IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2015 18:35
"ELİF GİBİ SEVMEK" ADLI KİTABIYLA SATIŞ REKORLARI KIRAN YAZAR HİKMET ANIL ÖZTEKİN, BEYŞEHİR'DE SÖYLEŞİYE KATILDI. SÖYLEŞİNİN ARDINDAN BEYŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MURAT ÖZALTUN, ÖZTEKİN'E TABLO HEDİYE ETTİ.
Konya’nın Beyşehir İlçe Belediyesi, yazdığı kitapları satış rekorları kıran, “Elif Gibi Sevmek” adlı kitabıyla isim yaparak büyük beğeni toplayan Yazar Hikmet Anıl Öztekin’i düzenlediği üç ayrı söyleşi programında Beyşehir’de öğrenim gören üniversite gençliği, lise öğrencileri ve vatandaşlarla buluşturdu.
Beyşehir Belediyesi’nin sosyal ve kültürel etkinlikleri kapsamında düzenlenen söyleşi programlarına katılan Hikmet Anıl Öztekin, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Beyşehir Ali Akkanat Kampüsü’ndeki İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda üniversite gençliği ile buluşurken, ilçe merkezi ve Huğlu Mahallesi’ndeki salonlarda ise lise ve yüksekokul öğrencilerinin yanı sıra vatandaşlarla bir araya geldi.
“GENÇLİK NE İSTİYORSA YERİNE GETİRİYORUZ”
Söyleşi programı öncesinde kürsüye gelen Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, üniversite gençliğine verdikleri bir sözü daha yerine getirerek kitapları satış rekorları kıran son dönemin tanınmış ve popüler yazarlarından Hikmet Anıl Öztekin’i Beyşehirliler’le buluşturduklarını söyledi.
Gençlik ne isterse yapacaklarının sözünü verdiklerini bir kez daha yineleyen Özaltun, “Hikmet Anıl Öztekin gibi bir gönül adamını sizler istediniz, bizler de davet ederek sizlerle buluşturduk. İnşallah bundan sonraki süreçte de sizler ne isterseniz yerine getirmeye devam edeceğiz. Sizlerle gerek üniversitemizde, gerekse festival alanımızda bu tür söyleşi, konferans ve toplantılarla buluşmaya devam edeceğiz” dedi.
“HİÇBİR ZAMAN İŞİMİZE YARAMAYACAK BİLGİLERLE DONATILDIK, UYUŞTURULDUK”
İlk kitabı olan ‘Elif Gibi Sevmek’in geçen yılın en çok satan kitaplar arasında ilk sırada yer almasının ardından devamı niteliğindeki "Elif Gibi Sevmek 2- Aşk-ı Tevekkül"ü ve sonrasında da “Eyvallah”ı yazan Öztekin, “Elif Gibi Sevmek” isimli kitabından da alıntılar yaparak anlatımlar yaptı.
Birbirini seven iki genç olan Hikmet ve Elif’in aşklarını İslami terbiye içinde kalarak yaşadığını anlatan Öztekin, söyleşisinde, insanların günümüzde, günlük hayatlarında hiçbir zaman işine yaramayacak bilgilerle donatıldığını savunarak, yer sofralarında oturulduğu zaman oluşan ayak uyuşukluğu gibi insanların akıllarının da uyuşturulmaya çalışıldığını belirtti. Öztekin, “Kan aynı, damarlar aynı her şey aynı ama sinyal bir süre gitmedi ya. O sinir sinyalleri gitmedi mi bir süre o ayağı hissetmezsiniz artık. Sonra şunu düşündüm... Büyükşehir’de yaşıyoruz ya, yalanlar dünyasında yaşıyoruz ya, televizyonlarla büyütüldük ya biz. Hepimizin tek amacı, reklam panolarında görünenleri almak değil mi arkadaşlar. Herkes elini vicdanına koysun. Reklamlarda gördüğümüz şeyleri almak için yaşıyoruz biz. Anlamıyoruz ama bunu kimse bize bas bas bağırmıyor. Kendimize yediremiyoruz, bazen bunu söyleyemiyoruz ama olay bu. Reklam panolarında gözüken şeyleri görmek için sevmediğimiz işlerde çalışıyoruz. Bir şeye özeniyoruz ve o hayatı yaşamaya çalışıyoruz. ‘Ya Hikmet’ dedim o dakika da ayağına sinyal gitmedi, ayağın uyuştu. Ya sen 29 yaşındasın 15 senedir abuk subuk bilgilerle donatıldın. Komşu Ayşe teyze seni oğluyla kapıştırarak 10 seneni geçirdin. Arkadaşların Pazar günleri lüzumsuz işlere çağırarak 15 sene geçirdin. Yani şunu demek istiyorum. Akla sinyal çok uzun süredir gitmiyor, doğru sinyaller gitmiyor. Hep lüzumsuz bilgiler, lüzumsuz bilgiler, lüzumsuz bilgiler. Hiçbir zaman işimize yaramayacak bilgilerle donatıldık. Birazdan birkaç tane üstat ismi söyleyeceğim hiçbirini bilmiyor olacağız ama birkaç televizyon dizisinden bahsedeceğim bütün detayları biliyor olacağız. Arabasını, sevgilisini, dizideki sevgilisini, yaşını her şeyi biliyor olacağız ama birkaç tane üstat söyleyeceğim hiç birini bilmiyor olacağız. Yani o kadar yalan bir dünyada yaşıyoruz ki dostlar. Akla, o bir şeyleri değerlendirmesi gereken, Allah’ı sevmesi gereken Elif’i doğru düzgün hakkıyla sevmesi gereken akla o kadar uzun süre doğru bilgi gitmemiş ki, dedim ya akılda uyuşursa. Bazı yapmam gereken şeyleri yapamıyorsam. Anlayıp, kavrayıp, idrak edip yapamıyorsam. Şimdi ayağın uyuştuğuna inanıyoruz. Uyuşan ayağının adamın bir şey hissetmediğine de inanıyoruz değil mi? Sıksanız bir şey hissetmem, inanıyoruz. Çünkü tecrübe etmişiz yaşadık bunu. Arkadaşlar akla da inanın. Akıl varya idrak, idraka da inanın. İnsanın aklı da uyuşur. Bizim maalesef akıllarımız uyuşmuş arkadaşlar. Ondan dolayı bazen çok mantıksız işler yapıyoruz ve ondan dolayı bazen çok mantıklı işleri yapmıyoruz. Sebebi bu. Bazen çok mantıklı işleri yapmıyoruz bazen çok mantıksız işleri yapıyoruz. Bunun sebebi de aklımız uyuşmuş, değerlendiremiyoruz, analiz edemiyoruz” dedi.
Öztekin, söyleşilerinin sonunda düzenlenen imza gününde kitaplarını kendisini salonda dinleyen öğrenciler için imzaladı, ardından birlikte fotoğraflar çektirdi.
Öztekin’e Belediye Başkanı Murat Özaltun söyleşinin ardından tarihi Eşrefoğlu Camisi’nin yer aldığı bir tablo hediye edilirken, Huğlu Mahallesi’ndeki programının sonunda ise Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi tarafından Huğlu yapımı bir av tüfeği hediye edildi.