Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Tavşanlı'da (2)

Güncelleme Tarihi:

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Tavşanlıda (2)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2018 19:42

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Tavşanlı'da (2)

Haberin Devamı

KÜTAHYA'DA AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI
Tavşanlı'daki ziyaretlerinin ardından Kütahya'ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.Ali Erbaş, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Merkez Kampüsü'ndeki İslami Bilimler Fakültesi'nin açılış törenine katıldı.
'AHLAKTAN YOKSUN BİLGİ, HUZURSUZLUĞA SÜRÜKLER'
Törende konuşan Prof. Dr. Ali Erbaş, Müslümanların kalbinin mutlaka ilimle atması gerektiğini söyledi. Erbaş şöyle devam etti:
"Büyüklerimiz, 'Mekanların, şerefi, yüceliği, üstünlüğü içinde yapan işlerle ve içinde yetiştirilen öğrencilerle ortaya çıkacaktır' demişler. İnşallah bu mekanlar, içinde yapılan ve üretilen ilimle, bilgiyle, yetiştirilen insanlarla şerefli olacak. Yoksa taş parçasından başka bir anlamı olmaz. Hep en iyisini aramıyor muyuz? İşte en iyiyi buralarda yetiştirmeye çalıştıracağız. Hepimizin bildiği bir realite olarak, bilgi en büyük imkan ve güçtür. İlk inen ayetlerde okumak, ilim, bilgi, kalem, kitap, bilgi, öğrenmek ve öğretmek var. İkinci gelen vahiyde de binaların içini nasıl bir irşat mekanı, insanları uyarma ve karanlıklardan çıkarma mekanı haline getireceğimize işaret eden ayetlerdir. Bütün bu emeklerimizin esas gayesi insanlarımızı aydınlatmaktır. Ancak bizatihi güç ve iktidar kaynağı olan bilginin, insanlığın huzuruna vesile olması için ahlak, hikmet ve hukuk ilişkisi hayati öneme sahiptir. Yani ahlaktan yoksun bilgi, hukuktan yoksun bilgi, hikmetten yoksun bilgi, insanlığı aydınlığa değil, huzursuzluğa sürükler. Bilginin insanlara zulmetmeye sebep olduğunu görüyorsunuz. Üretilen silahlar, terör örgütlerinin eline verilişi. Bizler bilginin yanlış yolda kullanılmasından Allah'a sığınıyoruz. Bilgiyi inşallah insanlarımızı karanlıktan aydınlığa çıkarmak için kullanacağız. Bilgi üretmeyenler, üretilen bilginin takipçisi, hatta mahkumu olmaya mecburdur. İslam dünyası, bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler, dahası ilahiyat alanında bilgi üretme ve bilgiyi güncelleme, değere dönüştürme ve hayata kılavuz yapma konusunda maalesef zamanın gerisinde kalmanın bedelini ödemektedir. Bu mesafeyi bir an önce telafi etmek zorundayız. Bütün çabamız bu."
Bugünkü batı merkezli bilginin insanı ve hayatı dizayn ettiğini söyleyen Erbaş, "Ancak söz konusu anlayışın insan, evren ve Allah tasavvurunda var olan ciddi krizler ve paradoksların bütün insanlığı derin bir çıkmaza doğru sürüklediğini de hepimiz görüyoruz. Batının teklif, hatta dikte ettiği düşünce biçimi insanlığın özlediği huzuru ve güveni tesis edemediği gibi, bilakis huzur ve geleceğe dair umudunda zayıflamasına sebep olmaktadır. Bunun yanında İslam dünyası vahye, köklü bir medeniyete, dinamik insan kaynaklarına sahip olduğu halde, insanı ve hayatı inşa edecek bir bilgi ve dünya tasavvurunu güçlendirip, izah ederek yeryüzüne henüz teklif edebilmiş değil. Bilgiyi hikmet ahlak ve hukuk boyutuyla beraber yeniden inşa etmek, müminler için bir iman ve kulluk sorumluluğu olduğu gibi daha yaşanılabilir bir dünya kurmanın da yegane yoludur" dedi.
'SAMİMİ DUYGULAR İSTİSMAR EDİLMEKTE'
Bugün İslam coğrafyasının özellikle dini alanda yaşadığı sorunların ve karmaşanın en önemli sebeplerinden birisi sahih dini bilginin ötelenmesi ve ihmal edilmesi olduğunu da söyleyen Erbaş şöyle konuştu:
"Irk ve mezhep eksenli kavgaların yapay sınırlar ve ideolojik yaklaşımlar üzerinden yapılan tartışmaların cehaletten beslendiği aşikardır. Elbette İslam Coğrafyasında yaşanan sorunların, acıların küresel müdahalelerle ve uluslararası faktörlerin sömürgeci politikayla ilgili boyutu inkar edilemez. Yaşanan her travmanın küresel emperyalizmle elbette ilişkisi var. Ancak bu durum sorunlarımızı tamamen harici unsurlara indirgeyerek sorumluluklarımızı ve hatalarımızı görmezden gelmeye mazeret teşkil etmemeli ve edemez. Kabul edelim ki, bizim ümmet olarak çok ciddi hatalarımız, zaaflarımız ve ihmallerimiz var. Din istismarı bugün sosyal boyutları aşarak bir güvenlik meselesi haline gelmiş durumda. Dinin temel kaynaklarına ve akla aykırı, gerçeklere dayanmayan söylemeler, hikâyeler, rüyalar üzerinden din anlatılarak vatandaşlarımızın samimi duyguları istismar edilmekte ve sömürülmektedir"
Konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.Ali Erbaş, Vali Ahmet Hamdi Nayir ve beraberindekiler fakültenin açılışı gerçekleştirildi. Prof.Dr, Erbaş daha sonra Hazar Dinarı Kültür Merkezi'nde imamlarla bir araya geldi.

Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,(DHA)

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!