Güncelleme Tarihi:
Mesut ÇATAK / İZMİT(Kocaeli), (DHA) - KOCAELİ'de elden aldığı borcu ödemediği iddiasıyla hakkında icra takibi başlatılan kişi, alacaklının 'yemin' teklifini kabul etmedi. Ortada belge olmadığı için icra talebi reddedildi. Alacaklının bavşvurduğu Anayasa Mahkemesi, 'Adil yargılanma hakkı' kapsamında hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna vararak, yeniden yargılama yapılmasına karar verdi.
Kocaeli'de Ahmet Alkan, davalı borçlunun işi için birlikte Ankara'ya gittiklerini, parası olmayan davalıya yolculuk sırasında harcamalara için elden 850 TL borç verdiğini, davalının şoförü tarafından kullanılan araca kesilen 730 TL radar cezasını da kendisinin ödediğini öne sürdü. Borcun ödenmemesi üzerine tahsili için icra takibi başlattı.
İTİRAZ EDİNCE YEMİN TEKLİFİNDE BULUNDU
Ahmet Alkan, davalının borca itiraz etmesi üzerine 4 Temmuz 2014 tarihinde Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdiği dilekçesinde tanık beyanı, ödenen idari para cezaları gibi delillerden vazgeçerek, sadece yemin deliline dayandığını, birlikte yaptıkları yolculuk sırasında elden borç para alıp almadığı, seyahat edilen aracın davalının işi için kiralanıp kiralanmadığı ve davalının şoförü tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususlarında davalıya yemin teklifinde bulundu.
YEMİN ETMEDİ, DAVA REDDEDİLDİ
Mahkeme davalıyı 9 Ekim 2014 tarihinde yemin için duruşmaya davet etti. Davalı, avukatı aracılığıyla verdiği dilekçesinde yemin teklifini kabul etmediğini, böyle bir borcu bulunmadığını, senetle ispat kuralı gereğince somut davada yemin deliline dayanılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, duruşmaya gelmedi. Mahkeme, 9 Ekim 2014 tarihinde verdiği kararda, Ahmet Alkan'ın iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURDU
Ahmet Alkan, 25 Kasım 2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi 'ilgili hukuk' bölümünde, Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 225'inci maddesi olan, 'Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır' ve 229'uncu maddesi olan, 'Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. Kendisine yemin iade olunan kimse yemin etmekten kaçınırsa, yemin konusu vakıa ispat edilmemiş sayılır" gerekçelerine yer verdi.
'YENİDEN YARGILAMA YAPILMAK ÜZERE İADESİNE'
Anayasa Mahkemesi'nin 17 Kasım 2016 günü yaptığı toplantıda Ahmet Alkan'ın başvurusu incelenerek, gereğine karar verilerek şöyle denildi:
"Başvurucu yemin deliline hiç dayanmamış ve davalı için yemin prosedürü uygulanmamış gibi değerlendirme yapılarak sonuca ulaşılması, başvuru konusu yargılamayı bir bütün olarak adil olmaktan çıkarmıştır. Bu nedenle mevcut yargılamada başvurucunun hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Adil yargılanma hakkı kapsamında hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan, kararın bir örneğinin yeniden yargılanma yapılmak üzere Kocaeli 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekir."