Güncelleme Tarihi:
KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü'nde, su kültürü koşullarında kuraklığa ve tuzluluğa karşı dayanıklı bitkiler üretiliyor.
SÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Hamurcu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, hiç toprak kullanılmadan buğday, arpa, fasulye, kavun, karpuz, havuç, mısır, soya ve domates gibi bitkileri hidroponik sistem kullanarak yetiştirdiklerini söyledi.
Bitkilerin, laboratuvar ortamında besin takviyeli su içerisinde kısa sürede yetiştiğini belirten Hamurcu, "Doğal şartlarda 4-6 ay, serada ise 3-4 ayda yetişen bir ürün, led ışıklarla donatılmış hidroponik ortam olarak adlandırdığımız 'su kültürü' koşullarında 3 hafta gibi kısa sürede yetişebiliyor. Kontrollü koşullarda çok kısa sürede yetişen, kuraklık ve tuzluluk gibi stres koşullarında test edilen bitkilerden elde edilen veriler, ıslah çalışmaları için bilimsel altyapı oluşturabilir" diye konuştu.
- "Türkiye'de bir ilk diyebiliriz"
Hamurcu, 2007 yılından itibaren çalışmalarını sürdürdüklerini, çalışmaları SÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü bünyesindeki kontrollü koşullarda yaptıklarını ifade etti.
Bitkileri, kuraklığa, tuzluluğa ve verimini artırmaya yönelik yaptıkları araştırmalar çerçevesinde bitki yetiştirme kabini içerisinde test ettiklerini dile getiren Hamurcu, şunları kaydetti:
"Yaptığımız bu işlemlerde, bitkilere gün ışığı yerine yapay ışık kaynağı kullanıyoruz ve bu ışık kaynağını led ışıklandırma sistemiyle sağlıyoruz. Bitkinin istediği ışığı, istediği renkte verdiğimiz bu ortama, Türkiye'de bir ilk diyebiliriz. Bitkiyi yerinden hiç oynatmadan su kültürü şartlarında büyütüyoruz. Bitkinin ihtiyacı olan besin solisyonunun hazırlanması, solüsyonun değiştirilmesi ve istenilen koşulların sağlanması tamamen otomatik olarak yapılıyor. Bu yöntemle buğday, arpa, fasulye, kavun, karpuz, havuç, mısır, soya ve domates yetiştirmeyi başardık. Laboratuvar ortamında aynı yöntemlerle Konya ve çevresinde yetişmeyen farklı bitkiler üzerinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz."