Güncelleme Tarihi:
'BUNLAR SİYASET CAHİLİ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmit Perşembe Pazarı alanında düzenlenen 151 yatırımın toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan tören alanına girerken, tekerlekli sandalyesinde bulunan Kevser İçen'i görerek durdu. Annesi Fatime İçen ile birlikte törene gelen Kevser'in omurilik açıklığı rahatsızlığı bulunduğunu öğrenen Erdoğan, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sadettin Hülagü ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'ndan Kevser İçen ile ilgilenmelerini istedi. Rektör Hülagü
İçen ile ilgili bilgileri not aldı.
TOPLU AÇILIŞ VE LİMAN AÇILIŞI BİRLİKTE YAPILDI
Platforma çıkan Erdoğan, miting alanını Türk bayraklarıyla dolduran binlerce kişiyi selamlarken, Rabia işareti yaptı. Şehitler nedeniyle tören sırasında müzik yayını yapılmadı. Körfez'de bulunan Dubai Port Limanı'nın açılışı, toplu açılış töreni ile birlikte yapıldı. 151 yatırımın bedelinin 1.5 milyar lira olduğunu belirten Erdoğan, "Bu eserler arasında aralarında imam hatip okulu, kız meslek lisesi, özel eğitim kurumları ve TOKİ tarafından tamamlanan aile sağlık merkezlerimizin açılışını gerçekleştiriyoruz. MOBESE sisteminin alt ve üst yapı yatırımlarının açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Başbakanlık dönemimden beri yakından takip ettiğim Yarımca Limanı'nın resmi açılışı buradan yapılıyor. Bakanlarımız orada ve onlarla irtibatlı olarak açılışını yapacağız. 650 milyon dolarlık yatırım olan bu liman, bölgemizde üretim ve ticaret yapan firmalarımızın rekabet güçlerini arttıracak" dedi.
Erdoğan açılışı yapılan yatırımlarla ilgili olarak, "Çevrecilik alanında 2 milyon ağaç toprakla buluştu. Ey yezidiler. 12 ağaçtan bahsetmiyoruz, dikkat et. Dikili ağacınız yok bu memlekette. Ama bizim belediyemiz, Çevre ve Orman Su İşleri, Elhamdülillah biz bu işlerde yarıştayız. Attığımız adımlarla ülkemizi yeşille donatıyoruz" diye konuştu.
SİYASİ SAPKINLIK
Konuşmasında CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Erdoğan, "Şimdi çıktı ana muhalefetin başındaki Türkiye'de başkanlık sistemiyle ilgili kan dökülür diyor. Kardeşlerim bunlar siyasi sapkınlıktır. Bunlar siyaseti bilmiyor. Bunlar siyaset cahili, siyasi literatür cahili. ABD, Güney ABD kan mı döktü? Bu kararı kim verir, millet millet. Senin öyle bir milletin ve öyle bir gücün de yok. Senin milletin bu ülkede 'Başkanlık sistemine geçiyoruz' derse, sen de kuzu kuzu takip edersin. 10 Ağustos'ta millete gittik mi, gittik. 14 parti bir araya geldiler mi? Bu kardeşiniz tek başına karşılarına çıktı mı? Siz ne yaptınız, desteklediniz. Biz kanı sadece Kızılay'a veriyoruz. Gençler bu zatın ismini ben ağzıma almam. Biz kanı veririz. Kanı vatanımızın kurtuluşunda veririz. Teröre karşı veririz. Şu anda tek millet diyenler, tek bayrak, tek vatan diyenler bunun mücadelesini veriyor. Kardeşlerim biz inanarak dimdik ayakta durduk ve bu yolda yürümeye devam edeceğiz" dedi.
