Güncelleme Tarihi:
KOCAELİ (AA) - Gölcük Tersane Komutanı Tuğamiral Aydın Eken, Yeni Tip Denizaltı Projesi'nin ilk gemisi olan ve kaynak töreni 8 Ekim 2015 tarihinde yapılan Pirireis Denizaltı Gemisi'nin 62 ay sonra donanmaya tesliminin planlandığını belirtti.
Gölcük Tersane Komutanlığında "Yeni Tip Denizaltı Projesi" çalışmalarına yönelik düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Tuğamiral Eken, denizaltı gemisinin kısıtlı bir alanda, çok fazla teknoloji ürünü alt sistemini bir arada barındıran karmaşık sistem olduğunu söyledi.
Su üstü gemisi inşasından farklı olarak denizaltı yapımında hata toleranslarının çok az olması gerektiğine işaret eden Eken, "Onlarca metre uzunluğundaki boyutlarda milimetre boyutunda toleranslarla çalışmak gerekir. Bu da çok katı bir çalışma disiplinini, çok doğru bir bilgi paylaşımını ve çok iyi planlanmış ve yönetilmiş bir kalite kontrol süreçlerini gerekli kılar" dedi.
Eken, Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında inşa ettikleri denizaltıların daha önce Gölcük Tersanesinde yapılan gemilerden farklı olarak otomatik kaynak sistemlerinin kullanılmasına imkan veren ve dikine inşa yöntemiyle yapıldığı belirterek, şöyle devam etti:
"Tersanedeki istasyonlar milli sanayinin katkılarıyla yurt içinde yapıldı. Daha sonra Gölcük Tersanesi ve milli sanayinin katkılarıyla entegrasyonu yapılarak mukavim tekne hattı oluşturuldu. Gölcük Tersanesi Komutanlığı, Türk Deniz Kuvvetleri unsurlarının materyal ve teknik yönden harbe hazırlık seviyelerini en üst düzeyde tutmakta ve bu kapsamda yeni gemiler inşa etmekte, var olan gemileri onarmanın yanı sıra modernizasyonlarını yapmaktır. Bu kapsamda mevcut Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında edindiğimiz denizaltı tasarım ve inşa bilgi ve kabiliyetlerini ileride görev verilmesi durumunda milli imkanlarla dizayn ve inşa edilecek denizaltıları için kullanmak en önemli hedeflerimizden birisidir. Yeni Tip Denizaltı Projesi ilk gemisi Pirireis Denizaltı Gemisi'nin ilk kaynak töreni 8 Ekim 2015 tarihinde yapılmış olup, 62 ay sonra donanmaya teslimi planlanmaktadır. Akabinde 12 ay faz farkıyla diğer gemilerin inşasına başlanarak projenin 2025 yılında tamamlanması öngörülmektedir."
Eken, denizaltı için en önemli silah olan sessizlik prensibine son derece sadık kalan yeni nesil denizaltıların Türk Deniz Kuvvetlerinin gücüne güç katacağını dile getirdi.
- "Gizlilik ve sürpriz silah olma özelliği 5 kat iyileşmiştir"
Gemi İnşa Başmühendisi Albay Ali Bahadır Barıtçı da Yeni Tip Denizaltı Projesi sürecinin 2 Temmuz 2009 tarihinde Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile HDW-MFI ortak girişim grubu arasındaki sözleşemeye istinaden başladığını anımsattı.
Alman HDW Tersanesi 214 sınıfı denizaltılarının, Türk Deniz Kuvvetlerinin hareket isterleri doğrultusunda geliştirildiğini ve bu süreç içerisinde Türk dizayn ekibinin ortak rol aldığını vurgulayan Barıtçı, denizaltıya özel altyapı çalışmalarının devam ettiğini anlattı.
Havadan bağımsız tahrik sistemli denizaltının diğerlerine göre bir takım avantajlar ve üstünlükler taşıdığını aktaran Barıtçı, şöyle dedi:
"Tam boy 67,6 metreye, yüksekliği 13,1 metreye çıkmış, satıhtaki deplasmanı bin 655 ton, dalmış durumda ise 2 bin 42 tona ulaşmıştır. Hareket sahası ve dalma derinliği itibarıyla daha önceki sınıf denizaltılarına üstünlük sağlamaktadır. Bunun yanı sıra havadan bağımsız tahrip sistemi kullanıldığı için denizaltıların gizlilik ve sürpriz silah olma özelliği 5 kat iyileşmiştir. Havadan bağımsız tahrip sistemi denizaltının bünyesinde taşıdığı sıvı haldeki oksijen ve hidrojenin tepkimesiyle elde edilen enerjiyi kullanan bir sistemdir. Bu kimyasal tepkimenin artık ürünü saf su olduğu için çevreye de duyarlı herhangi bir zarar vermeyen bir işletimdir. Bu sayede denizaltında kalma süresi Pereveze ve Gür sınıflarına nazaran 5 kat yükselmiştir."
- "Denizaltıların bataryaları yerli olarak üretiliyor"
Denizaltı Batarya Fabrikası Müdürü Yarbay Bülent Çift de fabrikanın 65 dönüm arazi üzerine kurulan, Gölcük Tersanesi Komutanlığına bağlı bir tesis olduğunu anlattı.
Denizaltıların en önemli özelliğinin gizlilik olduğunu vurgulayan Çift, "Bunun için gürültü seviyesi minimum, dalmış durumda seyir süresi ve sürati yüksek olmalıdır. Bunun için denizaltıların sessiz ve güçlü bir enerji kaynağına ihtiyacı vardır. Bunu sağlayacak enerji ise elektrik enerjisidir. Denizin altında elektrik enerjisini pillerden ve pillerin bir araya gelerek oluşturduğu bataryalardan temin ediyoruz" diye konuştu.
Çift, batarya fabrikasının Türkiye’de denizaltı aküsü üreten tek fabrika olduğuna dikkati çekerek, "Fabrika ilk kurulduğunda yüzde yüz yurt dışından temin edilen malzemeleri, 1998-2006 yılları arasında yapılan yerlileştirme faaliyetleri kapsamında bugün yüzde 93 oranında yerlileştirilmiş bulunmaktadır. 30 yıl öncesine göre bugün 2 kat daha fazla üretim yapılabilmektedir" ifadesini kullandı.