IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2015 15:51
KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN BU YIL İKİNCİSİ DÜZENLENEN ULUSLARARASI ÖLÇEKLİ ‘KARAMÜRSEL ALP VE KOCAELİ SEMPOZYUM’UNDA İZMİT’İN İLİNİN KOCAELİ ADINI ALMASI KONUŞULDU.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen uluslararası ölçekli ‘Karamürsel Alp ve Kocaeli Sempozyum’unda İzmit’in ilinin Kocaeli adını alması konuşuldu.
Sempozyumda Prof. Enis Şahin, İzmit ve Kocaeli vilayet isimleriyle ilgili tarihi bulguları öne çıkardı. Şahin, “İzmit’in merkez, Kocaeli’nin ise vilayet olarak kabulü 1922 yılında olmuştur. Ancak tarihte İzmit ve Kocaeli isimleri hep yan yana anılmıştır” dedi.
İZMİT’İN VE İZMİR’İN İSİMLERİ KARIŞIYORDU
Sempozyumun ikinci gününde Barbaros Hayrettin Salonu’nda öğleden önce iki ayrı oturum gerçekleştirildi. İlk oturum, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Enis Şahin’in başkanlığında yapıldı. Oturumda Kocaeli’nde Tanzimat ve İkinci Meşrutiyet dönemine kadar olan olaylar masaya yatırıldı. Prof. Şahin, Kocaeli vilayet sınırlarının sürekli değişkenlik gösterdiğini vurgulayarak, “Osmanlı arşivlerinde İzmit ve İzmir vilayet isimlerinin resmi evraklarda karıştırıldığına dair şikayetlerin olduğunu gözlemliyoruz. Ve bu konuya çözüm getirilmesi istendiğini görüyoruz. Kocaeli ilinin ilk kez Ekim 1920 yılında vilayet olması isteniyor. Fakat bu durum önce işgaller ve ekonomik nedenlerden dolayı kabul edilmiyor. Ekim 1922 yılında İzmit isminin merkez, Kocaeli’nin ise vilayet olarak kabul ediliyor. Adalar da çok sıra bir süre Kocaeli sancağına bağlanmıştır” dedi.
KOCAELİ’DEN 9 MEBUS
Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Selda Kaya Kılıç, 1908 Osmanlı Mebusan Meclisi’nde İzmit Mebusları ve faaliyetleri ile ilgili bildirisini paylaşırken, “O dönem mecliste 281 mebusun 9’u Kocaeli’den çıkmıştır. Bunların içerisinde de en faal olanı Ahmet Müfit Bey olmuştur. En az kayıt Rüştü Bey hakkındadır” bilgilerini verdi. Uşak Üniversitesi’nden Yrd. Doç Biray Çakmak ‘İkinci Abdülhamit döneminde Karamürsel Kazasında inşa ve tamir edilen Rum mektepleri” Başbakanlık Osmanlı Arşivinden Dr. Mehmet Güneş ise “Tanzimat dönemindeki idare düzenlemelerin Kocaeli’ye yansımaları” konularında bildirilerini paylaştı.
HANE BAŞINA BEŞ COCUK
Sempozyumun ikinci oturumu ise Prof. Dr. Kenan Ziya Ateş yürüttü. Oturumda Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ümit Ekin “19 Yüzyılın İlk Yarısında İzmitli Ailelerin Sahip Oldukları Çocuk Sayıları” konusunda bildirisini sundu. Osmanlı nüfus tarihinin kaynakların yetersizliği dolayısıyla belirsiz olduğunu kaydeden Ekin, “Bir hanenin 5 kişiden oluştuğuna dair genel bir kanı olmakla birlikte bu durumda her dönemde farklılıklar gösterebileceğini göz ardı etmemek gerekmektedir. Son yıllarda İzmit kazasında yaşayan ailelerin sahip oldukları çocuk sayısını belirlemek için çalışmalar yoğunlaştırılmıştır” ifadesini kullandı.
KOCAELİ’NDE OSMANLI DÖNEMİNDE GEÇİM KAYNAĞI
Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Emine Erdoğan Özünlü “Kocaeli Tarihi Açısından Önemli Bir Kaynak; Derdest Defterleri” konusuyla ilgili araştırmalarını aktardı. Özünlü, “Bu defterler timar gelirlerinin kimlerin tasarrufunda olduğunu gösteren belgelerdir. Defterlerde Kocaeli ve Gelibolu’ya ait kayıtlar bulunmaktadır” dedi. “19. Yüzyıl Ortalarında Karamürsel Kazasının Sosyal ve Ekonomik Durumu; Temetuat Defterleri Örneği” konulu bildirisini paylaşan Niğde Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kaya ise Kocaeli’nde çiftçilik, denizcilik, balıkçılık ve bağcılık mesleklerinin ön plana çıktığını gözlemlediğini belirtti.
KARAMÜRSEL’DE AYANLIK MÜCADELESİ
İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Mert Sunar “Kanlı Gömlek İle Arz-ı Hal Sunmak: III. Selim Dönemi Karamürsel’de Ayanlık Mücadelesi” konulu sunum yaptı. Osmanlı topraklarında ayanlığın önceki dönemlere nazaran daha önce çıktığı sekizinci yüzyılın ikinci yarısına değinen Sunar, “Bu dönemde ayanlık için verilen mücadeleler iyice göze batar hale gelmiştir. Karamürsel ayanlığı için yeniçeri ünvanına sahip iki grup arasındaki mücadeleler bu dönemin önemli olaylarındandır. III. Selim buradaki karışıklıklara son vermek için güç kullanmak zorunda kalmıştır. Bu da beraberinde farklı ciddi sorunları doğurmuştur” bilgisini verdi.