Güncelleme Tarihi:
Tolga YANIK/KONYA, (DHA) - KONYA'da, annesi ve kardeşleriyle kaldırımda yürürken, daha önce sökülüp, bırakılan reklam panosu üzerine devrilen Muhammet Emir Karabakan'ın (5) ölümüyle ilgili bilirkişi raporu hazırlandı. Rapora göre, 'Şehir Estetiği Yönetmeliği' gereği belediye görevlilerince sökülüp, kaldırım üzerine bırakılan panoyla ilgili gerekli tedbir alınmadığı için iş yeri sahibi Taha Süleyman B., birinci derecede asli kusurlu bulundu. İlgili belediyenin ise söküldükten sonra takibini ve kontrolünü yapmadığı için ikinci derecede asli kusurlu olduğu belirtildi. Minik Muhammet Emir'in babası Cemalettin Karabakan, "Bizim Emir'imiz öldü, başka Emir'ler ölmesin. Bizim tek istediğimiz suçlular cezasını çeksin, adalet yerini bulsun" dedi.
Olay, 30 Ocak'ta, merkez Karatay ilçesine bağlı Büyük Sinan Mahallesi Gündüz Sokak üzerinde meydana geldi. Muhammet Emir Karabakan'ın üzerine; ikiz kardeşi Ömer Faruk, ağabeyi İsmail (12), ablası Zeynep (10) ve annesi Sakine Karabakan (40) ile markete giderken, kaldırımdaki atılı vaziyette bulunan reklam panosu devrildi. Yaklaşık 500 kilo ağırlığındaki panonun altında kalan Muhammet Emir, çevredekiler tarafından kurtarıldı. Ağır yaralanan Muhammet Emir, ihbarla gelen sağlık görevlilerince ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalesinin ardından Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Muhammet Emir, yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Minik Muhammet Emir, yoğun bakım ünitesinde 16 gün sonra yaşam mücadelesini kaybetti.
'İŞ YERİNİN SORUMLULUĞU BANA AİTTİR'
Olaydan sonra gözaltına alınarak, polis merkezine götürülen reklam panosunun ait olduğu iş yeri sahibi Taha Süleyman B. (27), ifadesinde, iş yerinin sorumluluğunun kendisine ait olduğunu söyledi. Taha Süleyman B., "Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı ile olay tarihinden 6 ay kadar önce belediye görevlileri tabelamızı 1 hafta içerisinde kaldırmamızı bize tebliğ etti. Biz de belediye görevlilerinden yardım isteyip onların sökmesini istedik. Görevliler de tabelamızı sökülüp, kaldırım üzerine bıraktı. Tabelanın ağırlığı 500 kilogramdır. Tabelanın durduğu yerde yoldan geçen insanlara bir zararı bulunmamaktadır. Bu iş yerinin sorumluluğu bana aittir. Başka bir sorumlu bulunmamaktadır" diye konuştu.
İŞ YERİ SAHİBİ BİRİNCİ, BELEDİYE İKİNCİ DERECEDE KUSURLU
Olaydan sonra düzenlenen bilirkişi raporunda; iş yeri sahibi Taha Süleyman B., 'Büyükşehir Belediyesi Kanunu' kapsamında çıkarılan 'Şehir Estetiği Yönetmeliği' gereği işletmesinin önüne diktiği tabelasından sorumluğu olduğu, yerinden sökülen tabelayı söküm işinden sonra zarar vermeyecek şekilde yerinden kaldırmadığı ve gerekli tedbirleri almadığı için gerekçesiyle kazanın meydana gelmesinde birinci derecede asli kusurlu bulundu. Konya Büyükşehir Belediyesi veya Karatay Belediyesi'nin de 'Belediye Zabıta Yönetmeliği' gereği tabela söküldükten sonra denetim sorumluluğu yerine getirilmediği ve uygulanan kararların sonuçları takip edilmediği için ikinci derecede asli kusurlu olduğu belirtildi. Muhammet Emir ise sökük ve açıkta olan panonun oluşturacağı tehlikeleri idrak etme yaşında olmadığından kusursuz bulundu.
2 YILDAN 6 YILA HAPİS CEZASI İSTEMİ
Olay sonrası Cumhuriyet Savcılığı tarafından iş yeri sahibi Taha Süleyman B.'nin birinci derecede asli kusurlu olduğu gerekçesiyle 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması için iddianame hazırlandı. İddianame, Konya 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan Taha Süleyman B., katılmazken, Muhammet Emir Karabakan'ın ailesi ve taraf avukatları katıldı.
ANNE, OLAYI ANLATTI
Duruşmaya katılan anne Sakine Karabakan, "Olay günü çocuğum ile cadde de yürüyorduk. Parka gidecektik. Diğer çocuklarım da yanımdaydı. Sokak üzerinde yürürken kaldırım üzerinde bulunan eski bir tabela üzerimize düştü. 3 çocuğum ve ben kenara kaçtım. Muhammet tabelanın altında kaldı. Ben çocuğumu kurtarmaya çalışırken yardım için bağırdım. Vatandaşlar gelip çocuğumu tabelanın altından çıkarttılar. Sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim" diye konuştu.
'İŞ YERİ ÇALIŞANIYDI' İDDİASI
Mazeret göstererek , duruşmaya katılmayan Taha Süleyman B.'nin avukatı, yaptığı savunmada, "Müvekkilim söz konusu tabelanın sahibi olan firmada sadece bir çalışandır. Çalıştığı yer anonim şirkettir. Sadece kendisinin sorumlu tutulmasını kabul etmiyoruz. Müvekkilim zorunlu olarak İstanbul'a gitmiştir" dedi.
'BAŞKA EMİR'LER ÖLMESİN'
DHA muhabirine konuşan acılı baba Cemalettin Karabakan ise başka canların yanmaması için sorumluların en ağır cezayı almasını istediğini söyledi. Karabakan, "Bilirkişi raporu olması gerektiği gibi. İş yeri sahibi birinci asli kusurlu, belediye ise ikinci asli kusurlu sayıldı. Oğlumda bir kusur bulunmadı. Bizim canımız yandı. Bizim tek isteğimiz, bu kişinin adalet önünde hesap verilmesidir. Dışarıda elini kolunu sallayıp, rahatça gezmesi bizim canımızı acıtıyor. Bizim Emir'imiz öldü, başka Emir'ler ölmesin. Başka bir ailenin daha canı yanmasın. Biz adalete güveniyoruz. Bu kişinin gerekli cezayı alacağına inanıyoruz. Taha Süleyman B. poliste ve savcılıkta sorumlunun kendisinin olduğunu söylemişti. Ancak mahkeme aşamasında orada bir çalışan olduğunu ve kendisinin sorumlu olmadığını söylüyor. Bu hem bizi hem adaleti yanıltmaktır. Maden o sorumlu değildi de neden böyle ifade verdi?" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI