Güncelleme Tarihi:
KOCAELİ (AA) - METİN GİRGİN - Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (Bal-Türk) Genel Başkanı Bayram Çolakoğlu, 2014 yılının Balkanlar'da yaşayan Müslüman Türk azınlığının istikrar arayışı içinde geçtiğini belirterek, "Türkiye’nin güçlü olması, Balkanlarda yaşayan Müslüman Türkler'in güvencesidir. Balkanlarda etnik tartışmaların bittiği ve Türkler'in ekonomik refaha kavuştuğu bir 2015 yılı bekliyoruz" dedi.
Çolakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Balkan ülkelerinde 2014 yılını tüm dünyadaki çalkantılı durumun etkisini de hissederek kendine has kriz ve olaylarla geçirdiğini söyledi.
Balkan ülkelerinde yaşanan istikrarsızlığın, ağırlıklı olarak koalisyon hükumetleriyle yönetiliyor olmasından kaynaklandığına işaret eden Çolakoğlu, çoğu zaman hükumetin kurulabilmesi için milliyetçi partilerin desteğine ihtiyaç duyulduğunu, bunun da bölgede etkin milliyetçiliği körüklediğini vurguladı.
Bayram Çolakoğlu, milliyetçi partilerin, tabanını etnik ve ırkçı söylemlerle diri tutmaya çalıştığını, ortaya çıkan gerginliklerden en büyük zararı da Müslüman Türklerin gördüğünü ifade ederek "Ne yazık ki ülkesinin refahı için politika ve proje üretemeyen aşırı milliyetçi partiler, Müslüman Türk karşıtlığı üzerinden siyaset yapıyorlar, böylece taban bulabiliyorlar" diye konuştu.
Balkan ülkelerinin önemli bir kısmının demokrasiye yeni geçtiğini ve buranın genç devletlerden oluştuğunu belirten Çolakoğlu, 2014 yılının istikrar arayışı içinde, çalkantılarla geçtiğini, bu istikrar arayışı içerisinde de faturanın büyüğünü daima Müslüman Türk toplumunun ödediğini dile getirdi.
-"Türkler'in en az sıkıntı çektiği ülke Romanya"
Genel Başkan Çolakoğlu, Balkan ülkeleri arasında, Müslüman Türklerin en az sıkıntı çektiği ülkenin Romanya olduğuna dikkati çekerek, Romen bir belediye başkanının ihtiyaç üzerine bir cami inşa edip, Müslüman Türk toplumuna teslim etmesinin bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtti.
Bulgaristan’da ise tam aksine etnik ve siyasi gerginliklerin yoğun yaşandığını dile getiren Çolakoğlu, Bulgaristan'da 2014'ün Türkçe'ye ve camilere saldırıların yaşandığı bir yıl olarak hatırlanacağını ifade etti.
Bayram Çolakoğlu, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov tarafından, Savunma Bakan Yardımcılığı'na Türk kökenli Orhan İsmailov’un atanması ve devlet televizyonunda yayınlanan 10 dakikalık Türkçe haber bülteninin ülkenin yeni krizi olarak görüldüğünü aktararak, bu tahammülsüzlüğün ardında politika üretemeyen aşırı milliyetçi partilerin büyük payının olduğunu söyledi.
Bulgaristan'da, Türkler'in kamu görevlerinde, anayasa hükmüne rağmen ayrımcılığa tabi tutulmaya devam edildiğine değinen Çolakoğlu, "Türkçe'nin zorunlu ders olması çağrıları bu yıl da karşılıksız bırakıldı. Ekonomik sıkıntı ve işsizliğin en çok vurduğu kitlelerin başında da Türk azınlık geliyor. Bu durum, komünist dönemin tehcirinden kurtulan Türkleri ekonomik göçe zorluyor" diye konuştu.
Çolakoğlu, ekonomik krizle mücadeleyi sürdüren Yunanistan'ın, yaşadığı sorunlara rağmen Batı Trakya'daki Türk azınlıkla uğraşmayı, onlara baskıyı ihmal etmediğini bildirdi.
