Güncelleme Tarihi:
KONYA,(DHA)- PANKOBİRLİK, şeker fabrikaların özelleştirilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, fabrikaların pancar ekicileri kooperatiflerine işletme devri yöntemiyle özelleştirilmesinin daha doğru bir metot olduğunu belirtti.
Şeker fabrikaları özelleşme kararı ile birlikte kamuoyunda farklı kesimlerde farklı bilgilerden kaynaklanan çok farklı görüşler tartışılmaya başlanmıştır.
Bu tartışmalar; Devletin şeker fabrikası işletmemesi gerektiği’ ve buna bağlı olarak şeker fabrikalarının ‘kamu mâliyesinin dengesini olumsuz yönde etkilediği’ ve şeker üretiminde daha ‘kârlı’ bir işletmecilik anlayışının yerleştirilmesi gerekliliğini dile getirenler kesimler ile, zelleştirme politikaları sonucunda doğacak boşluktan yararlanmak için konuyu kasıtlı olarak yanlış yönlendiren uluslararası tröstler ve pancar şekeri üretim piyasasında ortaya çıkacak pazar boşluğundan faydalanmayı düşünen, çoğunluk pay oranı yabancı menşeli nişasta bazlı tatlandırıcı (NBŞ) üreten firmaların müdahaleleri çerçevesinde yürütülmektedir.
Birliğimiz, konunun doğal tarafı olarak kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla bu açıklamayı yapmak zorunda hissetmiştir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki: Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sadece basit anlamda bir fabrika satışı olarak yorumlanamayacak kadar geniş kitleler üzerinde etkisi olan bir konudur. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi pancar çiftçisi başta olmak üzere Türk tarımını (çiftçi ve besiciyi) ve gıda sektörünü doğrudan ilgilendirmektedir. Bu hasletleri göz önünde bulundurulduğunda aşağıdaki noktalara özellikle dikkatleri çekmek isteriz:
Pancar üreticisi ürününü sadece kendi bölgesindeki fabrikaya satabilmektedir. Depolanabilir nitelikte olmayan şeker pancarının uzak mesafelerdeki fabrikalara taşınması da ekonomik değildir. Bu nedenlerle şeker fabrikaları, pancar çiftçisi açısından bölgesel tekel niteliğinde bir yapı arz etmektedir. Ehil ellerde idare edilmeyen fabrikaların çiftçiyi zarara uğratması, çiftçiyi küstürmesi ve orta vadede fabrikanın kendi bölgesindeki pancar tarımını bitirmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenlerle şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sürecinde fabrikaların ehil ellere devri göz önünde bulundurulmalı; tekel vasfı dolayısıyla çiftçiyi zarara sokacak, münavebenin etkin kullanımını göz ardı edecek kişilere şeker fabrikaları satılmamalıdır. Hem çiftçi hem Türk tarımı hem de ülkemiz bu durumdan zarar görecektir. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde pancar çiftçisi ve fabrikaların kader birliği içerisinde hareket etmesi doğası gereği elzemdir.
Pancar şekeri fabrikalarının hem devlet hem de özel sektör tarafından işletilmesi tercih edilen bir uygulama değildir. Kooperatiflerin günümüzde dünya ekonomik örgütlenmesinde rolleri tartışılmaz hale gelmiş bulunmaktadır. Kooperatiflerin işletmecilik faaliyetlerinde üstlendikleri etkin görevler hem ekonominin canlanmasına hem piyasanın düzenlenmesine hem de istihdam yaratılmasına hizmet etmektedir.
Şeker fabrikalarının işletmesinde aldıkları rol bakımından da kooperatiflerin dünya genelindeki etkileri çok açık biçimde görülmektedir. Dünyada pancar şekeri üretiminde, pancar üreticisi kooperatiflerinin sektördeki payları: ABD de %100, AB (27) de ise ortalama %70’dir. Amerika Birleşik Devletleri’nde üretici kooperatifleri özel sektörden devir alabilmeleri ve finansal olarak güçlenebilmeleri için özel bir kanun olan “Capper-Volstead” kanunu aracılığıyla anti-tröst kanunlarından muaf tutulmuştur. Kanun Tarımsal amaçlı tüm kooperatifleri “anti-tröst” kanunlarından tamamen muaf kılmış ve bunlara, kooperatif olmayan büyük işletmelerle karşılaştırıldığında kapsamlı ayrıcalıklar vermiştir.
İhale şartnamesinde yer alan şirketlerin şeker fabrikalarının bölgesi dışından da pancar teminini mümkün kılan hüküm, pancar çiftçisinin bölgesel pazar güvencesini ortadan kaldırarak hem üreticiyi hem de pancar üretimini olumsuz etkileyecektir. Çünkü şirketler bu hükme dayanarak ucuz hammadde temini için başka bölgelerin üretim desenini ve münavebe disiplinini bozacaktır. Bu durumda toprak ve yeraltı kaynakları hızla tükenecek, pancar üretiminde hastalık ve zararlılar baş gösterecek ve bu bölgelerde orta ve uzun vadede pancar tarımı yapılamaz hale gelecektir.
Tüm şeker pancarı üreticilerin temsilcisi olan PANKOBİRLİK olarak bizler; Fabrikaların özelleştirilmesinin mümkün olduğu ancak varlık satışı yönteminin özelleştirme için tek yol olmadığı görüşündeyiz. Dünyadaki gelişmiş ülke örneklerinden de yola çıkarak (ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere, Polonya) ve şekerin stratejik önemini göz önünde bulundurularak ülkemiz açısından fabrikaların pancar ekicileri kooperatiflerine işletme devri yöntemiyle özelleştirilmesinin daha doğru bir metot olduğu görüşündeyiz. Zira, fabrikalarla kader birliği içerisinde girmiş olan pancar çiftçisi, pancardan kaybederse fabrikadan, fabrikadan kaybederse pancardan kazanarak tarım-sanayi ittifakının önemli bir parçası olmuş olur. Böylece şeker pancarı tarımının, dolayısıyla şeker fabrikalarının çalışmasının sürekliliği sağlanmış olacaktır. Halihazırda kooperatifler eliyle yönetilen 5 fabrikanın ülkemiz ekonomisine katkıları göz önünde bulundurulacak olursa bu konudaki ısrarımızın ülkemizin hayrına olduğu açık seçik ortaya çıkacaktır.