IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2015 11:27
ULUSLAR ARASI KARAMÜRSEL ALP VE KOCAELİ TARİHİ SEMPUZYUMU’NDA İZMİT'TE TEHCİR KANUNU DÖNEMİNDE ERMENİLERİN, KARAMÜRSEL'DE DE YUNAN İŞGAL KUVVETLERİNİN HALKA VE ÇOCUKLARA ZULÜM YAPTIĞINI BELGELERİYLE ORTAYA KOYULDU.
Uluslar arası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempuzyumu’nda İzmit’te Tehcir Kanunu döneminde Ermenilerin, Karamürsel’de de Yunan işgal kuvvetlerinin halka ve çocuklara zulüm yaptığını belgeleriyle ortaya koyuldu.
Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu’nda Dr. Selma Çetinkaya, İzmit’te Tehcir Kanunu döneminde Ermenilerin, Yrd. Doç. Dr. Cihat Yıldırım ise Karamürsel’de Yunan işgal kuvvetlerinin halka ve çocuklara zulüm yaptığını belgeleriyle aktardı.
İKİ AYRI OTURUM
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu’nun ikinci gününde öğleden sonraki oturumda 16. ve 17. yüzyıllarda Kocaeli ve işgaller konusu masaya yatırıldı. Alanında uzman akademisyenler konuyla ilgili yaptıkları araştırmaları paylaştı.
COĞRAFİ KONUMU EKONOMİSİNİ ETKİLEDİ
İlk oturumun başkanlığını Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu üstlendi. Oturumda Balıkesir Üniversitesi’nden Prof. Dr.Kenan Ziya Taş "16. Yüzyılda Akçaşehir (Akçakoca)’’ konulu sunum yaptı. Taş, Akçakoca bölgesinin Anadolu eyaleti ve beylerbeyliğine bağlı bir sancak olduğunu ve o dönemde Bolu’nun 16 nahiyesinden biri olan Konrapa hudutları içerisinde yer aldığını kaydetti. Akçakoca’nın Bolu ve Kocaeli sancakları arasında önemli bir merkez olduğunu vurgulayan Taş, "Akçakoca’nın coğrafi konumu ilçedeki nüfusu ve ekonomiyi etkilemiştir" dedi.
MÜHİMME DEFTERLERİNDE KOCAELİ
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Doç. Dr. Rıca Karagöz ise "Mühimme Kayıtları Işığında 17. Yüzyılın İkinci Yarısında Kocaeli ve Çevresine Dair Tespitler" konulu bildirisini sundu. Karagöz "Divan-ı Hümayun’da görüşülüp karara bağlanan konuların kaydedildiği Mühimme Defterleri’nde Kocaeli ve çevresinin idari, ekonomik ve sosyal durumu, askerî ve siyasi meseleleri, özellikle savaş yıllarındaki güvenlik ve genel asayiş sorunları, merkez - taşra ilişkileri ve bölgeye dair diğer tespitlerde bulunabilmektedir" diye konuştu.
İZMİT’TE ERMENİLERİN ZARARLI FAALİYETLERİ
"19. Yüzyıl Ortalarında Hereke’nin Sosyo-Ekonomik Yapısı" konusunda bildirisini açıklayan Bozok Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yunus Özger, "Hereke, Bolu Eyaleti’ne bağlı Kocaeli Sancağı’na tabi Gekbuze [Gebze] kazası dâhilinde yer alan bir köy yerleşmesiydi. Hereke Temettüat Defterleri, 1845’te düzenlenmiştir. 43 sayfadan ibaret defterlere göre Hereke’nin hane sayısı 175’tir. Klasik kabulle her bir hanede ortalama beş kişinin yaşadığı varsayıldığında 1845’te Hereke’nin yaklaşık 900 kişilik bir nüfusa sahip olduğu anlaşılmaktadır" bilgilerini verdi.
TEHCİR KANUNU VE İZMİT ERMENİLERİ
Oturumun son konuşmacısı Şeyh Ebedali Üniversitesi’nden Dr. Selma Çetinkaya da Ermenilerin zulmünü belgeleyen "Tehcir Kanunu ve İzmit Ermenileri" konulu bildirisini okudu. Konuyla ilgili olarak konuşmacı, İzmit’te yaşayan Ermenilerin bölgedeki zararlı faaliyetlerini, tehcir kararının alınması ve uygulaması sürecinde meydana gelen olayları anlattı. Tehcir kanunun savaş halinde devlet yönetimine karşı gelenler için askeri birliklerce alınacak tedbirleri içerdiğini belirten Çetinkaya, "Gerek kanun öncesinde gerekse sonrasında İzmitli Ermeni çeteleri eylemlerini sürdürmüş. Bahçecik bölgesindeki çocuklar tecavüze uğradıktan sonra haince öldürülmüş. Ermeniler, devletin onlara karşı ılımlı ve iyi niyetli politikalarını da suistimal etmiştir" dedi.
YUNAN İŞGALİNDE KIZILAYIN ROLÜ
Öğleden sonra yapılan ikinci oturumun başkanlığında ise Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mesut Çapa yer aldı. Çapa "Kocaeli ve Çevresinde Yunan İşgali ve Göç; Kızılay (Hilal-i Ahmet) Cemiyeti’nin Yardımları" konulu bir sunum gerçekleştirdi. Çapa, "1920-1921 yıllarında Kocaeli ve çevresi, Yunan işgal kuvvetlerinin büyük bir baskı ve mezalimi altında kalmıştır. Bu durum karşısında halkın büyük bir kısmı ev ve barklarını terk ederek İstanbul’a gitmek zorunda kalmışlardır. Kızılay (Hilal-i Ahmer) Cemiyeti, buralara muhtelif zamanlarda heyetler göndererek halkın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır" dedi.
HAMİDİYE’YE YUNAN SALDIRISI
Kızılay’ın üç doktordan oluşan bir heyeti aşhane ve hastane malzemesiyle birlikte 15 Kasım 1920’de Karamürsel’e gönderdiğini söyleyen Çapa, " Karamürsel’de iki ay kalan heyet, eşyasının bir kısmını Kuva-yı Milliye’ye bırakarak askerî zaruretlerden dolayı buradan ayrıldı. Karamürsel’den sonra Geyve’yi merkez seçen heyet, burada bir dispanser ve 10 Temmuz 1921’de yaralılar için otuz yataklı bir hastane açtı. 27 Şubat 1921’de Kocaeli Komutanlığı’nın isteği üzerine, 150 yataklı Eşme mevki hastanesinin idaresi Kızılay heyetine verildi. Kızılay, İzmit ve çevresinde Yunan mezaliminden kaçan halkın İstanbul’a taşınması için Gülnihal vapurunu İzmit limanına gönderdi" bilgisine de yer verdi. Çapa ayrıca milli mücadele yıllarında o dönem Tatar köyü olarak bilinen Hamidiye’de ikamet eden Serdar Ataman’ın henüz yedi yaşındayken Yunan askerlerinin bölgeyi işgali sırasında yaşadıklarını da onun kaleminden aktardı.
MİLLİ MÜCADELE YILLARINDA İZMİT
Aksaray Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Cihat Yıldırım "Mütareke Döneminde İzmit ve Havalisindeki Hadiselerin Yeni Adana Gazetesi’ne Yansımaları" başlığını açtı. Yıldırım, gazetenin sadece bölgesel değil, Türkiye genelinde yayın yaptığını söyleyerek, "O dönem gazete İzmit’te batı cephesinde yaşanan olumlu gelişmeleri paylaşıyordu. Bu da Kuva-i Milliye kuvvetlerine moral oluyordu" dedi. Yıldırım ayrıca Karamürsel’i işgali sırasında Yunan askerlerinin halka zulmettiğini de vurgulayarak, "Hatta bir Yunanlı komutan, bölgedeki 15 yaşından büyük tüm erkekleri toplayıp içlerinden her 10 kişiden birini keyfi olarak kurşuna dizmiştir. Londra Konferansı sırasında da düşman askerleri halka şirin gözüküp Yunan idaresine katılmaları için zorla belge imzalatmaya çalışmıştır" bilgilerini verdi.
ULUSLARARASI BASINA YANSIMALAR
Sakarya Üniversitesi’nden Okt. Dr. Dilara Uslu "İzmit İle İlgili Önemli Gelişmelerin The Times Gazetesi’ndeki Yansımaları (1919-1921)" konulu sunumunda bu konunun uluslararası basında nasıl işlendiğini aktardı. Kocaeli Dökümantasyon Merkezi sorumlularından Dilek Ayrıbaş da "İzmit’te Türkler Tarafından Açılan İlk Eczaneler" konulu sunum yaptı.