Donanma davasında yargılananlar suçlamaları kabul etmedi

Selda Hatun TAN/İZMİT(Kocaeli), (DHA) - DONANMA Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davasında yargılanan kurmay albay Mustafa Bardakçı, astsubay Serkan Dumanlıdağ ve yarbay Ali İhsan Güler savunmalarında haklarındaki iddiaları kabul etmedi. Kurmay albay Mustafa Bardakçı hiçbir su kabul etmediğini, tutuklanmaması durumunda şu anda amiral olacağını söyledi.

Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davasına 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edildi. 15 Temmuz'da Donanma Komutanlığı Harekat Daire Başkanı olarak görev yapan tutuklu sanık meslekten ihraç edilen kurmay albay Mustafa Bardakçı sıkıyönetim mesajının ilk kendisine geldiği ve mesajı iletmediği iddialarıyla ilgili olarak, "Gemilerin kalktığını öğrendiğimde durumu Donanma Komutanı Veysel Kösele ve Yalçın Payal'a ilettim. Mesajı gördüğüm doğrudur. 00.08'de Veysel Kösele'yi arayıp mesajı söyledim, teyit etmediğini söyledi. Aynı şekilde Yalçın Payal'a da mesajı iletmek için aradım ama ulaşamadım. Sıkıyönetim mesajını okuduktan sonra ben onlardan emir alacağım diye bir şey demedim" dedi.

Mustafa Bardakçı, Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yöneten Hayrettin İmren'den emir alarak uyguladığı iddialarını da kabul etmeyerek, "Hakkımdaki iddialar mesnetsiz hangi kanunsuz emire uyduğum bile belirtilmemiş. KHK ile ihraç olmam bile iddianamede delil olmuş. Beni hukuksuz yargılayıp, tutuklu tutuyorsunuz" diye konuştu. Bu esnada tutuklu sanıklardan Murat Erdem yüksek sesle "bravo" diye bağırarak alkışlayınca, mahkeme başkanı Erdem'i dışarı çıkarttı.

Terör ve sabotaj alarmı olduğundan dolayı gemilerin seyre kalktığını bildiğini belirten Bardakçı, "Bundan haberdar olmam doğal bir şeydir. Gemilerin kalktığında üst amirlerime rapor ettim. Tutuklanmasaydım şu anda amiral olacaktım. Hiçbir suçu kabul etmiyor, FETÖ ile ilişkilendirilmemi reddediyorum" şeklinde konuştu.

Cumhuriyet savcısının, "Televizyondan o akşam yaşananları izlediniz mi?" diye sorması üzerine Mustafa Bardakçı, "İzledim. Cumhurbaşkanı kalkışmadan bahsediyor, halkı sokağa davet ediyordu. Sıkıyönetim mesajının bir anlamı kalmamıştı. Zaten mesajda valilik, belediyeler, kaymakamlıklar el konulacak yerlerdi. Halk oralara gidiyordu. Ne mesajda, ne çağrıda benim görev alanımla ilgili bir bilgi yoktu" dedi.

Astsubay Serkan Dumanlıdağ ise savunmasında, "Tutuklu olmamın tek sebebi amiral Ayhan Bayı'ın emir astsubayı olmam ve Bay'ın firari olmasıdır. Ayhan Bay'ın gemileri seyre kaldırılması emrini verdiğini duydum. Terör söylentileri vardı. Ayhan Bay bana silahımı yanıma almamı söyledi. O gece Hayrettin İmren'i Donanma içerisinde sürekli ring halinde görüyordum. Ayhan Bay bana o gece bana 'Bu evin kapısına Hayrettin İmren dışında kimse girmesin' diye emir vermişti. 17 Temmuz Pazar akşamı televizyondan Ayhan Bay'ın darbeci olduğunu öğrendim. O ana kadar bilmiyordum. O gece Ayhan Bay'ın darbeci olduğunu anlayamazdım. Gece boyunca evin içerisinde ailesiyle birlikteydi. İçeride neler oldu bilmiyorum" dedi.

Yarbay Ali İhsan Güler ise savunmasında o gece Ayhan Bay'ın çağırması üzerine birliğe gittiğini söyleyerek, "Limana gittiğimde Ayhan Bay'ın sorması üzerine limanda ve seyirde olan gemilerin bilgisini verdim. Beni eve gönderdi. Televizyondan kalkışma görüntülerini izledim. Ayhan Bay gece boyunca gemilerin izlenmesi ve güvenliğinin sağlanması görevini vermişti. Sabahleyin bazı amirallerin botla ayrıldığını öğrendim. Ben o gece sıkıyönetim mesajını görmedim, mesaja ilişkin bir şey duymadım. Otopark görevlisi gibi gelen gemilerin yanaştırılması ve düzeninin tahsis edilmesi için ofisimde kalmam emri verildi. Bu emir bana sıkıyönetim mesajından da önce verilmişti. Ben birliğe gelmeden önce gemilerin büyük kısmı zaten seyre çıkmıştı. Gemilerin kaldırılma emri sadece Ayhan Bay'a aittir" diye konuştu.