'TERÖR ÖRGÜTÜ AĞZIYLA KONUŞMAYA BAŞLADILAR'
Bu ayın ilginç bir ay olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu ana muhalefet geçmişi itibariyle kan döktüler. Bu ayın içerisinde iki gün var, çok önemli. Birisi yarın 14 Mayıs. Diğeri de 27 Mayıs. Bu tarihlerden biri demokrasi için ak bir gündür 14 Mayıs. Diğeri de kara bir gündür. 14 Mayıs 1950 tarihi ülkemizde ilk defa çok partili seçimin yapıldığı bir gündür. 27 Mayıs 1960 dönemi ise darbenin sembolüdür. 1950 seçimleri de milletimiz tek parti dönemine karşı iktidara el koymuştur. Rahmetli Menderes ve arkadaşları güçlü bir şekilde Meclis'e gönderilmiştir. Menderes 'Yeter söz milletindir' demiştir. Biz ne dedik 'Söz de, karar da milletindir' diyoruz. O günkü kaybedenler darbecilerle ortaklaşa işe girmiştir. Bu CHP darbecilerin kapısını çalmıştır, onlara umut bağlamıştır. Aradan geçen yıllara rağmen tarzlarını değiştirmeden yollarına devam ettiklerini görüyoruz. Hangi aklı başında insan milli iradeyi gidip de kan cümlelerine sıkıştırır. Hani siz Atatürkçü'ydünüz. Ne diyor Atatürk, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'
Sen milletin olan egemenlik hakkını ne zamandan beri eşkiyalara veriyorsun. Kanı kim döker, çete döker, eşkiya döker, terörist döker. Bunlar terör örgütü ağzıyla konuşmaya başladılar. Bunların ülke yönetimi 27 Mayıs rejimidir. Türkiye'de yaşanan anayasa, cumhurbaşkanlığı, yönetim tartışmalarında hep 27 Mayıs düzeni vardır. Mantık aynıdır. Hedef aynıdır. 14 Mayıs heyecanını yaşamamış 27 Mayıs, 12 Eylül darbesini iliklerine kadar hissetmemiş birisine bunun anlamını söyleyemezsiniz. Kardeşin kardeşe kurşun sıkmasını anlatamazsınız" diye konuştu.
ŞİZOFRENİK VAKA
Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu isim vermeden eleştirmeye devam ederek, şöyle konuştu:
"Eskiler derler ki, 'doğru yerinden kalkana kadar, yalan dünyayı dolaşırmış.' Bu zat akşam başka, sabah başka konuşuyor. Doğru ifade bulamazsınız, şizofrenik vakadır bu. Bunlara eğer, kendinize güveniyorsanız 2019'da cumhurbaşkanlığı seçimi de var. Ama millet ondan önce başkanlığa karar vermişse, o zaman hodri meydan. Türkiye sınırları içerisinde, terör örgütlerine karşı mücadele veriyoruz, birileri bundan vazgeçmemizi istiyor. MHP çıkıyor 'teröre karşı biz iktidarın yanındayız' diyor. Ama ana muhalefet söyleyemiyor. Dert başka. Bugün şehitlerimiz var. Milletimizin başı sağolsun. Bunlarla mücadelemiz, bunları sıfırlayana kadar devam edecek. Milletimizin huzuru için devam edecek. İşte kan denilen olay orada. Oraya gidenler 'biz şehit olmak için gidiyoruz' diyorlar. DEAŞ'ın her gün sınırlarımıza attığı roketlere ses çıkarmıyorlar. Kimsenin DEAŞ ile mücadele etmek gibi derdi yok. Avrupa'nın bir derdi yok. Bu örgütle gerçek mücadeleyi biz veriyoruz. 3 milyon mülteciye bakıyoruz şu anda. Veren el, alan elden hayırlıdır dedik. Ne dedik 'İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır' dedik, getirmeye devam edeceğiz. Biz kapılarımızı batılılar gibi kapatamayız. 110 bin denizde terk edilmiş insanı sahil güvenlik botlarımızla kurtardık. Biz buyuz. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kimsenin dönüp Halep'teki gelişmelere baktığı rejimle onu destekleyen Rusya, PYD'nin yaptıklarına ses çıkardığı yok. Batılı devletlerin de Suriye alınlarında kalın bir leke olarak kalacak. Bir gün mutlaka zalimler de hak ettikleri yafta boyunlarına asılacaktır"
Türkiye'nin 3 milyon mağduru misafir ederek sınırlarını ve gönlünü mazlumlara açık tuttuğunu belirten Erdoğan, "Şimdi de samimi düşüncelerimi ifade edeceğim. Batıda eşcinsel evliliklere gösterilen sözüm ona özgürlük, hak, adalet kendilerine yardım eli uzatanlara esirgeyenlere yazıklar olsun. Ülkelerine gelen mültecilerinin önce cüzdanlarındaki paralarına, sonra kollarındaki, boyunlarındaki ziynetlere göz dikenlere yazıklar olsun. Her kışın bir baharı, her yokuşun bir sonu olduğu gibi bu sıkıntıların da biteceği gibi günler gelecektir. Türkiye 3 milyon mağdura misafirlik ederek sınırlarını ve gönlünü mazlumlara açık tutmaya devam ediyor"
Erdoğan konuşması sırasında şehitler için Fatiha okunması isteyince, tüm alandakiler dua okudu. Erdoğan'ın konuşmasının ardından yatırımların ve Dubai Port Limanı'nın açılışı yapıldı.
FOTOĞRAFLI