NEÜ’de Acil Tıp Sempozyumu Düzenlendi
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2015 14:49
NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ, ACİL TIP UZMANLARI DERNEĞİ (ATUDER) VE KONYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NİN ORGANİZASYONUYLA “ACİL TIP A.D 1995’TEN 2015’E” KONULU BİR SEMPOZYUM DÜZENLENDİ.
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) ve Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin organizasyonuyla “Acil Tıp A.D 1995’ten 2015’e” konulu bir sempozyum düzenlendi.
Meram Tıp Fakültesi Konferans salonunda düzenlenen sempozyuma, Vali Muammer Erol, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Gökhan Darılmaz ve ATUDER Dernek Başkanı Prof. Dr. Başar Cander ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Başar Cander, her gün acil servise yapılan müracaatların yoğunluğuna dikkat çekerek; deprem gibi afetlerde ancak 2000’lerde başvuru olabileceğini fakat acil servise şu anda bu sayıda başvurunun günlük olarak gerçekleştiğinin altını çizdi. “Biz her gün afet yaşıyoruz” diyen Caner, “Savaşta bir ordunun en önemli safı ön saftır. Bizler sağlık ordusunun ön saflarıyız. Fakat Acil Tıp’a hem toplumumuz açısından hem de bürokrasi yönünden yeterince kıymet verilmediğini düşünüyoruz. Çabalarımıza rağmen medyaya istediğimiz ölçüde ulaşamıyoruz. Acil Tıp’ın önemini gündeme taşımalıyız” dedi.
Acil Tıp Eğitiminin çok zor bir eğitim olduğunu hatırlatan Caner, nöbeti olmayan bölümler tercih edildiğinden Acil Tıp’da boş kadroların olduğunu ve bunun için tedbir alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
“ACİL SERVİSLERİN ASLİ GÖREVİ TRİAJ OLMALI”
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Tahir Yüksek ise konuşmasında, kendisinin de 1970’li ve 80’li yıllarda üniversite hastanelerinde çalıştığını hatırlatarak, “20-30 sene öncesinde Acil servislerde travmatik vakaların çok olduğu dönemlerde bile gelen hastanın süratle triajı yapılıp ilgili bölümlere gönderilirdi. Acil servislerde bu kadar keşmekeşlik yoktu. Acil bölümü bir ana bilim dalı olarak kurulduktan sonra sanki yataklı bir kuruma dönüştü. Acille uğraşmak yerine kronik ve yoğun bakım yapmaya çalışan bir duruma geldi. Bu bir savrulmadır. Acilin ekibinde genel cerrahın, genel dahiliyecinin veya hepsinin fonksiyonunu gören bir hekim oluşturulmaya çalışılıyor. Bu hedef doğru bir hedef değildir. Acil ekibin amacı triajdır. Gelen ilk müdahaleyi yapıp hastanın daha ehil ellerde tedavinin yapılmasına transferidir. Ama programın zenginliği gösteriyor ki yanlış yerdeyiz. 100 milyonu aşan yıllık acil müracaatının olması yanlış bir politikadır. Böyle acil olmaz. Bu acillerde yeterince hizmet verilemez. Bu derneğin öncülük ederek açık yüreklilikle bizim yaptığımız iş bu değil demesi gerekiyor. Çok ciddi ihtisaslaşmış bir ünitemizde bile yapılamayan hizmetleri biz yaparız iddiası çok yanlış bir iddiadır. Çok ciddi hatalara götürür ve vebaldir” diyerek konunun ehemmiyetine vurgu yaptı. Prof. Dr. Yüksek konuşmasının sonunda sempozyumun başarılı geçmesi dileğinde bulundu.
Meram Tıp Fakültesi Konferans salonunda düzenlenen sempozyuma, Vali Muammer Erol, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Gökhan Darılmaz ve ATUDER Dernek Başkanı Prof. Dr. Başar Cander ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Başar Cander, her gün acil servise yapılan müracaatların yoğunluğuna dikkat çekerek; deprem gibi afetlerde ancak 2000’lerde başvuru olabileceğini fakat acil servise şu anda bu sayıda başvurunun günlük olarak gerçekleştiğinin altını çizdi. “Biz her gün afet yaşıyoruz” diyen Caner, “Savaşta bir ordunun en önemli safı ön saftır. Bizler sağlık ordusunun ön saflarıyız. Fakat Acil Tıp’a hem toplumumuz açısından hem de bürokrasi yönünden yeterince kıymet verilmediğini düşünüyoruz. Çabalarımıza rağmen medyaya istediğimiz ölçüde ulaşamıyoruz. Acil Tıp’ın önemini gündeme taşımalıyız” dedi.
Acil Tıp Eğitiminin çok zor bir eğitim olduğunu hatırlatan Caner, nöbeti olmayan bölümler tercih edildiğinden Acil Tıp’da boş kadroların olduğunu ve bunun için tedbir alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
“ACİL SERVİSLERİN ASLİ GÖREVİ TRİAJ OLMALI”
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Tahir Yüksek ise konuşmasında, kendisinin de 1970’li ve 80’li yıllarda üniversite hastanelerinde çalıştığını hatırlatarak, “20-30 sene öncesinde Acil servislerde travmatik vakaların çok olduğu dönemlerde bile gelen hastanın süratle triajı yapılıp ilgili bölümlere gönderilirdi. Acil servislerde bu kadar keşmekeşlik yoktu. Acil bölümü bir ana bilim dalı olarak kurulduktan sonra sanki yataklı bir kuruma dönüştü. Acille uğraşmak yerine kronik ve yoğun bakım yapmaya çalışan bir duruma geldi. Bu bir savrulmadır. Acilin ekibinde genel cerrahın, genel dahiliyecinin veya hepsinin fonksiyonunu gören bir hekim oluşturulmaya çalışılıyor. Bu hedef doğru bir hedef değildir. Acil ekibin amacı triajdır. Gelen ilk müdahaleyi yapıp hastanın daha ehil ellerde tedavinin yapılmasına transferidir. Ama programın zenginliği gösteriyor ki yanlış yerdeyiz. 100 milyonu aşan yıllık acil müracaatının olması yanlış bir politikadır. Böyle acil olmaz. Bu acillerde yeterince hizmet verilemez. Bu derneğin öncülük ederek açık yüreklilikle bizim yaptığımız iş bu değil demesi gerekiyor. Çok ciddi ihtisaslaşmış bir ünitemizde bile yapılamayan hizmetleri biz yaparız iddiası çok yanlış bir iddiadır. Çok ciddi hatalara götürür ve vebaldir” diyerek konunun ehemmiyetine vurgu yaptı. Prof. Dr. Yüksek konuşmasının sonunda sempozyumun başarılı geçmesi dileğinde bulundu.