Beyşehir’de Rahvan Atlar Kapalı Mekanlarından Çıktı
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2015 15:48
SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE HARP ATLARININ YETİŞTİĞİ MERKEZLERDEN OLAN KONYA'NIN BEYŞEHİR İLÇESİNDE, İLKBAHAR MEVSİMİNİN GELMESİ VE AĞAÇLARDA ÇİÇEKLERİN AÇMASIYLA BİRLİKTE RAHVAN ATLARI DA KAPALI MEKANLARINDAN ÇAYIRLARA ÇIKTI.
Selçuklular döneminde harp atlarının yetiştiği merkezlerden olan Konya’nın Beyşehir ilçesinde, ilkbahar mevsiminin gelmesi ve ağaçlarda çiçeklerin açmasıyla birlikte rahvan atları da kapalı mekanlarından çayırlara çıktı.
Beyşehir’de sahipleri ve binicileri tarafından açık alanlara çıkan rahvan atlar, idmanlarını tamamladıktan sonra yaz döneminde Türkiye’nin çeşitli illerinde yapılan yarışlara katılıyor.
Beyşehirli at sahibi ve binici Hayri Tekinöz, yaptığı açıklamada, ilçede yetiştirilen rahvan atlarını ilkbahar mevsiminin gelmesi ile birlikte çayırlara çıkarmaya başladıklarını belirterek, "Uzun kış dönemi boyunca ahırlarında 5-6 ay süreyle kapalı kalan atları, çayırlara çıkarmaya başladık. Bir süre sonra da atlarımıza binerek 2-3 ay sürecek idmanlarımız başlayacak" dedi.
Rahvan atları kapalı mekanlarından çıkar çıkmaz çayırlarda yürüterek koşu ve idmanlara yavaş yavaş alıştırdıklarını anlatan Tekinöz, "Bu sene mevsim yağışlı geçti. O yüzden, atlarımızı kapalı mekanlarından oldukça geç çıkarmak zorunda kaldık. Tabi Ege ve Akdeniz yöresindeki atlara göre biz biniciler için dezavantajlı bir durum söz konusu oldu. Aslında bir ay evvel atlarımıza binmemiz gerekiyordu. Dolayısıyla uzun kış bizleri de vurdu. Artık idmanlarını Temmuz ayı sonuna kadar tamamlamış almış olacaklar" diye konuştu.
Rahvan atların yarışlara ancak 3 aylık bir idman sürecinden sonra başlayabileceğini aktaran Tekinöz, daha sonraki süreçte sonbahar mevsimine kadar değişik illerde yapılan rahvan at yarışlarına hazır hale gelebildiklerini söyledi.
Atların bahar mevsimi gelmesiyle birlikte çayırlara çıktıklarında aynı çocuklar gibi neşelenip sevindiğini, bu mutluluğunu yerinde duramayıp hoplayıp zıplamaları, yerlere yatmaları ile gösterdiklerini dile getiren Tekinöz, "Onlar da aynen çocuk gibidir. Kış süresince kapalı ortamdan açık yeşil ortama çıkınca gülüyorlar, neşeleniyorlar. Onlar da koşmak, sevinmek istiyor, onların da hisleri var, at deyip geçmeyin, çok hisli hayvanlardır. Beyşehir, Selçuklular döneminde savaş atlarının merkezidir, beylik çayırımız meşhurdur bizim. Bugünlerde çayıra salıp beslenmelerini sağlıyoruz. Çayır, atlar için doğal bir vitamindir. O yüzden burada iç organları, bağırsakları, kanı temizleniyor, at yenileniyor, tazeleniyor. Çayırdan sonra binmelere başlayacağız" ifadelerini kullandı.
Beyşehir’de sahipleri ve binicileri tarafından açık alanlara çıkan rahvan atlar, idmanlarını tamamladıktan sonra yaz döneminde Türkiye’nin çeşitli illerinde yapılan yarışlara katılıyor.
Beyşehirli at sahibi ve binici Hayri Tekinöz, yaptığı açıklamada, ilçede yetiştirilen rahvan atlarını ilkbahar mevsiminin gelmesi ile birlikte çayırlara çıkarmaya başladıklarını belirterek, "Uzun kış dönemi boyunca ahırlarında 5-6 ay süreyle kapalı kalan atları, çayırlara çıkarmaya başladık. Bir süre sonra da atlarımıza binerek 2-3 ay sürecek idmanlarımız başlayacak" dedi.
Rahvan atları kapalı mekanlarından çıkar çıkmaz çayırlarda yürüterek koşu ve idmanlara yavaş yavaş alıştırdıklarını anlatan Tekinöz, "Bu sene mevsim yağışlı geçti. O yüzden, atlarımızı kapalı mekanlarından oldukça geç çıkarmak zorunda kaldık. Tabi Ege ve Akdeniz yöresindeki atlara göre biz biniciler için dezavantajlı bir durum söz konusu oldu. Aslında bir ay evvel atlarımıza binmemiz gerekiyordu. Dolayısıyla uzun kış bizleri de vurdu. Artık idmanlarını Temmuz ayı sonuna kadar tamamlamış almış olacaklar" diye konuştu.
Rahvan atların yarışlara ancak 3 aylık bir idman sürecinden sonra başlayabileceğini aktaran Tekinöz, daha sonraki süreçte sonbahar mevsimine kadar değişik illerde yapılan rahvan at yarışlarına hazır hale gelebildiklerini söyledi.
Atların bahar mevsimi gelmesiyle birlikte çayırlara çıktıklarında aynı çocuklar gibi neşelenip sevindiğini, bu mutluluğunu yerinde duramayıp hoplayıp zıplamaları, yerlere yatmaları ile gösterdiklerini dile getiren Tekinöz, "Onlar da aynen çocuk gibidir. Kış süresince kapalı ortamdan açık yeşil ortama çıkınca gülüyorlar, neşeleniyorlar. Onlar da koşmak, sevinmek istiyor, onların da hisleri var, at deyip geçmeyin, çok hisli hayvanlardır. Beyşehir, Selçuklular döneminde savaş atlarının merkezidir, beylik çayırımız meşhurdur bizim. Bugünlerde çayıra salıp beslenmelerini sağlıyoruz. Çayır, atlar için doğal bir vitamindir. O yüzden burada iç organları, bağırsakları, kanı temizleniyor, at yenileniyor, tazeleniyor. Çayırdan sonra binmelere başlayacağız" ifadelerini kullandı.