IHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2016 11:16
YAZAR HİKMET ANIL ÖZTEKİN, KONYA'NIN BEYŞEHİR İLÇESİNDE ÖĞRENCİLERLE SÖYLEŞİDE BİR ARAYA GELDİ.
Yazar Hikmet Anıl Öztekin, Konya’nın Beyşehir ilçesinde öğrencilerle söyleşide bir araya geldi.
2014 yılı Ocak ayında çıkan ve satış rekorları kıran “Elif Gibi Sevmek” isimli kitabıyla tanınan Yazar Hikmet Anıl Öztekin, Beyşehir Belediyesi’nin daveti üzerine ilçeye geldi. SÜ Beyşehir Ali Akkanat İşletme Fakültesi’nde katıldığı söyleşi programının ardından gazetecilere açıklama yapan Yazar Öztekin, sahip oldukları makam ve değerlerin her şeyin bir emanet olduğunu belirterek, “Bunların hepsinin ayrı bir sorumluluğu var. Ben o kitapta yanlış yazmışsam, Türkiye’nin en çok okunan yazarıysam demek ki Türkiye’nin en çok insanına yanlışı anlatan yazarı olmuş olurum. Hepsinin sorumluluğu var, hepsi imtihan. Çok böyle makam ve sıfat gibi görmemek lazım diye düşünüyorum” dedi.
Bu konuda bir emaneti alıp devam ettirdiklerini belirten Öztekin, “Bazı kişilere böyle görev verilir, o oralara gider hakkını verirse devam eder. Veremezse düşer. Biz de bir emaneti aldık, onu devam ettiriyoruz. Ne zamana kadar gider bilmiyorum, belki bundan sonra kitabımızı kimse okumayacak. Yani kitap yazarı falan olma değil de dertleşmek, dert adamı olmak, gönül adamı olmak, insana bir şeyler anlatabilmek benim için daha keyifli” ifadelerini kullandı.
Türk toplumu olarak çok ciddi yanlış şeylerin anlatıldığına vurgu yapan Yazar Öztekin, bu yanlış şeylerin de çok ciddi etkilerinin olduğunu söyleyerek, “Bize sevmeyi unutturdular, en sonunda da Allah’ı sevmeyi unutturdular” diye konuşan Öztekin, insanlara bunları anlatmaya çalıştığını belirterek, “Yanlış şeyler öğrendik biz, yanlış şeyler öğrettiler. Ve artık doğru şeyler öğrenmenin vakti geldi. Birilerine doğru şeyler anlatmanın vakti geldi. Bunları anlatmaya çalışıyorum aklımın yettiğince” şeklinde konuştu.
Sırada yeni bir kitap çalışması olup olmadığı ile ilgili de konuşan Öztekin, çok beğenildiğini ifade ettiği kitabı “Eyvallah”ın 2016’da da devam edeceğini belirterek, “Ben de çok sevdim Eyvallah’ı. Eyvallah başka oldu. Çok iyi dertleştik. Çok iyi muhabbet ettik. Hep birlikte ağladık Eyvallah’ta. Eyvallah devam edecek, Eyvallah 2 olacak. Çok büyük bir heyecanla ben de bekliyorum okumayı” dedi.
Öztekin, derdi olan yediden yetmiş yediye herkesin kitaplarını okuduğunu ancak ağırlığın gençlerde olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de kitapları ağırlıkla bayanlar okuduğu için ağırlıklı genç ve bayanlardır diyebilirim. Çünkü kitapları onlar okur Türkiye’de. Ama herkestir. Bir şeylerin yanlış gittiğini anlayan herkes bizim kitaplarımızı alıp okuyabilir. Biz güzel bir giriş basamağındayız. İlk basamak, ben bir şeyler anlatıyorum sonra üstatlar alıyor. Onlar, çünkü olayın gerçeğini anlatıyorlar. Biz tatlı dille ufak tefek şeyler anlatmaya çalışıyoruz. Ardından tasavvufa meyil ediyor genç. İşte üstatlara meyil ediyor, pire meyil ediyor, Mevlana’ya meyil ediyor. Biz kapının girişinde güzel koku veriyoruz insanlara ki kapıdan içeri girsin diye. Kapıdan içeri girdikten sonra bizle bağlantısı kalmaz. Çünkü bizim o kadar aklımız, imanımız yok” diye konuştu.