Meram’da Toplumsal Eğitim Seminerleri Sürüyor

Güncelleme Tarihi:

Meram’da Toplumsal Eğitim Seminerleri Sürüyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2015 10:37

MERAM BELEDİYESİ TARAFINDAN DÜZENLENEN VE TARİHÇİ YAZAR YAVUZ BAHADIROĞLU'NUN KONUŞMACI OLARAK KATILDIĞI SEMİNERLERİN ÜÇÜNCÜSÜ YAPILDI.

Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi tarafından düzenlenen toplumsal eğitim seminerleri sürüyor.
Meram Belediyesi tarafından düzenlenen ve Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı seminerlerin üçüncüsü Konevi Kültür Merkezi’nde yapıldı. Programa Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, Meram Belediyesi’nin kardeş belediyesi olan Bosna Hersek’in Hadzici Belediye Başkanı Hamdo Eyuboviç ve beraberindeki heyet ile çok sayıda vatandaş katıldı.
“MEVLANA VE YUNUS EMRE MİLLETİN RUHUNU VE YÜREĞİNİ AYAKTA TUTTU”
“İnsan” Yetiştirme Kurumları: Tekkeler ve Zaviyeler” konulu seminere Hz. Mevlana’nın “Gitme istemem” adlı şiiriyle başlayan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, “Mevlana Hazretleri de tekke, zaviye ve dergah insanıdır. Hz. Mevlâna, Anadoluca aşkın titrek yüreğidir ve Osmanlı devletine ruh üfleyen deryadır. Bir yürek adamıdır, bir dergah insanıdır. O, sohbetleriyle milletin ruhunu ayakta tutmuş; Yunus Emre, deyişleriyle köy köy dolaşıp aynı şeyi yapmış ve iki büyük insan, Selçuklu devleti yıkılırken milletin ruhunu ve yüreğini ayakta tutmak suretiyle Osmanlı devletinin temellerini atmışlardır. Mevlâna’nın tekkesine gelenler bir süre sonra Şeyh Edebali’nin tekkesinin müdavimi olmuşlar ve Osmanlı devletinin kurulmasına zemin hazırlamışlardır” dedi.
“TEKKELER RUH TERBİYE MERKEZLERİYDİ”
Tekkelerin hep olumsuz anlatıldığına işaret eden Bahadıroğlu, “Tekkeler ruh terbiyesi merkezleridir. Zaviyeler tekkelerden biraz daha küçüktür. Kendi dönemlerinin hem moral merkezleri hem de kamil insan yetiştirme kurumlarıydı. Tekkeler, ayrıca edebiyat, musiki ve tarih ocaklarıydı. Osmanlı döneminde tekke ve zaviyeler, bir bakıma "karakol" işlevini de üstlenmiş oldu. Bu süreçte ıssız dağ başları, tehlikeli boğaz ve geçitler tekke ve zaviyelerle doldu. Bunlar hem yol emniyetini sağlamakta jandarma karakolu işlevi görüyor hem yolcuları ağırlıyor hem ticareti kolaylaştırıyordu; bir yandan da askeri sevk ve idarenin sağlanmasına katkıda bulunuyorlardı. Tekkeler aynı zamanda tedavi merkezleriydi: Ruh ve sinir hastalıkları için tedavi merkezi olarak kullanılıyor, ruh hastaları, su ve musikinin de yardımıyla tedavi ediliyordu. Daha ziyade telkin ve irşad yolu ile hizmet veren bu kurumlar, bir bakıma şifahâne gibi çalışıyorlardı” ifadelerini kullandı.
“KONYA OLARAK SEVGİMİZİ, HOŞGÖRÜMÜZÜ HER ZAMAN GÖSTERDİK”
Seminerden sonra konuşma yapan Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, “Bu program serimiz devam edecek. Sayın Yavuz Bahadıroğlu’nun sohbetinden ziyadesiyle hep birlikte istifade ediyoruz. Devamı da gelecek. Bu hafta Hz. Mevlana’nın 742. Vuslat Yıldönümü Etkinlikleri çerçevesinde Konya’mızda çok önemli misafirleri ağırladık. Bosna Hersek’ten kardeş belediyemiz Hadzici Belediye heyeti de burada. ‘Hamdım, piştim, yandım’ diyerek insanoğlunun ruh ikliminde hakikat arayışını en güzel şekilde özetleyen Hz. Pir’in yolunda dünyanın dört bir yanından misafir ağırladık. Konya olarak sevgimizi ve hoşgörümüzü her zaman gösterdik. Şehrimizi, gönlümüzü, kalbimizi misafirlerimize açtık. Bundan sonra da açmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Boşnak Başkan Hamdo Eyuboviç ise, “Sizlerle olmaktan çok mutluyum. Bugünlerde Konya dünyanın merkezinde oldu. İnşallah dünyada savaşlar son bulur ve Mevlana’nın sevgi ve barış iklimi her tarafa yayılır” dedi.
Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, seminerden sonra kitaplarını imzaladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!