NEÜ’de Akademik Yıl Açılış Ve Fahri Doktora Tevdi Töreni Yapıldı

Güncelleme Tarihi:

NEÜ’de Akademik Yıl Açılış Ve Fahri Doktora Tevdi Töreni Yapıldı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2015 15:48

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNCE DÜZENLENEN 2015-2016 AKADEMİK YILI AÇILIŞ VE FAHRİ DOKTORA TEVDİ TÖRENİ YAPILDI.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğünce düzenlenen 2015-2016 Akademik Yılı Açılış ve Fahri Doktora Tevdi Töreni NEÜ Köyceğiz Yerleşkesinde yapıldı.
Programa Milli Eğitim Eski Bakanı Hasan Celal Güzel, Vali Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, NEÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Tahir Yüksek, Prof. Dr. Önder Kutlu, Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, NEÜ senatosu tarafından fahri doktora unvanı verilen ülkemizin yetiştirdiği büyük sanatkarlardan Ahmet Özhan, Ahmet Çalışır, Sadrettin Özçimi, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda misafir katıldı.
NEÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Koray Karaoğlu yaptığı açılış konuşmasında, üniversitede yapılan her etkinlikte kendilerine destek olan NEÜ Rektörüne ve Daire Başkanlarına teşekkür ederek, yeni öğretim yılı için hocalarına ve arkadaşlarına başarı dileklerinde bulundu.
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, oldukça heyecanlı olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, 5 yıl önce 2010 yılı aralığında bir mühür bir berat ile göreve başladıklarını hatırlattı ve şu anda 30 bini aşmış öğrenci potansiyeline sahip olduklarını belirterek bugünlere kolay gelmediklerinin altını çizdi. Bu zamana kadar üniversiteye emeği geçen bütün idari ve akademik kadrodaki mesai arkadaşlarına teşekkürlerini ileten Şeker, ayrıca üniversiteye başından beri destek veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ve Ankara’daki bürokratlardan, ilimizdeki Vali, Belediye Başkanları ve sivil toplum kuruluşlarına kadar herkese ayrı ayrı şükranlarını sundu.
“ÜLKEYE YÖN VERECEK OLAN NESİLLERİ NİTELİKLİ BİREYLER OLARAK YETİŞTİRMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR”
Atalarımızın bu yurdu bizlere miras bırakırken birçok eser bıraktıklarını ve yurdumuzda her zamankinden daha fazla kardeşliğe, barışa ve huzura ihtiyaç olduğunu ifade eden Şeker, artık dünyadaki yarışın nitelikli insanlar ve onların ürettikleriyle yapıldığını söyledi. Atalarımıza akademik vefa borcumuz var diyen Şeker şöyle devam etti: “Bizler bize miras kalan eserleri korumak, hem de bu eserlere yenilerini eklemekle yükümlüyüz. Gelecek nesillere bu eserleri sağlam bir şekilde bırakmalıyız. Ülkeye yön verecek olan nesilleri kaliteli ve nitelikli yetiştirmek üniversitelerimizin boynunun borcudur.”
Dünyada yaşanan küreselleşmeyle beraber yüksek teknolojinin gençleri sarıp sarmalayarak gelecek nesilleri belirsizliğe sürükleyip, onları bağımlı hale getiren, aileden toplumdan, sosyalleşmeden uzaklaştıran birçok sorunla boğuşulduğunu hatırlatan Şeker, “Bu anlamda bize emanet edilen gençleri ahlaki değerlere bağlı bir aile babası, aile annesi olarak toplumun bir tutkalı haline getirmeye çalışıyoruz. Üniversitemiz de geleceğe güvenle bakan üniversite olarak kaliteli akademisyenleri nitelikli alt yapısı ile inşallah ulaştığı nokta ile geleceğe güvenle bakmamıza ışık tutuyor” ifadelerini kullandı.
Bütün akademik ve idari personele başarılı bir akademik yıl dileyen Rektör Şeker konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Konya’da bize destek veren, birlikte önemli işlere imza attığımız her daim desteklerini gördüğümüz yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.”
Akademik Yıl Açılışı için TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Necmettin Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru’nun gönderdikleri tebrik telgrafları da programda takdim edildi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun tebrik telgrafında ise şu ifadeler yer aldı: “Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ismini taşıyan Necmettin Erbakan Üniversitesinin 2015-2016 Akademik yılının hayırlı olmasını diliyorum. Üniversitenin akademik yılı açılışı vesilesiyle fikir ve sanat alanında çalışmaları bulunan değerlerimizi fahri doktora unvanları için tebrik ediyorum. Başta Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker’e ve akademik kadrosuna başarılar diliyor, şükranlarımı sunuyorum.”
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek yaptığı konuşmada on sene önce Konya’da ikinci bir üniversiteyi hayata geçirme noktasında çeşitli kaygılar duyduklarını ancak bugün Konya’da beş üniversiteye sahip olmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Konya’nın eğitim şehri olduğunu kaydeden Akyürek, NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in de talebe teşkilatlarında görev yaptığını hatırlatıp şunları söyledi: “Öğrencilik döneminde milletin hayrına yapılan dayanışma çalışmalarına katılmanın, kabiliyet geliştirme anlamında önemli olduğunu düşünüyorum. Şehrimizdeki sosyal ve kültürel faaliyetlere de öğrenci arkadaşlarımızın etkin rol almalarını diliyorum. Üniversiteyi on yıl içinde bu noktaya getiren başta Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker olmak üzere tüm emekçilerine teşekkür ediyorum.”
Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir ise, NEÜ’nün akademik yılı açılış programında bulunmaktan fevkalade mutlu olduğunu, ne iş yapılırsa yapılsın, yapılan işte farkındalık oluşturmanın önemine değindi. Öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Özdemir, “Öğrencilerimiz kendileri için her türlü fedakarlığı yapan büyüklerinin yüzlerini ak ederlerse, işte o zaman Necmettin Erbakan Üniversitesi fevkalade kıymetli bir üniversite haline gelir” ifadelerini kullandı.
FAHRİ DOKTORA BELGELERİ TEVDİ EDİLDİ
NEÜ akademik yılı açılışı vesilesiyle fikir ve sanat alanında çalışmaları bulunan değerlerimize NEÜ Rektörü tarafından fahri doktora belgeleri verildi. Yapmış oldukları çalışmalar ve ortaya koydukları eserler nedeniyle ülkemizde Dini Musikinin gelişmesinde büyük emekleri olan ve yakın zamanda hayatını kaybeden Ahmet Hatipoğlu adına oğlu Neyzen Fatih Hatipoğlu’na, uzun yıllardır Türk Sanat Müziğine ve özel olarak da 40 yıldır Konya’ya hizmet eden Ahmet Özhan’a, şehrimizin yetiştirdiği büyük seslerden olan ve aynı zamanda NEÜ’de Kuran’ı Kerim Kıraat dersleri de veren Ahmet Çalışır’a, Türk Siyasetinin bugün ulaştığı noktada önemli katkıları olan Hasan Celal Güzel’e, Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker fahri doktora belgelerini tevdi edip cübbelerini giydirdi.
Milli Eğitim eski Bakanı Hasan Celal Güzel ise, 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılının ilk dersini “Milli Tarihimiz, Çanakkale ve Asım Nesli” konusu üzerine verdi. Bu yıl 100. Yıl dönümünü kutladığımız Türk Milletinin Çanakkale Zaferine değinen Güzel bu aziz milletin mensubu olmaktan iftihar ettiğini belirterek başladığı konuşmasında Çanakkale’de onu en çok etkileyen olaydan da bahsederek: “Çanakkale şehitleri içerisinde beni en çok duygulandıranlar, çocuk yaştaki şehitlerimiz ve göğüslerinde Türk Ocağı’nın kurt başlı künyesini taşıyan çok sayıda genç ve üniversite öğrencisidir” dedi. Türk Milli Eğitimin temel hedeflerini anlatan Güzel, geçmişte yaşamış olduğu bir olayı hatırlatarak “1988’de Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı sıfatıyla, ‘Elinde Mushaf taşıyan uzay elbiseli gençlik’ yetiştirme hedefimizden bahsetmiştim. Daha sonra bu ifade eğitim camiasında tutuldu ve sloganlaştı. Tahmin edileceği gibi, ‘kökten laikçi’ çevreler bu sözün ‘mushaf’ kısmını dillerine ve kalemlerine dolayıp beni ‘irticacı’ ilan ettiler. Bu laikçi yobazlar, sözümdeki ‘uzay elbiseli gençlik’ ifadesini anlayamamışlardı. Ben aslında iman ile ilim ve teknolojiyi birlikte temel hedef halinde takdim etmeye çalışmıştım” dedi.
Güzel, konuşmasını Milli Eğitim sürecinden geçen her vatandaşımız, kendisini Türk Milleti’nin bir ferdi olarak kabul edebilmeli ve gerekirse milli değerleri, bayrağı, vatanı ve milleti için her türlü fedakarlığı göze alabilmelidir. Biz ‘Yeni Türkiye’ için yepyeni bir ‘Asım Nesli’ yetiştirmeliyiz. ‘Vatanım ruy-ı zemin, milletim nev-i beşer’ diyenlerin sonu kilise zangoçluğudur” şeklinde sürdürdü. Güzel ayrıca, “Milli Eğitim’de Allah, Peygamber sevgisi öğretilmeli; soyut vicdan anlayışından çok daha etkili olduğu bilinen dini değerlere istinat eden ‘ahlak’ eğitimi yapılmalıdır. Milli Eğitim’in en önemli hedeflerinin başında; Allah’ını, Kitabı’nı (Kur’an-ı Kerîm), Peygamberini bilen yüksek ahlaklı nesiller yetiştirmek gelmelidir. Türkiye, ancak bu sayede İslam ve Türk Dünyası’nın lideri olabilir ve beşeriyete hizmet verebilir” ifadelerini kullandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!