Gururun ve acının simgesi "Recep dede ve Ayşe nine"

KARAMAN (AA) - METİN BOLAT - Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Tezcan Gökçe'nin "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" cümleleri ve oğlunun cenaze töreninde yırtık ayakkabılarıyla herkesi hüzne boğan Recep ve Ayşe Gökçe çifti için dünyanın her tarafından yardım yapmak isteyenler çıktı.

Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kalan 18 işçiden Tezcan Gökçe'nin her ikisi de 75 yaşında olan annesi Ayşe ile babası Recep Gökçe, ölü bulunana kadar oğullarına sağ salim kavuşacaklarına dair umutlu bekleyişlerini sürdürdü.

Anne Gökçe'nin, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı? Geceleri uyuyamıyorum. 'Ocağa gitme artık' diye kaç defa söylememe rağmen beni dinlemedi" demesi, röportaj sırasında baba Gökçe'nin, "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diye sorduğu AA muhabirinden, "Henüz hiçbir şey belli değil. Çalışmalar sürüyor" cevabını alınca biraz rahatlaması herkesi etkiledi.

- Konuşmasalar da yüz ifadeleri her şeyi anlattı

Yürekleri dağlayan çift, hep oğullarının yolunu gözledi. Ayşe Gökçe çaresizliğini, "Şu koca dağlar eridi de göstermedi bana evladımı. Dört gündür şuradan gelecek diye beklerim ama yok. Gelir mi diye yola bakıyorum ama gelmiyor" sözleriyle ifade etti.

Yüzündeki çizgiler adeta tüm acısını anlatan Ayşe nine ve Recep dede, belki oğlu gelir diye yolu gören evinin penceresinden hiç ayrılmadı.

Çektiği acıları, konuşmasa bile yüzlerindeki çizgiler çok iyi anlatan çiftin masumiyeti ve konuşmaları, herkesi hüzünlendirdi. Ayşe Gökçe, bazen, "Oğlum nereye gitti suyun içinde, bulamadım" cümlesiyle Recep dede ise "Onlar yine ölüsünü kaptı, biz onu da kapamadık. Diri olarak kapamadık, ölüsünü de kapamadık. Çaresiziz" şeklinde çaresizliğini dile getirdi.

Olaydan 22 gün sonra madenden kara haberi alan Gökçe çifti, sözleriyle yine herkesi duygu seline boğdu.

Ayşe Gökçe, "Ben demiştim 'oğlum yüzme bilmez' diye, oğlumu bulamadılar. İşimiz düşse çocuğuma derdim. Şimdi kime yalvarayım da kime diyeyim'' derken, baba Recep Gökçe, "Oğlum gelecek gidecek diye hep gözledik ama ne yapalım. Elimizden bir şey gelmedi. Söyleyecek söz kalmadı" sözleriyle acılarını dile getirdi.

- İnsanlığa ders verdi

Oğullarının cenaze töreninde Ayşe ninenin ağıtlarıyla Recep Gökçe'nin ayağındaki yırtık ayakkabı, herkesi gözyaşlarına boğdu. Gökçe, mahsur kalan diğer işçilerin aileleri gibi adeta yoksulluğu gözler önüne serdi.

Recep Gökçe, en son verdiği röportajda ise adeta insanlığa ders verdi. "Param olsa ben bu ayakkabılarla gezer miyim milletin içinde? 'Elindeki lastiği atıver' derler. Atarım ben, siz karışmayın' derim. Elin kadar ben alamadım mı? Elin kadar ben giyemedim mi? Param yok alamadım" diyen Gökçe, "Bana çok söylediler, 'ihtiyacın varsa bize söyle'. 'Tamam söylerim' derim ama yine de söylemem. Ayıp olur, telaşe olur. Yaşım genç. Aylığımı aldığımda ayakkabıyı alırım. 'Paran yoksa para verelim' derler. 'Param var' derim ızdırabımdan" şeklinde konuştu.

Tüm Türkiye, ailelerinin acısına adeta Recep dede ve Ayşe nine ile ortak oldu. Aileye dünyanın dört bir yanından yardım telefonları geldi. Devlet yetkilileri ise olayın ilk gününden itibaren aileler için çalışma yürütüyor.

Recep-Ayşe Gökçe çiftinin diğer oğlu Osman Gökçe ise devlet yetkililerinin ilk günden itibaren hep yanlarında olduğunu söyledi.

Çıkan haberlerden sonra dünyanın farklı yerlerinden kendisine ulaşıldığını vurgulayan Gökçe, "Fransa'dan, Almanya'den, Türkiye'nin her köşesinden yüzlerce insan acımızı paylaşmak ve yardım etmek için bize ulaştı. Başta devlet yetkilileri olmak üzere herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Öte yandan Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı İlker Cebeci, maddi sıkıntı nedeniyle diş tedavilerini yaptıramayan Ayşe-Recep Gökçe çiftinin diş tedavi masraflarını karşılayacaklarını bildirdi.