IHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2015 16:00
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ'NDE SEÇİM HEYECANI
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) üyesi Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu ve Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu’nun, seçimlere sayılı günler kala Kütahya’da, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektör adaylarından sadece Prof. Dr. Remzi Gören ile bir araya gelmesi, diğer adaylar tarafından tepkiyle karşılandı.
Rektör adayları yayınladıkları basın açıklamasında, bu tür uygulamanın YÖK tarihinde bir ilk olduğunu dile getirdiler.
Açıklamada şöyle denildi: "Bilindiği üzere 27 Şubat 2015 tarihinde, Dumlupınar Üniversitesinde rektör aday belirleme seçimi yapılacaktır. Sürecin son gününe geldiğinde, suni rüzgar estirmek suretiyle oyları bir yere yönlendirmeye çalışan bazı çevreler, çeşitli etkiler üretmeye çalışırken, (25 Şubat 2015, Çarşamba gece yarısından hemen önce) rektörlük
seçim tarihinde bir ilki gerçekleştirmiştirler. YÖK, rektör adaylarını değerlendirip bir sıralama yaparak, Sayın Cumhurbaşkanımıza sunma konumunda olması gereken bir kurumdur. Rektörlük seçim çalışmaları için ilimize gelen YÖK üyelerinden olan Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu ve Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu ile bazı çevreler tarafından maksatlı bir toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantıya tüm adayların katılması beklenirken sadece bir rektör adayı ile toplantı yapılmıştır. Bu toplantı basına intikal ettirilmek suretiyle seçimin tarafsızlığına gölge düşürülmüştür. Bu nedenle bazı çevreler, bir aday adına rüzgâr estirmek, atamaya yetkili makamların bu adayı desteklediği intibaını vermek sureti ile ilk üçe giremeyecek olan bir adayın oylarını artırmak ve seçimi sabote etmek için bu üyeleri alet etmişlerdir.Bu çerçeveden bakıldığında, adı geçen bu iki YÖK üyesinin bu şekilde davranması normal bir durum değildir ve bu durum iki seçeneği akla getirmektedir. Bunlardan bir tanesi, bu adayın ilk üçe giremeyeceği dolayısıyla istenen kişinin bu algı yoluyla seçmen oylarını etkileyerek, öne geçmesini sağlamak ve ikincisi ise öğretim üyelerinin iradesi dışında bu üyelerin görüşleri doğrultusunda olan bir adayı Sayın Cumhurbaşkanımıza sunmaktır. Bu bağlamda bakıldığında, ayrıca mevcut yönetim tarafından, Cumhurbaşkanımızın tercihlerini vesayet olarak görmüş, YÖK yönetiminin ve Cumhurbaşkanımızın tercihlerini baypas etmeye, yönlendirmeye ve yanıltmaya yönelik bir çağrı da yapmıştır. Bu çağrıya paralel olarak kamuoyunu, seçmen kitlesini ve idari erki etkilemeye, yanıltmaya ve yönlendirmeye yönelik yapılan bu ikinci haberde, iki YÖK üyesinin isminin ve gazetelerdeki fotoğraflı haberlerinin yayınlanması, mevcut yönetim ile yıllardır çalışan birisinin lehine bu şekilde seçmeni yönlendirmek suretiyle mevcut yönetimin devamını güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanlığı makamına sunma manevraları oldukça manidar görünmektedir.Birincisi bir darbe olarak tanımlanacak olan bu iki hareketten ikincisinin ise Cumhurbaşkanımızın bir süredir ortaya koyduğu mücadele adına tam bir ihanet koktuğunu söylemek çok yadırganmamalıdır. Seçime bir gün kala ortaya konan bu hareketin, seçmenin kafasında şüphe oluşturucak ve bu adayın atanacağı intibaını doğurmaya yönelik olsa da YÖK’ün adil ve tarafsızlığının tartışılır olduğuna yönelik bir ani atak olduğu aşikar bir durum olarak algılanmıştır.Bu durumda Sayın Cumhurbaşkanımızın ve YÖK başkanımızın bu tezgahı bozmak vakit geçirmeden gerekli adımı atmaları ve bu karanlık bulutların dağılmasına katkı yapmaları beklenmektedir.Kamuoyu saygı ile duyurulur." (EFE)