Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davasında uzman erbaşlar savunmalarını yaptı

Güncelleme Tarihi:

Donanma Komutanlığındaki darbe girişimi davasında uzman erbaşlar savunmalarını yaptı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2017 21:41

Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davasında uzman erbaşlar savunmalarını yaptı

Haberin Devamı

Selda Hatun TAN- Alişan KOYUNCU/KANDIRA (Kocaeli), (DHA) - DONANMA Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davasında uzman erbaşlar Emre Kıvrak ve Erdal Çetin savunmalarında, darbe girişimini yöneten Tuğamiral Hayrettin İmren'in emirlerine uyduklarını söyledi. Kıvrak, "Karşımızda koskoca amiral olduğu için bir cevap veremiyoruz. Amiral çağırıyor nasıl gitmeyelim! Gelin diyor, gittik. Emredersinizden başka bir şey diyemiyoruz ki" dedi.
92 sanıklı Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davasının görülmesine Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'nde bulunan Kocaeli Kapalı Cezaevi Kurumları içerisindeki 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada ilk olarak ifade veren uzman erbaş Emre Kıvrak, "15 Temmuz'da gündüz mesaideyim, görevim bitti arkadaşımın evine gittik. Whatsapp grubundan mesaj geldi 'Herkes kapıya gelsin' yazıyordu. Giyinip gittim. 2. kapıdan girdim. Hayrettin İmren ve Semih Aksel yüzbaşı oradaydı. Ben kapı 4'e gideyim dedim. Semih yüzbaşı 'burada bekle' dedi. Kapı önündeki grup küfürler ediyordu. Biz kapıda konuşlanmış bekliyorduk. Halk galyana gelmişti. Biz bir süre kapıdan geri çekilip beklemeye başladık. 30-40 el ateş sesi duydum. Baktığımda Hayrettin İmren ve kapıdaki asker geri geri geliyordu. Halk kapıya tırmanmaya çalışıyordu. Halk 'şehitler ölmez, vatan bölünmez, vatan sana canım feda' gibi sloganlar atıyordu. Hayrettin İmren de bize 'Ordu millet el ele' sloganları attırdı. Bana kapıdaki bayrağı açtırdı. Bunun üzerine halk biraz sakinleşti" dedi.
Savunmasına devam eden Emre Kıvrak, "Sürekli hareketlilik vardı ne olduğunu anlayamadık, Donanma'ya saldırı yada sabotaj var sandık. Hayrettin İmren bir süre sonra tekrar geldi. Gökhan Cingil yüzbaşıyı indirdi. İtekleyerek, 'Bu vatan haini, benim emirlerimi dinlemedi, Merkez Komutanlığı'na götürün bunu' dedi, götürdüler" diye konuştu.
Hakimin silahlı kişinin kim olduğunu sorması üzerine kendisinin olduğunu belirten Emre Kıvrak, "2 uzman çağırdı. Beni ve Erdal uzmanı gösterdi. Karşımızda koskoca amiral olduğu için bir cevap veremiyoruz. Amiral çağırıyor nasıl gitmeyelim gelin diyor, gittik. Gelin diyor bu bir emirdir. Emredersinizden başka bir şey diyemiyoruz ki. Bize, 'Merkez Komutanlığı'na gelin' dedi. Merkez Komutanlığı'nın kapısı açılmadı. Kapıda forsuyla, makam aracıyla amiral duruyor kapı açılmıyor. Ben söyledim kapıdakine açmadı. Amiral Hayrettin İmren araçtan indi kapıya vurdu, açıldı kapı. 'Silahlarınızla beni takip edin' dedi. Emir verdi peşinden gidiyoruz bizde. Bağıra çağıra içeriye girdi. Merdivenlerden çıkarken bağrışma sesi geldi. 'Sen nasıl emirlerime uymazsın' diye, Uğur Albayı kolundan tutup bağırarak nezarete götürdü. Sonra bana bakarak anahtarları getirin diye bağırdı. Ben gidip anahtarları getirdim. Nezareti açıp Albay Uğur Çelikten'i nezarete attı. Hayrettin İmren 'Başka nezarethane var mı?' diye sordu, yok denilince de 'Başka nezarethane oluşturun' diye bağırdı" ifadelerini kullandı.
Hayrettin İmren'in kendilerine korkmayın çocuklar dediğini söyleyen Emre Kıvrak, "Hayrettin İmren gece sivil takım elbiseli birini getirdi. 'Bunun emirlerine uyacaksınız' dedi. Neden uyalım, kim bu diye düşündüm, komutandır herhalde dedim. Sonradan öğrendim koruma subayıymış. Hayrettin İmren her geldiğinde sinirliydi. Hayrettin İmren bize bekleyeceksiniz dedi. Sabaha kadar bekledik. Hayrettin İmren, Uğur albayı nezarethaneye atıyor. Amiral astını nezarethaneye atıyor. Hizmet suçumu işledi acaba dedim. Diğer amirallerin gözaltına alındığını görmedim. Ben o gece ne olduğunu anlamadım. Görev gereği gittim. Amiral emir verdi yaptım. Bekle dedi, gel dedi, usulsüz emir verilmedi. Terör örgütü üyesi, darbeci olmakla suçlanıyorum. Ne benim nede ailemin bunlarla alakası yok. Benim maddi durumun yok, avukat bile tutamadım, baro avukatı beni savunuyor" diyerek kendini savundu.
Uzman erbaş Erdal Çetin yaşanan olayları Emre Kıvrak'la benzer şekilde anlatarak, "Tatbikat var sanıyordum. Kapı 2'ye gittim. Hayrettin İmren, terör saldırısı olacağını, emirleri ondan alacağımızı söyledi. 'Korkan varsa şimdi gitsin' dedi. Beklerken Donanma'nın önünden geçen araçların korna seslerini, halkın attığı sloganları duyuyorduk. Kapıya tel çekmemiz istendi. Hayrettin İmren 'Korkmayın biz Donanmamızı koruyacağız' diye konuşma yapıyordu. Halk kalabalıklaşınca Hayrettin İmren, 'Halkı içeri sokmayacağız' dedi. Dizildik, halkın üzerine gitmemizi istedi. Halkla aramızda polisler vardı, içeriye girmelerini engelliyorlardı. Sol taraftan ateş edildiğini duydum. Hayrettin İmren halkı püskürtmek için ateş ediyor sandım, 4-5 el bende ateş ettim. Kapı bölgesinden geri çekildik. Hayrettin İmren 'MG3 getirin bakalım içeri girebiliyorlar mı?' dedi. Bizde MG3 olmadığını söyleyince sinirlendi. Astsubay, Hayrettin İmren'e Donanma Komutanı'nın olanlardan haberi olup olmadığını sordu. İmren sinirlenip onu itekledi, 'Ben buradayken onu nasıl sorarsın' diye bağırdı" dedi. Erdal Çetin savunmasının devamında şunları söyledi:
"Sela okunmaya başladı. Hayrettin İmren selayı duyunca, 'Çökün biz daha Müslümanız' dedi, çöktük. İmren daha sonra ara ara gelip giderek uzman erlerden aldı. Bize de Merkez Komutanlığı'na gelin' dedi, gittik. Uğur albayı nezarethaneye kapattı. Sonra Gökhan yüzbaşıyı ve kendisine kapıyı açmayan askeri aşağı katta nezarete attı. Depodan nezarethane oluşturulmasını istedi. Emre ve bana 'vur emriniz var' dedi. Sabaha kadar Merkez Komutanlığı'nda kaldık" diyerek tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Erdal Çetin ve Emre Kıvrak'ın tutukluluk hallerinin devamına, duruşmanın çarşamba günü devam edilmesine karar verdi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!