Güncelleme Tarihi:
Oğuzhan KILIÇ / KÜTAHYA,(DHA)- DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kütahya'da yaptığı konuşmada, "Ülke olarak ve millet olarak zor bir zamandan geçiyoruz. Zor süreçler yaşadık. Bu zor süreçler devam ediyor. Bu zor süreçlerde Diyanet teşkilatına, teşkilatta görev yapan her arkadaşımıza çok ama çok büyük sorumluluklar düşüyor" dedi.
Kütahya'ya 'Din gönüllüleri buluşması' toplantısına katılmak üzere gelen Mehmet Görmez, ilk olarak Vali Ahmet Hamdi Nayir'ı ziyaret etti. Görmez, bir gazetecinin Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde bununan Çelebi Sultan Mehmet Camisi'nde çıkan yangınla ilgili sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Tarihi mirasımızın o şekilde heba edilmesi bizi son derece üzüyor. Çelebi Mehmet Camimizin restore edilmemiş olması, 10-15 sene iskelelerle durması, akabinde de bir gece içinde yangın çıkması. İç kısmını ben görmüştüm 2007 yılında. Muhteşem ahşap eserler var, 5-6 asırlık mihraplar, minberler vardı. Onların o şekilde zarar görmüş olmasından büyük bir azap duyduğumu ifade etmek istiyorum, öğrendiğim andan itibaren onun üzüntü ve acısını çekiyorum. İnşallah en kısa zamanda eğer bir kasıt varsa o bulunur. Yoksa en kısa zamanda inşallah tekrar restore edilerek Batı Trakya'daki Müslüman kardeşlerimizin ibadetine açılır diye umut ediyorum."
'BARIŞ ELÇİLERİNİ CASUS İLAN ETMEYE KALKIŞACAK KADAR İLERİ GİTTİLER'
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Valiliğin ardından Kütahya Belediye Başkanı AK Partili Kamil Saraçoğlu'nu ziyaret ettikten sonra Hezar Dinari Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Kütahya din gönüllüleri buluşması' toplantısına katıldı. Görmez yaptığı konuşmada Türkiye'den yaklaşık 5 milyon kişinin Avrupa'nın çeşitli ülkelerine giderek orada çalıştıklarını belirtti. Görmez konuşmasını şöyle sürdürdü:
"5 milyon millet evladımız dünyanın, Avrupa'nın muhtelif yerlerinde önce kendi çocuklarının rızkını kazanmak için gittiler sonra Avrupa vatandaşı oldular. Ama onlar 'biz buraya geldik; annesiz, babasız, çocuksuz, yarsız, vatansız yaparız ama camisiz, mabetsiz, ezansız, cumasız, bayramsız yapamayız' dediler. Diyanetin kapısını çaldılar. O günden bu güne Diyanet İşleri Başkanlığı sizin burada yaptığınız hizmetleri oralara taşıdılar ama oralara barış götürdüler, barış köprüsü oldular, oraya ilim, oraya hikmet taşıdılar. Bu 40 yıllık süre içerisinde Avrupa'nın her ülkesinde vatandaşlarımızın olduğu her yerde Diyanet İşleri Teşkilatı oldu ve hizmet götürdü. Bu 40 yıllık tarihimize baktığımız zaman o topluluklara sıkıntı çıkaracak bir tek örnek bize gösteremezler. Ama buna rağmen üzülerek belirteyim, bu büyük özveriye rağmen, bu barış elçilerinin o ülkelerin barışına, birlikte yaşama ahlakına, hukukuna yaptıkları bu büyük hizmetlere rağmen o Avrupa'nın kalplerini kuşatan İslamofobik nefretler o düşmanlıklar maalesef bizi de buldu. Ve o barış elçilerini son günlerde takip ediyorsanız casus ilan etmeye kalkışacak kadar ileri gittiler. Fakat bizim meşrebimizin bizim mesleğimizin bir özelliği var. Hani şairin ifadesi ile 'bizi öldürmeye gelen bizde hayat bulacak inşallah' bize kötülük ile yönelen bizden iyilik görecek. Çünkü kötülüğü ortadan kaldıracak en büyük güç iyiliktir."
'DİYANET TEŞKİLATINA ÇOK BÜYÜK SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR'
Türkiye'nin zor bir süreçte geçtiğini ifade eden Mehmet Görmez toplantıya katılan din adamlarına yönelik olarak şunları söyledi:
"Milletlerin tarihlerin medeniyetlerin zor zamanları var. Öyle bir zor zamandan geçiyoruz. İslam coğrafyasının her kentinde kanların döküldüğü, gözyaşlarının aktığı ateşlerin yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Batının doğunun ve küresel olarak dünyanın rahmetini ve vicdanını kaybettiği bir dönemden geçiyoruz. Ülke olarak ve millet olarak da zor bir zamandan geçiyoruz. Zor süreçler yaşadık. Bu zor süreçler devam ediyor. Bu zor süreçlerde Diyanet teşkilatına, teşkilatta görev yapan her arkadaşımıza çok ama çok büyük sorumluluklar düşüyor. Sizler ve millet olarak bizler o 15 Temmuz ihanet gecesinde her mihrap görevlisinin her minber görevlisinin her müezzinimizin bu ülkenin bekası için ne kadar önemli vazifeler yaptığınızı ortaya koydunuz. Ben tekrar her birinizi gönülden kutluyorum, tebrik ediyorum. Biz bu bütün zorlukları dikkate alarak çalışmalarımızı yeniden planlamalıyız. Bugüne kadar yaptıklarımızı dikkate alarak, bu güne kadar yaptıklarımız ihmallerimiz eksiklerimiz kusurlarımızı masaya yatırarak yeni birer başlangıç yapmalıyız."
FOTOĞRAFLI