Güncelleme Tarihi:
KOCAELİ (AA) - METİN GİRGİN - ŞAHİN OKTAY - Türkiye Halk Oyunları Federasyonu (THOF) Başkanı Hayri Gürhan Ozanoğlu, çocukların sosyalleşmesi ve uyuşturucudan uzak durması için Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda halk oyunlarının en azından seçmeli ders olması gerektiğini belirterek, bunun öğrencilerin başarısını da olumlu etkileyeceğini söyledi.
Ozanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2001 yılında kurulan federasyonun, 2006'da özerk hale geldiğini, dağınık yapıdan tek çatı altında toplandığını anlattı.
Her ilde örgütlü bulunduklarını, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı olarak 80 bini aşkın lisanslı kişi, bin 500'e yakın hakem, 6 bin civarında antrenör ve usta öğreticiyle halk oyunu faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydeden Ozanoğlu, okullardaki çalışmaların artırılması gerektiğini vurguladı. Ozanoğlu, "Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda halk oyunlarının en azından seçmeli ders olarak konulması lazım; çocukların sosyalleşmesi ve uyuşturucudan uzaklaşması, ayağı yere basan sağlam birer genç olarak yetişmeleri için. Ayrıca bu, derslerde de başarı getiriyor. Bunu araştırmalarımızda kanıtladık" ifadesini kullandı.
Dünyada, 85 ülkede örgütlü olan festivallerin kontrolünü elinde bulunduran Uluslararası Dans Festivalleri Federasyonunun başkan yardımcılığı görevini de yürüttüğünü dile getiren Ozanoğlu, Türkiye'nin halk oyunları bakımından çok zengin bir kültüre sahip olduğunu bildirdi.
Aynı ilin farklı köylerinde bile farklı oyunlar bulunabildiğine dikkati çeken Ozanoğlu, "Dolayısıyla bu kadar zengin malzemesi olan mutfaktan çok çeşitli yemekler çıkıyor. Ekonominiz güçlüyse sportif alanda başarılıysanız ve kültürünüz de çok zenginse zaten dünya sizi ister istemez tanıyor" değerlendirmesinde bulundu.
- "Dünya ölçeğinde çok zenginiz"
Hayri Gürhan Ozanoğlu, Türk halk oyunlarının yabancı ülkeler tarafından iyi bilindiğine işaret etti.
Bu oyunların, başka ülkelerde yurtiçinden çok daha iyi tanındığını söyleyen Ozanoğlu, şöyle konuştu:
"Dünya ölçeğinde çok zenginiz. Önemli olan, bu zenginliğin farkına varılıp değer görmesi. Sadece açılışlara, kapanışlara gidip veya herhangi birini karşılayacak bir topluluk değiliz. Kültürü layıkıyla yaşatarak, geçmişimizden aldığımız bu kültürü koruyup kollayıp torunlarımıza bırakmak için savaşıyoruz. Gittiğimiz her yarışmada ikincilik bizim için başarısız sonuçken ülkemizin daha fazla değer vermesi lazım. Bu, maddi anlamda da daha yüksek bütçelerle yapılması gereken bir iş. Kısaca devlet kademelerinin tamamı halk oyunlarını ayrı noktaya koyup destek vermeli, belediyeler bütçeleri oranında bu çalışmaları desteklemeli, sivil toplum kuruluşları da kendilerine bağlı dal olarak görmeli. Yoksa 'haydi açılışa gönder, 4 çift oynasın' diyerek bu işi yapamayız çünkü hepimizin sorumluluğu bu."