İsveç seçimlerine katılan 3 Türk aday da seçilemedi

Güncelleme Tarihi:

İsveç seçimlerine katılan 3 Türk aday da seçilemedi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2018 13:29

İsveç seçimlerine katılan 3 Türk aday da seçilemedi

Haberin Devamı

Hasan DÖNMEZ/KONYA, (DHA) - İSVEÇ'te yapılan yerel ve genel seçimlerinde farklı partilerden seçimlere giren Konya'nın Kulu ilçesinden göç etmiş Türk kökenli milletvekili adayları Sultan Kayhan, Muharrem Demirok ve seçim günü partisinden ihraç edilen Mikail Yüksel, seçilemedi. Asılsız iddialarla partiden ihraç edildiğini belirten Yüksel, "İsveç medyasında PKK ve Süryani lobisi tarafından hakkımda asılsız iddialar ortaya atıldı. İhraç gerekçeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türklere bana oy vermeleri yönünde telkinde bulunduğu, babamın MHP'li eski belediye başkanı olması, 1915 olaylarını soykırım olarak tanımamam" dedi. Yüksel, konuyu yüksek mahkemeye taşıdıklarını belirtti.
Konya'nın Kulu ilçesinden 1965 yılında İsveç'e başlayan göçle, bu ülkedeki Kululu nüfusu 50 bine ulaştı. 40 bin Kululu gurbetçinin aynı zamanda İsveç vatandaşı olması nedeniyle Türk milletvekili adayları seçim çalışmalarını Kulu'da yaptı. Sağ Liberal Merkez Partisi'nden Göteborg bölgesinden ilk defa birinci sırada milletvekili adayı gösterilen Mikail Yüksel, yine aynı partiden Östergötland bölgesi ikinci sırada Muharrem Demirok ile Sosyal Demokrat Partisi'nin 10'uncu sıradan Stockholm adayı Sultan Kayhan 22 Ağustos'ta başlayıp 9 Eylül'de son bulan seçimlerde milletvekili seçilemedi. 
TÜRK ADAY PARTİSİNDEN İHRAÇ EDİLDİ
Seçim günü partisinden ihraç edilen Mikail Yüksel, İsveç medyasında kendisine yöneltilen asılsız iddialarla ihraç kararının uygulandığını ifade etti. Yüksel, "Kulu'da yaptığım seçim kampanyasından sonra, İsveç medyasında PKK ve Süryani lobisi tarafından hakkımda asılsız iddialar ortaya atıldı. Örneğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buradaki Türklere bana oy vermeleri yönünde telkinde bulunduğu, orada yürüttüğüm seçim kampanyasının masraflarının Türk hükümeti tarafından karşılandığı gibi iddialar ve iftiralar ortaya atılarak hakkımda karalama kampanyası başlatıldı. 1915 olaylarını soykırımı olarak tanımadığım, tanımam gerektiği yönünde baskılar yapıldı. Aynı zamanda babamın MHP'den Kulu'da belediye başkanlığı yapmış olmasından dolayı baskılar yapıldı. Oysa partim benim geçmişimi ve babamın geçmişini biliyordu. Aday olduğum zaman bunun bir problem olmayacağını söylemişlerdi. Ancak yapılan baskılar sonunda maalesef sözlerinin arkasında duramadılar. Aksine baskıların aynısını partim de bana uyguladı. Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmemem, babamın da Milliyetçi Hareket Partisi'nden daha önce belediye başkanlığı yapmış olması bütün bu olayları ortak olarak değerlendirdiklerini ve benim onların değerlerine uygun olmadığı sonucuna vararak beni ihraç ettiler" dedi.
'YÜKSEK MAHKEMEYE BAŞVURDUK'
Partiden ihracı sonrası hemen yüksek mahkemeye başvurduğunu, doğru karar verileceğine inancının tam olduğunu belirten Mikail Yüksel, şöyle konuştu:
"İhraç kararının ardından adaylığımı geri çekemiyorlardı, ancak hem valilik hem Yüksek Seçim Kurulu iki farklı karar verdi. Önce adaylığımı çekilebileceğini, daha sonra çekilmeyeceğini, en sonunda da adaylığımı çekilebileceğini söyleyerek partime adaylığımı geri çekme hakkını verdi. Biz de bunun üzerine bunun hiçbir kanuni dayanağı olmamasından dolayı yüksek mahkemeye başvurduk.  Benim listelerden ismim çıkarıldı. Maalesef bu sebepten dolayı bana oy vermek isteyen birçok kişi oyunu veremedi. Ancak benim elimde yeteri kadar liste olduğu için birçok kişi bana yeteri kadar oy verebildi. Bizde bu liste değişikliğine adımın listelerden çıkarılması ve adaylığımı geri çekilmesinin kanuni hiçbir dayanağının olmamasından dolayı yüksek mahkemeye yaptığımız müracaatta iyi bir sonuç bekliyoruz. Kararın Önümüzdeki hafta içerisinde verileceğini zannediyorum. Eğer olumlu bir karar verilirse milletvekilliği tanınırsa amacım yeni bir parti kurmak. Hem göçmen hem Müslüman dostu yeni bir parti kurarak, yoluma devam etmek istiyorum."
'SEÇİMLERİN TEKRARLANMASINI İSTEYECEĞİZ'
Yüksek mahkemenin kararının değişmemesi üzerine seçimlerin tekrarlanmasını isteyeceklerini belirten Yüksel, "Aynı zamanda seçim lokallerinden ismimin bulunduğu listeler kaldırılarak insanların bana oy vermesi engellendi. Yüksek Seçim Kurulu çalışanları, bana oy vermek isteyen insanları yanlış yönlendirmesi bana verilecek oyların geçerli olmayacağı söylenmesi, bu şekilde yanlış bilgilendirmeyle birçok kişinin bana oy vermesi maalesef engellendi. Bu kararın tamamen yüksek mahkeme tarafından verilecek olmasına rağmen yapıldı. Biz bütün bu yapılan yanlışları belirledik. Karara göre gerekirse yüksek mahkemeye yeniden başvuru yapacağız. Bu yapılanın bir seçim hilesi olduğunu söyleyip İsveç'te Göteborg'da seçimlerin yeniden tekrarlanması isteyebileceğiz. Yüksek mahkeme önümüzdeki hafta bir karara varacak ve olumlu bir karar bekliyoruz" dedi.
'ERDOĞAN ADINA LOBİ FAALİYETİ YÜRÜTTÜĞÜM İDDİA EDİLDİ'
Türkiye'de yapılan haberlerden sonra İsveç medyasının kendisini yıprattığını ifade eden Mikail Yüksel, "Ayrıca Kulu'da yürüttüğüm seçim kampanyasının Türk medyası tarafından büyük ilgi görmesinden dolayı benim Recep Tayyip Erdoğan'ın borazanı olduğuma dair, benim Türkiye'nin ve Erdoğan'ın adına lobi faaliyetleri yürüttüğüme dair asılsız iddialar ortaya atıldı ve bu iddialar maalesef İsveç medyasında günlerce yayınlandı. Bu şekilde beni yıpratmak istediler" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!