Güncelleme Tarihi:
KONYA (AA) - ABDULLAH DOĞAN - Konya Büyükşehir Belediyesince restorasyonu yapılan, tarihi Alaaddin Tepesi yakınlarındaki 800 yıllık Selçuklu eseri Ali Gav Medresesi'nde, hat, tezhip, ney ve Kur'an-ı Kerim'in yanı sıra Osmanlıca Türkçesi dersi de veriliyor.
Merkez Alaaddin Tepesi çevresinde yer alan ve 12. yüzyıl eseri olduğu tahmin edilen Selçuklu eseri Ali Gav Medresesi, eğitim yuvası özelliğini sürdürüyor.
Mimarisi ile yapıldığı döneminin özelliklerini yansıtan medrese, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek, KOMEK bünyesi altında faaliyetlere ev sahipliği yapıyor.
Selçuklu mimarisi özelliğini barındıran ve Konya'daki kapalı medreselerin ilk örneklerinden biri olan Ali Gav Medresesi'nde, Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK) bünyesinde Osmanlıca Türkçesi dersi veriliyor.
Osmanlı Padişahı Sultan Mahmud tarafından restore edildiği için Mahmudiye Medresesi adını da alan tarihi mekanda, hat, tezhip, ney ve Kur'an-ı Kerim dersleri de öğretiliyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ali Gav Medresesi'nin 2012 yılında belediye tarafından restore edildiğini söyledi.
Medresenin yapılışına uygun olarak faaliyetlerine devam etmesi için KOMEK'e tahsis edildiğini aktaran Akyürek, "KOMEK, her yaştan ve toplumun her kesiminden 235 bin kursiyeri ile Konya’nın en büyük ailesi olmayı başardı. Şu anda 115 aktif branşta eğitimlerini sürdüren KOMEK bünyesinde yaklaşık 10 yıldır Osmanlı Türkçe'si kursları veriyoruz. Osmanlı Türkçe'si kurslarımızın, ecdadımızın bıraktığı eserleri, kitapları ilk kaynağından okuyarak tarihi daha iyi anlayan nesiller yetişmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
- Ali Gav "Medrese" özelliğine döndü
KOMEK Ali Gav Medresesi Kurs Müdürü Sacide Can Bakacak ise Osmanlıca Türkçesi kurslarına yıldan yıla ilginin artarak devam ettiğini söyledi.
KOMEK bünyesinde 2004'ten beri Osmanlıca Türkçesi derslerinin verildiğini anlatan Bakacak, bu kurslarda unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları derslerinin de verildiğini aktardı.
Bakacak, Ali Gav Medresesi'nindeki verilen derslerle, Selçuklu yapıtının "Medrese özelliğine" yeniden kavuştuğunu belirterek, "KOMEK bünyesinde 7 kurs merkezinde Osmanlıca Türkçesi dersleri veriyoruz. Yüzlerce mezun verdiğimiz kurslarımıza ilgi her geçen gün ilgi artıyor. Bu medrese de aslına uygun olarak devam ediyor. Mistik ortamda geçmiş birikimlerimizi tarihi medresede geleceğe aktarıyoruz. Öğrencilerimizde bu ambiyanstan çok etkileniyorlar" diye konuştu.
- Osmanlıca Türkçesine farklı meslek grupları da ilgi gösteriyor
Osmanlıca Türkçesi dersine farklı yaş ve meslek gruplarından kişilerin katıldığını anlatan Bakacak, şunları kaydetti:
"Mühendisinden öğretmenine, ev hanımından öğrencisine kadar farklı eğitim guruplarından kursiyerlerimiz var. Öğrencilerimizden birine, 'neden bu kursu almak istiyorsun' diye sorduğumda, 'en büyük hayalinin mezar taşlarını, kitabeleri okumak' olduğunu söyledi. Hatta bir başka kursiyerimiz, dedesinin mezar taşını okumak için bu kursa geldiğini söylemişti."
- Amaç farkındalık oluşturmak
Kursun Osmanlıca öğretmeni Sait Okutan da Osmanlıca Türkçesine pratikte "Osmanlıca" denildiğini anımsattı.
Türklerin, eski Anadolu Türkçesinden sonra bu topraklarda Osmanlı Türkçesini kullanıldığına işaret eden Okutan, Osmanlıca Türkçesinin; Türklerin İslamiyeti kabulünden sonra Arapça ve Farsçanın da etkisiyle yüzyıllardır kullandığı dil olduğunu bildirdi. Okutan, günlük yaşamda kullanılan birçok Osmanlıca kelime kullanıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bunun farkında değiliz. Bu farkındalığı yaratmak adına bu kursları veriyoruz. Farklı mesleklerden eğitim almak isteyen öğrencilerimiz var. Ecdadımızdan miras kalan bu dili yaşatmak adına buraya geliyorlar. Kitabeler, mezar taşları ve çeşitli yerlerdeki tabelalarda ne yazdığını öğretmek, tarihe el atmak ve dedelerimizin kültürüne vefa göstermek adına bu kursu veriyoruz. Bu medresede bu kursu vermek suretiyle ecdadımızın bize bıraktığı kültürü de devam ettirmiş oluyoruz. Aynı zamanda bu birikimi tüketmeden yeniden üretime dönüştürerek, vefamızı da göstermiş oluyoruz."
Kursa katılan öğrencilerden elektrik elektronik mühendisi Mehmet Can, derslerin çok keyifli geçtiğini dile getirdi. Günlük yaşamda Osmanlıca metinlerle karşılaştığını ve tarihe olan merakından dolayı bu kursa geldiğini ifade eden Can, "Osmanlıca, hem ecdadımızın dili ve kültürü hem de geçmişini yansıtan köprüdür. Tarihe vefa göstermek adına da bu dili öğrenmek istiyorum" şeklinde görüş bildirdi.