Makine Mühendisleri Şube Başkanı Kürekçi: Ruhsatsız eğlence parkları denetlenmeli

Güncelleme Tarihi:

Makine Mühendisleri Şube Başkanı Kürekçi: Ruhsatsız eğlence parkları denetlenmeli
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2018 18:50

Makine Mühendisleri Şube Başkanı Kürekçi: Ruhsatsız eğlence parkları denetlenmeli

Haberin Devamı

Ergün AYAZ-Dinçer AKBİR/İZMİT (Kocaeli), (DHA)- KOCAELİ'nin Kartepe ilçesinde, Cezayir uyruklu A.B.'nin macera parkında bindiği dev salıncaktan düşerek ölmesiyle ilgili açıklama yapan Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, eğlence alanlarıyla ilgili genel bir sorun olduğunu belirterek, "Ruhsatsız çalışarak insanların can güvenliğini tehdit eden işletmeler başta olmak üzere bu işi yapan tüm iş yerlerinin, bu ölümlü kazadan yola çıkarak, hepsinin durdurulması ve yeniden ruhsatlandırma sürecinin, denetimlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu denetimlerin ardından hem belge yönünden hem de ürün güvenliği yönünden geçenlere tekrar ruhsat verilsin" dedi.
Kartepe Maşukiye'de bulunan macera parkında 10 Ağustos günü meydana gelen olayda, dev salıncağa binen Cezayirli A.B. düşerek yaşamını yitirdi. Eğlence parkında ruhsatı olmayan salıncak mühürlenirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. A.B.'nin salıncaktan düşme anı cep telefonuna yansıdı. Sorumlular hakkında başlatılan soruşturmanın devam ettiği belirtildi.
'GENEL SORUN VAR'
Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, olayla ilgili yaptığı değerlendirmede, eğlence alanlarıyla ilgili genel sorun olduğunu söyledi. Murat Kürekçi, şunları kaydetti:
"Bu alanlarla ilgili, bu tür sirkler, lunaparklar, zipline alanları ile ilgili, eğlence alanlarıyla ilgili aslında genel bir sorun var. Belki de bu sorunun çözümüne yönelik en büyük eksiklik bu alanla ilgili özel düzenlemeler getiren, denetiminden ruhsatlandırmasına, işletilmesine kadar, idari, teknik bütün sorumlulukların ve yapılması gerekenlerin anlatıldığı, aynı asansörlerde olduğu gibi, özel bir yönetmelik eksikliği olduğu tespitini yapmamız gerekiyor. Çünkü ciddi manada, insanların eğlence amacıyla geldikleri bu tür yerlerde, özellikle yaz mevsimlerinde çokça duyduğumuz ölümlü ya da yaralanmalı kazalarla duyabiliyoruz. Önce insan olmalı, insana saygının gereği de temel emniyet gereklerinin alındığı ve bunların düzenleme ile herkese deklare edildiği bir yönetmelik eksikliğinin olduğunu söyleyebilirim."
'KASK TAKMASI KİŞİNİN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAZ'
Olayda genç kadının kask takmak istememiş olmasının kişinin inisiyatifine bırakılacak bir konu olmadığını belirten Kürekçi, "Olaya makro boyutta baktığınızda öncelikle bir sistem olmadığını görüyorsunuz. Dolayısıyla o bahsettiğim yönetmelik ile bu sistem tariflenmiş olsaydı bahsi geçen kişinin kaskı takıp takmamasından, emniyet kemerinin kontrolü, kontrolden kastım gerek orada çalışan kişi tarafından kontrolü, gerekse de genel anlamda bir ürünün güvenliği ile ilgili kontrolünün yapılması zaten zorunlu hale getirilmiş olacaktı. Kask takıp takmama meselesi kişinin inisiyatifine bırakılacak bir mesele değildir. Nasıl ki emniyet kemerinin takılması o kişinin inisiyatifine bırakılmıyorsa, kask takılması da kişinin inisiyatifine bırakılamaz. Burada işletmelerimiz, böylesi durumlarda belki ekonomik açıdan sıkıntı çekeceklerdir ama reddetmeleri, o kişileri kendi ürünlerine bindirmemeleri gerekir diye düşünüyorum. Aynı şekilde nasıl ki motosikletlerde kasksız sürülmesi yasak ve bunun bir cezai müeyyidesi varsa, bunun da en azından şu aşamadaki müeyyidesinin o kişinin o üründen yararlanmasını engellemek şeklinde idareci tarafından uygulanmalıydı" diye konuştu.
'RUHSATSIZ ÇALIŞTIRILAN İŞ YERLERİ TEMEL BİR SORUN'
Ruhsatsız iş yerlerinin açık olmasının temel bir sorun olduğunu ifade eden Kürekçi konuşmasını söyle sürdürdü:
"Ruhsatsız çalıştırılan çok sayıda işletmenin olduğu hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. Bu temel bir sorun. Fakat özellikle insanların bu alanda daha fazla güvenli bir yaşam sürdürebilmelerinin ön şartı tabii ki bir belgeye dayalı bir iş yerinden yararlanmaları. Burada gördüğümüz temel eksikli bu. Ama bununla birlikte, sadece bu işletmede değil, bu konuyla ilgili birçok işletmede bunu görebiliyoruz. Özellikle bu tür eğlence alanları ile ilgili, hatta sabit olmayan eğlence alanlarını da dahil ederek daha genel bakacak olursak, lunaparklar taşınabiliyor, 20 gün bir yerde, 10 gün bir yerde olabiliyor. Bence her gittikleri yerin ayrıca ruhsatlandırılması lazım. Ruhsatlandırma süreçlerinin sorumlularının denetleme süreçlerinin de sorumluları olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunu kim belgelendiriyorsa, belgenin geçerliliğinin yürütülmesi de o kurul tarafından yapılmalı. Burada ruhsatsız çalışarak insanların can güvenliğini tehdit eden işletmeler başta olmak üzere, bu işi yapan tüm iş yerlerinin, bu ölümlü kazadan yola çıkarak, hepsinin durdurulması ve yeniden ruhsatlandırma sürecinin, denetimlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu denetimlerin ardından hem belge yönünden hem de ürün güvenliği yönünden geçenlere tekrar ruhsat verilsin. Bu şekilde işletmeler faaliyetlerine devam etsin. Bu süreçlerden geçemeyen işletmeler de bu faaliyetlerinden men edilmiş olsun. Burada ilk ruhsat verilirken birtakım belgelerin tam olması ile birlikte o işletmelerde bulunan her cihazın test raporlarının, kontrol raporlarının olması lazım ve bunların güvenilir kuruluşlar tarafından yapılmış olması lazım. Bu bağlamda ayrıca günlük bakımlarının yapılması gerekir. Sabah ilk başlatılacağı zaman öncelikle boş bir şekilde çalıştırılması, sonrasında ziyaretçi ya da müşteri kullanımına açılması lazım. Bunların kontrolleri ile birlikte günlük bakımı, aylık bakımı, yıllık bakımı ya da bir yerden bir yere taşındığında veya ilk defa ruhsatlandırılmasındaki bakım, kontrol süreçlerinin farklı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Günlük bakım yapılmalı, aylık bakımları yapılmalı. Bir yerden bir yere taşınırken sanki ilk defa kurulurmuşçasına ürün denetlemelerinin yapılması gerekir."
'MEVSİMLİK İŞÇİ ANLAYIŞIYLA ÇALIŞIYORLAR'
Eğlence parklarında çalışanların genelde mevsimlik işçi anlayışıyla çalıştıklarını ve yaptıkları işin ciddiyetinin farkında olmaları gerektiğini söyleyen Murat Kürekçi, şöyle dedi:
"Bahse konu olan kazada tabii ki emniyet kemeri bağlantılarının kontrolleri, ne olduğu konusu, kask takılması süreçleri çok önemli bunlar. Bunların yanında, bunların yapıldığının da işletme tarafından kontrolünün yapılması gerekiyor. Dolayısıyla bu kontrolü yapacak kişiler buranın çalışanları, bu çalışanların da ne kadar ciddi bir iş yaptıklarının farkında olmaları gerekiyor. Bunun anlaşılabilmesi için de çalışanların muhakkak surette eğitimler alması gerekiyor. Birçok lunaparkta bir çalışanın 2-3 alete birden sahip çıkmaya çalıştığı ve bu süreçlerin çok ciddi şekilde işletilemediğine tanık oluyoruz. Çalışan kişilerin daha çok mevsimlik çalışan anlayışıyla çalıştığını görüyoruz. O kişilerle birlikte bu cihazları kullanan vatandaşlarımızın da bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Bir çok alanda kamu spotları hazırlanıyor, bu da o alanlardan bir tanesi haline dönüştürülebilir."
'BİLİRKİŞİ GEREKTİREN BİR DURUM'
Kazanın teknik ve bilirkişi incelemesi gerektiren bir durum olduğunu da ifade eden Kürekçi, şöyle konuştu:
"Videodan anladığım kadarıyla, paraşüt olarak tabir edilen bir kemer sisteminin kullanıldığı anlaşılıyor. Sanki belin alt kısmında bulunan kemerler bağlanırken, sırt kısmında olan bağlantıda bir netlik görülemiyor. Ama bu tabii ki bir teknik ve bilirkişi incelemesi gerektiren bir alan. Bununla ilgili çok yorum yapmayı doğru görmüyoruz. Sadece bu değil, bu ürünün inşa süreci de çok önemli. Kullanılan mapaların doğru olup olmadığı, taşıyacakları yükün hesap edilmesi, bu iş tümden aslında bir mühendislik ilmiyle ortaya konulması gereken bir alan. Dolayısıyla bununla ilgili bir mevzuat da söz konusu. 14 Temmuz 2005 tarihli 'İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin 9207 sayılı Yönetmelik'te sirk ve lunaparklara özel, genele ilave olmak üzere, bazı maddeler var. Bu maddelerden en başlıcası ise o iş yerinde bir mühendis ve bir teknisyen çalıştırma zorunluluğudur. Bir mühendis ve teknisyen çalışması zorunluluğu işletmeler tarafından bir maliyet olarak görülmekte. Ancak bu kazada da gördük ki, bir insan canının hiçbir bedelle ölçülemeyeceği hepimiz tarafından kabul edilmelidir. Bizim öncelikle bu düşünceye yürekten inanmamız gerekiyor. Daha az para kazanmak ama daha fazla insanı memnun etmek, insanların ocaklarına ölüm acısını göndermemek gerekiyor."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!