Güncelleme Tarihi:
ERDOĞAN, İZMİT'TE KONUŞTU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli'den sonra geldiği İzmit'te, Milli İrade Meydanı'nda toplanan kalabalığa konuştu. Alanda hazır bekletilen sağlık ekipleri sıcaktan etkilenenlere müdahalede bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada siyaseti milletle beraber yaptığı belirterek, "Biz siyaseti milletimizle beraber yapıyoruz. Makam mevki için değil, geride eserler bırakmak için yapıyoruz. Ekonomimizi, ticaretimizi, soframızdaki ekmeği büyütmek için çalışıyoruz. 81 milyonun her ferdine hizmet götürüyoruz. Bugüne kadar ayrımcılık düşüncesini kapımıza yaklaştırmadık. Bay Muharrem çıkmış açıklama yapıyor. Bay Kemal ne ki sen ne olacaksın? Siz bu ülkede başörtülü kızlarımıza neler çektirdiğinizi bilmiyor muyuz? Dürüst olun dürüst. Onları odalara çekip neler yaptığınızı çok iyi biliyoruz. Bize neler anlatıyorsunuz. Neymiş 'Annesi örtülü, kız kardeşi örtülüymüş.' Onlara saygım var. Ama benim sana saygım yok. Çünkü siz çile çektirdiniz çile. Sizde değişen bir şey yok. Nedir sizin imam hatip düşmanlığınız. 'Ben imam hatipte öğretmenlik yaptım' diyor. Sen kendine bak kendine. Şimdi ne oldu? Bay Kemal o da aynı. Bunlar kalıptan kalıba giren tipler. Dürüst değiller. Şehirlerimizin oy tercihlerine göre bunlar renk ayıranlardan. Bunları iyi tanırız. Yeri gelir bir yerde cuma namazına dururlar, bir yerde cenaze namazına dururlar. Olduğun gibi görün göründüğün gibi ol. Oy almak için bu numaraları neden yapıyorsun" dedi.
MİLET KIRAATHANELERİN KAFAYI TAKMIŞ
Muharrem İnce'nin millet kıraathanelerine kafayı taktığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şimdi millet kıraathaneleri kafayı ona takmış. Şimdi bu kıraathane denince kumarhane anlıyor. Hani iskambil okey taşları falan onu anlıyor. Bay Kemal ve bay Muharrem, 'kıraat' okumak anlamına gelir. 24 saat açık interneti var, kekini orada yiyecek. Zeytinburnu çorba bile veriyor, bunlar ücretsiz olacak. Adamın dediği 'O kek verecek ben de fabrikalara işçi alacam' diyor inanıyor musunuz? Sivaslı Nuri Demirağ'ın uçak fabrikasını kapatıp gaz ocağı fabrikasına çevirdiniz. CHP budur. Kime yutturacaksınız sizin bu ülkede dikili ağaç, dikili taşınız yok. 24 Haziran'da benim halkım bu yalan üzerine bir şeyler yapmaya çalışanlara dersini sandıkta verecek."
'BUNLARIN OLDUĞU YERDE MODERN ŞEHİR BULAMAZSINIZ'
Diyarbakır'a gittiğini hatırlatan Erdoğan, "Gençler geçen Diyarbakır'daydım. Güneydoğulu kardeşlerime özellikle sesleniyorum. Diyarbakır'da 4 gidiş 4 geliş yol. O terörün kol gezdiği Diyarbakır'da böyle bir güzellik. Kanaat önderleriyle görüşme yaptık muhteşem. Havalimanına giderken bazı dükkanlara uğrayalım dedik. Ufak bir miting orada yaptık, fakat o cadde muhteşem. Kocaeli'de belki de yok. Bunlar bir dikili taş yapmıyor ama biz yapıyoruz. Biz çamurdan bataktan İstanbul'u kurtardık. Aynı şekilde hava kirliliğinden kurtardık. İstanbul'u susuzluktan kurtardık. Susuzluk, çöp dağları, hava kirliliği denilince CHP. Öyle değil mi bunları yaşamadık mı? İstanbul Belediye Başkanlığını bunlardan kurtulmak için kardeşlerim bana belediye başkanlığını verdi. Kocaeli'yi aldıktan sonra ne hale geldi, aynı şekilde Ankara. Bunların olduğu yerde modern bir şehir, modern bir ülke bulamazsınız. Biz yıkmanın, durdurmanın değil, daha iyisi, daha güzelini kazandırmasının davasını güdüyoruz" dedi.
'SLOGANLA CUMHURBAŞKANINA HAKARET ETTİREMEZSİN'
Muharrem İnce'nin kendisine hakaret ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Tutturmuş ben 'Fizik öğretmeniyim' diye. Ama fizik öğretmeni olmak sana bu ülkenin cumhurbaşkanına hakaret etme yetkisini vermez. Dün akşam Kadıköy'de 'Hırsız Erdoğan' diye onlara slogan attırıyor. Bana bak Muharrem, önce haddini bileceksin, kendini bileceksin, cinsini bileceksin. Kalkıp da bu ülkenin cumhurbaşkanına sloganla hakaret edemezsin. Birisi çıkıyor 'Külliyeye gitmem.' Senin genel başkanın kuzu kuzu bizim külliyemize geldi. Zaten siz yalancısınız. Ya bizim altından klozetle ne işimiz var. Bunlar altınla, pirinci karıştırıyorlar. Onlar bunu anlamaz. Niye? E cehalet. Bunlar cesaretlerini de cehaletlerinden alıyor. Ben halkıma, milletime inanıyorum. Ankara'da külliyenin caminin kıble kısmında sergi salonu yaptık. Orada muhtarlarımızla 2 bin 200 kişilik iftar verdim. Muhteşem bir iftar oldu. Oraya bunların gelmeye yüzü tutmaz. Biri çıkmış 'Yıkacağım' diyor. Bunlar böyle. Neyi yıkıyorsun? Bu milletin helal parasıyla yapılan buraları neyle yıkıyorsun. Haddini bil haddini. Bunlar cahil."
'BİZ UZAYA NASIL ULAŞACAĞIZ BUNUN ÇALIŞMALARINI YAPIYORUZ'
Muhalefetin akşam yalan, sabah yalan söylediğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Siz çırağa bakkal dükkanını teslim eder misiniz? Bunlar çırak bile değil. Ne diyor bay Muharrem 'Ben kanal İstanbul'a karşıyım' kafaya bak kafaya. Ufuk yok ufuk. Şurada geçenlerde bir gemi boğazda yalıya çarptı. Tanker olsaydı Allah muhafaza aylarca yangın olurdu. Daha önce yaşadık. Bunarın kafası basmıyor, bu CHP'nin tarihi böyle. 'Otomobilde bu Erdoğan 20 yıl geriden geliyor' diyor. Kocaeli, Bursa ile otomobilin merkezi. O zannediyor ki bizim oto projemiz benzinli veya mazotlu zannediyor. Bay Muharrem elektrik, elektronik motorla çalışacak. Tesla sahibi Elon Musk geldi. Sana gelmedi Muharrem. Niye geldi bize? Senin gibi birisiyle bu işler yapılmaz. Biz uzaya nasıl olacak da bir an önce ulaşacağız bunun çalışmalarını yapıyoruz. Ama öğrenecek inşallah 24 Haziran'dan sonra baya vakti olur."
'FETÖ'YE ÜLKENİN ANAHTARINI TESLİM ETMEK İSTİYORLAR'
Muhalefetin FETÖ'ye anahtarı teslim etmek istediğini de söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunlar FETÖ'nün ağzıyla konuşuyorlar. FETÖ'ye ülkenin anahtarını teslim etmek istiyorlar. Bay Muharrem gitti Edirne'ye terörist başı konumunda olan, 53 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan kişiyi gidip ziyaret ediyor. Gençler aman ha bu oyunlara gelmeyin. Tutturmuşlar 'Çıksın aday olsun.' Partisi de propagandasını yapıyor, bu bile fazla. Şu anda tutuklu mu bu adam? tutuklu. Bitti, bir an önce adalet karar vermesi lazım. Ölenlerin ailesine sormak lazım. Yasin Börü'nün annesine sormak lazım. Bunların sırtında maalesef küfe yok. Parlamento bunlarla ilgili kararı bana göndermiş olsaydı ben bunu çoktan onaylardım. Türkiye'ye eski ezik günlerine döndürmenin planlarını yapıyorlar. Kocaelili kardeşlerime muhalefete şunları sormasını istiyorum; AK Parti Türkiye'de 204 bin derslik yaptı bunları yıkacak mısınız? 69 milyon kişiye internet hizmeti sağladı onları kesecek misiniz? Yeni hastaneleri kaldırıp atacak mısınız? Kocaeli şehir hastanesinin inşaatını durduracak mısınız? Kocaeli'nde toplu konutlarda yaşayan vatandaşlarımızı kapı dışı edecek misiniz? Hızlı tren hatlarını kaldıracak mısınız? Siz yeniden kara trene mi bineceksiniz? Bunlar yapar yapar. Önümüzde 29 Ekim'de havalimanını açıyoruz. Orada bir televizyon programı yapacak güzelliklerini göreceksiniz. Bunlar bu işlerden anlamaz. 525 baraj, 528 hidro elektrik santrali yaptık. Bunları da yıkacak mısın bay Muharrem? Muhalefet adayları karşınıza geldiğinde bunları sorun. Adamın işi gücü yok İsmail Metin Paşa ile uğraşıyor. Ben de Malatya'ya gittim. Onlar protokol mensubu ve aynı masada oturuyoruz. Konuşmamın bir yerinde alkışladılar. Tuttu 'Apoletleri sökeceğim' dedi. O apoletleri sen mi sökeceksin, apoletleri sökecek olan yargıdır yargı, cahil."
Ergün AYAZ- Dinçer AKBİR- Alişan KOYUNCU- Selda Hatun TAN/İZMİT (Kocaeli), (DHA)
FOTOĞRAFLI