NEÜ’de Yuvarlak Masa Seminerleri Sürüyor
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2015 14:04
NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI RUMİ MEDENİYETLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ'NİN DÜZENLEDİĞİ İNGİLİZCE YUVARLAK MASA SEMİNERLERİ DEVAM EDİYOR.
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği İngilizce Yuvarlak Masa Seminerleri devam ediyor.
SBBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Çemrek “Yeni Milenyumdan Bu Yana Türk Dış Politikası Nereye Gidiyor?” konulu seminerini İngilizce olarak verdi.
Milenyumu, 1999’daki ekonomik reform, 2001’de beklentilerin karşılanmaması neticesinde gerçekleşen ekonomik kriz ve 2002’de tek parti iktidarı döneminin başlaması olarak üç ayrı tarih çerçevesinde değerlendiren Çemrek, Türk dış politikasındaki gelişmeler hakkında bilgiler verdi.
“MISIR’DAKİ DARBE EN ÇOK TÜRKİYE’Yİ ETKİLEDİ”
Mısır’da gerçekleşen askeri darbeden sonra bir karşı devrimle karşı karşıya kalındığını ve bu durumdan en çok Türkiye’nin etkilendiğini ifade eden Çemrek, Türk dış politikasının restorasyonunun söz konusu olduğunu belirtti. İlk olarak bu günlerde açıklanması beklenen Avrupa Birliği (AB) raporu çerçevesinde uzun süredir ihmal edilen AB ile ilişkilerin geliştirilmesini beklediğini söyleyen Prof. Dr. Murat Çemrek, seçimlerden önce gerçekleşen Almanya Başbakanı Angela Merkel ziyaretinin bu çerçevede anlamlı olduğunu kaydetti.
“Türkiye’nin dış politikasında, kendisini merkeze alarak artık bir bölgesel güç ve küresel aktör olmasını ortaya koyabilecek adımların atılması noktasında öze dair bir değişim yaşandı” diyen Çemrek, ekonomideki yapısal dönüşmelerin siyasal dönüşümü onun da toplumsal değişimi beraberinde getirdiğini sonuç olarak da dış politikadaki yapısal dönüşümlerin mümkün kılındığını vurguladı.
“TÜRKİYE’NİN 150 YILLIK BATILILAŞMA SÜRECİ ARTIK AB ÜYELİĞİ İLE TAÇLANMALI”
Prof. Dr. Çemrek, “Türkiye’nin tarihsel bağlamda 150 yıldan fazla devam eden batılılaşma süreci söz konusu. Bu batılılaşma sürecini AB ile ilişkiler bağlamında ele aldığımızda Türkiye’nin üyesi olmak isteyip de tam üyelik alamadığı tek örgüt AB. Bu anlamda devam eden görüşmelerin bununla taçlanması gerekiyor. Bu noktada sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da adımlar atması gerektiği ortada. Yeni dönemde bu olmalı” dedi.
Dış politikada ilerleyen süreçlerle ilgili beklentilerini de sıralayan Çemrek, Türkiye’nin Ortadoğu’daki gelişmelerde değişimin yönlendiricisi konumunu sürdürebilmesi için Suriye meselesinin netleşmesi gerektiğini dile getirerek, “ABD ve Rusya arasında zımnen de olsa anlaşmaya varılırsa bu noktada atılacak adımlarla Türkiye’nin de bu süreçteki rolü daha netleşmiş olacak” diye konuştu.
Türkiye’nin tekrar ticari bir devlet olarak ortaya çıkmasını bekleme noktasında ümitli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çemrek, kişi başına düşen milli gelire oranlandığında yardımlarda en cömert ülke sıfatına sahip olan Türkiye’nin bu cömertliği sürdürebilmesinin yolunun ihracatın artması olduğunu belirterek bu çerçevede büyük adımlar beklediğini sözlerine ekledi.
SBBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Çemrek “Yeni Milenyumdan Bu Yana Türk Dış Politikası Nereye Gidiyor?” konulu seminerini İngilizce olarak verdi.
Milenyumu, 1999’daki ekonomik reform, 2001’de beklentilerin karşılanmaması neticesinde gerçekleşen ekonomik kriz ve 2002’de tek parti iktidarı döneminin başlaması olarak üç ayrı tarih çerçevesinde değerlendiren Çemrek, Türk dış politikasındaki gelişmeler hakkında bilgiler verdi.
“MISIR’DAKİ DARBE EN ÇOK TÜRKİYE’Yİ ETKİLEDİ”
Mısır’da gerçekleşen askeri darbeden sonra bir karşı devrimle karşı karşıya kalındığını ve bu durumdan en çok Türkiye’nin etkilendiğini ifade eden Çemrek, Türk dış politikasının restorasyonunun söz konusu olduğunu belirtti. İlk olarak bu günlerde açıklanması beklenen Avrupa Birliği (AB) raporu çerçevesinde uzun süredir ihmal edilen AB ile ilişkilerin geliştirilmesini beklediğini söyleyen Prof. Dr. Murat Çemrek, seçimlerden önce gerçekleşen Almanya Başbakanı Angela Merkel ziyaretinin bu çerçevede anlamlı olduğunu kaydetti.
“Türkiye’nin dış politikasında, kendisini merkeze alarak artık bir bölgesel güç ve küresel aktör olmasını ortaya koyabilecek adımların atılması noktasında öze dair bir değişim yaşandı” diyen Çemrek, ekonomideki yapısal dönüşmelerin siyasal dönüşümü onun da toplumsal değişimi beraberinde getirdiğini sonuç olarak da dış politikadaki yapısal dönüşümlerin mümkün kılındığını vurguladı.
“TÜRKİYE’NİN 150 YILLIK BATILILAŞMA SÜRECİ ARTIK AB ÜYELİĞİ İLE TAÇLANMALI”
Prof. Dr. Çemrek, “Türkiye’nin tarihsel bağlamda 150 yıldan fazla devam eden batılılaşma süreci söz konusu. Bu batılılaşma sürecini AB ile ilişkiler bağlamında ele aldığımızda Türkiye’nin üyesi olmak isteyip de tam üyelik alamadığı tek örgüt AB. Bu anlamda devam eden görüşmelerin bununla taçlanması gerekiyor. Bu noktada sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da adımlar atması gerektiği ortada. Yeni dönemde bu olmalı” dedi.
Dış politikada ilerleyen süreçlerle ilgili beklentilerini de sıralayan Çemrek, Türkiye’nin Ortadoğu’daki gelişmelerde değişimin yönlendiricisi konumunu sürdürebilmesi için Suriye meselesinin netleşmesi gerektiğini dile getirerek, “ABD ve Rusya arasında zımnen de olsa anlaşmaya varılırsa bu noktada atılacak adımlarla Türkiye’nin de bu süreçteki rolü daha netleşmiş olacak” diye konuştu.
Türkiye’nin tekrar ticari bir devlet olarak ortaya çıkmasını bekleme noktasında ümitli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çemrek, kişi başına düşen milli gelire oranlandığında yardımlarda en cömert ülke sıfatına sahip olan Türkiye’nin bu cömertliği sürdürebilmesinin yolunun ihracatın artması olduğunu belirterek bu çerçevede büyük adımlar beklediğini sözlerine ekledi.