-"Siyasi ilişkilerin en iyi olduğu ülke Makedonya"
Bayram Çolakoğlu, Makedonya ve Kosova'nın, siyasi olarak Türkiye'nin ilişkilerinin en iyi olduğu Balkan ülkelerinin başında yer aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ancak iyi görünen siyasi ilişkilere rağmen, Makedonya’da yaşayan Türklere yönelik ayrımcılık da devam ediyor. Ülkenin işsizlikle başı dertte olmasına rağmen Osmanlı'nın geçmişini silmeye, örtmeye çalışmaktan ve bu konuda para harcamaktan vazgeçmiyor. Makedon rehberler, turistlere tarihte Osmanlı yokmuş gibi bir anlatımı tercih ediyor, Osmanlı eserini başka bir millete mal etmekte bir beis görmüyorlar."
Kosova’da yaklaşık 20 bin Türk'ün yaşadığını, 200 bin kişinin Türkçe konuştuğunu ve Türklerin hükumette temsil edildiğini söyleyen Çolakoğlu, bunun bölgeyle bağların gücünü göstermesi açısından önemli bir durum olduğunu anlattı.
Bal-Türk Genel Başkanı Bayram Çolakoğlu, son 10 yıldır olduğu gibi 2014'te de Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki siyasi ilişkilerin çok iyi geçtiğini dile getirerek, "Bu iyi ilişkiler ekonomik ilişkilere bir türlü yansımadı. Bunda, Bosna’nın elini kolunu bağlayan 'Dayton Antlaşması'nın büyük etkisi olduğunu düşünüyorum" dedi.
- "Türkiye’nin Balkanlar'daki kapısı: TİKA"
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA), Balkan ülkelerinde yürüttüğü faaliyetlerle Müslüman Türklerin ve Hristiyanların ayrımsız yanında yer aldığını ifade eden Çolakoğlu, 2014'te Balkanlardaki Osmanlı eserlerinin TİKA ile altın çağını yaşadığını vurguladı.
Bayram Çolakoğlu, TİKA'nın bir taraftan Osmanlı yadigarı eserleri restore ettiğini, diğer taraftan da bölge insanına Müslüman, Türk, Hristiyan ayrımı yapmadan altyapı, mesleki eğitim ile tarım ve hayvancılık konularında destek verdiğini aktararak, "TİKA’nın hiç faaliyet gösteremediği ülke Yunanistan'dır. Bulgaristan ise küçük çapta projelerin gerçekleştirilebildiği bir ülke. Bunun nedeni ise bu iki ülkenin Osmanlı mirasına karşı tahammülsüzlüğüdür. TİKA'nın, Balkanlar ve Türkiye bağını güçlendiren bir kuruluşumuz olarak önemi her geçen gün artıyor" şeklinde konuştu.
- "Türkiye, Balkanlar'da çok aktif"
Çolakoğlu, 2015 yılında Türkiye’den, Balkan ülkeleri ile siyasi ve kültürel ilişkilerinin yanında, ekonomik ilişkilere ağırlık vermesini beklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Zira, Balkan ülkelerinin ekonomileri iyileştikçe oralarda yaşayan Müslüman Türklerin de durumlarının iyileşeceği ve aşırı milliyetçi söylemlerin prim yapmayacağı kanaatindeyiz. Balkan ülkelerine yapılan siyasi ziyaretlerde kullanılan dil, oradaki özellikle Türk azınlığa zarar verebiliyor. Yerel hassasiyetlerin dikkate alınması bir zaruret olarak görülmektedir. Bunun için sahayı iyi bilen sivil toplum örgütlerinden istifade edilmesi önem arz etmektedir. Türkiye’nin güçlü olması, Balkanlarda yaşayan Müslüman Türklerin güvencesidir. Balkanlarda etnik tartışmaların bittiği ve Türklerin ekonomik refaha kavuştuğu bir 2015 yılı bekliyoruz."
Genel Başkan Çolakoğlu, Türkiye'nin son 10 yıldır Balkanlar'a yönelik aktif dış politika izlediğini belirterek, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun önümüzdeki dönemde de bu ilişkileri artırarak devam ettireceğine inanıyorum" dedi.