan bir ticarettir. Bunun ihale edilmesi, dünya pazarlarına satışı ve bunlarla alakalı bütün gelirler Irak halkına aittir. O yüzden biz, Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattıyla beraber bu işleme devam ediyoruz. Her bir yaptığımız işlemin de Irak'ın normalleşmesi adına yapılan işlemler olduğunu bilmemiz lazım" ifadesini kullandı.
Daha sonra Yıldız'a, "Kuzey Irak'ta paralel yapı tarafından enerji projelerinin engellenmeye çalışıldığı iddiası" hatırlatıldı.
Her zaman olduğu gibi bu konuda da yeknesak, objektif ve kamu hizmetlerinin yararına olan işlemleri tercih ettiklerini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:
"Hükümet olarak doğru yaptığımız kadar güçlendiğimizi gördük. Bundan sonra yine aynı şekilde doğru yapmaya devam edeceğiz. Bakanlığım süresince, geçen gün açıklanan son rakamlarla beraber 6 yıl dinlenmeden, yorulmadan dinlemişler. Bu devam da ediyor olabilir ama gücünü şeffaflıktan alan bir yapının bundan herhangi bir sıkıntı duymayacağını her zaman her vesile ile söylüyoruz. Yalnızca kanunlar önünde, yalnızca mevzuatlar önünde değil, aynı zamanda Allah'a hesap vereceğimizi bilen insanlar olarak, bu konuda Allah'a şükürler olsun açık yüreklik ve alnımız ak olarak yolumuza devam ediyoruz. Türkiye'nin gelişmesi ve büyümesine her zaman olduğu gibi tabii ki devam edeceğiz. Paralel yapı, sermaye noktasındaki hassasiyetini Kuzey Irak'ta da göstermiş olabilir. Orada da bir kısım eğilimleri olmuş olabilir. Kuzey Irak'ta bazı angajmanları mümkün olabilir ama biz bunların Türkiye'ye aktarılması ve Türkiye'de petrol ve doğalgaz yapısının oluşmasına bu manada tabii ki müsaade edemeyiz. Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı, 15 yıllığına Bağdat ile yaptığımız anlaşmalar ve Erbil'le yaptığımız sözleşmeler çerçevesinde devam etmektedir. Legal olan, resmi olan her şeye varız ama illegal olan bütün şeylere de karşı olduğumuzu söylemem lazım."
- "Herhangi bir tahkim yolunun açılmasını beklemiyoruz"
Doğalgaz fiyatlarıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Yıldız, Rusya ile müzakerelerinin henüz sonuçlanmadığını dile getirdi.
Rus yetkililerle gerçekleştirilen toplantıların en az 3 seans devam edeceğini düşündüklerini aktaran Yıldız, "Onun da yetmediğini gördük. Daha fazla toplantı yapmamız gerekiyor. İyi bir noktaya ulaşacağımız kanaatindeyim" diye konuştu.
Bakan Yıldız, "İran ile olduğu gibi uluslararası bir mahkemeye düşer misiniz?" gibi sorularla karşılaştıklarını ifade etti. Bunun böyle olacağını öngörmediğini söyleyen Yıldız, "Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizin çok iyi bir noktada olduğunu ve önceki gün Bakü'deki yaptığımız toplantıda da bu bölgedeki enerji kaynaklarını çok iyi yönlendirmemiz lazım geldiğini bir kez daha söylemiştim. Orada Sayın Aliyev'le yapılan toplantıda da bunu belirtmiştim. Rusya Federasyonu ile görüşmelerimiz nihayetlenmedi, herhangi bir tahkim yolunun açılmasını beklemiyoruz, düşünmüyoruz. Her iki tarafın da bu manada bir sıkıntıya düşeceğini düşünmüyoruz, öngörmüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
- "Şu andaki fiyatlar kasım 2008 yılı fiyatlarıdır"
Yıldız, doğalgazı her zaman alınan fiyatların altında vatandaşa ve sanayiciye sattıklarını vurguladı.
Botaş'ın birikmiş 6-7 milyar lira borcu olduğuna değinen Yıldız, şunları kaydetti:
"Nerelere bu borç? Gümrük borcu var, KDV borcu var, bir kısım vergilerle alakalı borcu var. Bu borçları ödeyecek. O fiyatları değerlendireceğiz, dünya fiyatlarını değerlendireceğiz. Yine önceden söylediğim gibi ham petrolün varil fiyatı 60 doların üzerine çıktı. Yani bunlar sürdürülebilir fiyatlara ne zaman oturacak, ne zaman stabil bir hale gelecek, bunu görmemiz lazım. Şu anda fiyatların halen daha kırılgan olduğunu görüyoruz. Bu kırılgan fiyatlarla uzun vadeli politikaları ve fiyat mekanizmalarını oluşturmak doğru değil. O yüzden ileriye dönük bir kısım taahhütlerde bulunmak da doğru değil. Şunu öngörüyoruz. Ham petrol fiyatlarına bağlı olarak faz farkıyla oluşan doğalgaz fiyatlarının en azından Türkiye'de vatandaşımız ve sanayicimizin lehine kullanıldığını söylemem lazım. 2008 kasım ayı fiyatları civarlarındadır Türkiye'deki doğalgaz fiyatları. Tekraren söylüyorum; 6 yıl önceki fiyatlar hatta 6 yılı da geçti, aynı fiyatlar mertebesinde gitmektedir. Arada inişli çıkışlı fiyatlar oldu ama şu anki fiyatlar kasım 2008 yılı fiyatlarıdır. Avrupa Birliğine üye 28 ülke arasında doğalgazı en ucuz, sanayicisine satan ülke Türkiye'dir. O yüzden doğalgazla ilgili olan fiyatları biz, önümüzü görerek, gerçekçi, vatandaşı ve sanayicisini düşünen bir yapı içerisinde, AK Parti hükümetlerinin yaptığı gibi aynı şekilde devam edeceğiz, bunu da kamuoyu ile paylaşacağız."
- Komşu hukuku
Yıldız'a, Kıbrıs açıkları ve Karadeniz'deki petrol arama çalışmalarında gelinen son durum da soruldu.
Enerjinin bir barış gerekçesi olmasına dikkat edilmesi gerektiğine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yunanistan bizim komşumuz ama biz de Yunanistan'ın komşusuyuz. Komşu ülkeler özellikle bu hukuka riayet etmelidir. Bu manada her iki ülkenin de daha dikkatli politikalar yürüteceğine inanıyorum. Doğu Akdeniz'deki kaynakların veya ham petrol kaynaklarının Kıbrıs halkının tamamı tarafından yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs yerel yönetimiyle beraber aynı şekilde paylaşılacağına ve böyle bir beklentimin olduğunu bir kez daha söylemek istiyorum. Bizim, Irak'ın tamamında nasıl tutarlı bir politikayla herhangi bir bölgesinde, ister kuzeyinde ister güneyinde herhangi bir petrolün, Irak'ın tamamına nasıl ait olduğunu söylüyorsak, buradaki herhangi bir kaynağın da Kıbrıs'ın tamamına ait olduğunu söylemem lazım. Bu manada sürdürülebilir, uzun manada komşuların birbirinin hukukuna riayet ettiği bir gelecek öngörüyoruz. Bunu sağladığımız takdirde 'yok'u değil, 'var'ı paylaşmış olacağız."