Güncelleme Tarihi:
KOCAELİ (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Yeni Türkiye olarak 'Sanayi 4.0'ı tribünden izleyen bir ülke olmak istemiyoruz. Bu defa 'Sanayi 4.0'da rol alan, teknoloji üreten ve bu sayede hem ülkesini büyüten hem de ekonomisini garanti altına alan bir ülke olmak istiyoruz. Burada da önemli rollerden biri KOBİ'lerimizde olacak" dedi.
Işık, Başiskele'deki bir otelde düzenlenen Türk Ekonomi Bankası (TEB) KOBİ Akademi Programı'nda, TEB'in Kocaeli'de doğan bir banka olduğunu söyledi.
TEB'in başarılı ve güçlü bir banka olduğunu ifade eden Işık, bankanın KOBİ'lere finansman desteğinin yanı sıra kurumsallaşma ve markalaşmaları için de çaba gösterdiğini anlattı.
Işık, Türkiye'de 2 temel yanlış anlayış bulunduğunu dile getirerek, "Birincisi, 'parayı veren düdüğü çalar', ikincisi, 'benim aklım bana yeter' anlayışı. Geldiğimiz dünyada iki anlayışa da yer yok. Bu iki anlayış yeterli değil. TEB'i bu noktada tebrik ediyorum. TEB, sadece 'KOBİ'lere finansman sağlarım' demiyor. Dünyada ekonomilerin lokomotifi, itici gücü KOBİ'lerdir. Türkiye'ye ait bir gerçek değil, dünya ekonomilerinde serbest piyasa ekonomilerinde net bir gerçek" diye konuştu.
KOBİ'lerin esnek yapıya sahip olduğu için hızlı karar alıp, adımlar atabildiğini anlatan Işık, KOBİ'lerin gelişen olaylara hızlı adapte olabildiğini bildirdi.
Işık, şirketlerin büyüdükçe hareket kabiliyetlerinin de azaldığını belirterek, "Dünya o kadar dinamik bir dünya ki hızlı karar alan ve uygulamaya geçen şirketlere ihtiyacımız var. Bu söylediğim özellik son 10 yılda dünyanın en büyük 10 şirketinin 7 tanesini bu sıranın dışına itti. Bunun sebebi, girişimciliği teknolojiyle birleştirmeleri, esnek yapıda çok hızlı karar alma ve uygulama yeteneğine sahip olmaları" ifadelerini kullandı.
- "KOBİ'lerdeki kurumsallaşma ekonomideki kalıcı büyüme demektir"
KOBİ'lerin Türkiye ekonomisinde ağırlığa sahip olduğunu vurgulayan Işık, şöyle konuştu:
"Türkiye'deki işletmelerimizin yüzde 99,7'si KOBİ, ihracatımızın yüzde 56,5'ini KOBİ'ler yapıyor, istihdamımızın da yüzde 76'sını KOBİ'ler sağlıyor. KOBİ'lerin ekonomiye daha fazla katkı vermesi hem Türkiye'nin hem de Kocaeli'nin daha hızlı kalkınması anlamına geliyor. KOBİ'lerin bu noktada karşılaştığı tehditler ve fırsatlar konusunda dikkatli olmak durumundayız. Dünyadaki trendden Türkiye ayrışmıyor. Maalesef, 1. kuşaktan 2. kuşağa geçerken KOBİ'lerde fazla sorun olmuyor. 2. kuşaktan 3. kuşağa geçerken KOBİ'lerde azalma var ama 3. kuşaktan 4. kuşağa geçerken KOBİ'lerde yüzde 90'ların üzerinde bir kayıp var. Ya el değiştiriyor ya da kapanıyor. Dünyadaki trend de böyle. Bu kaybı azaltmak, KOBİ'lerin kurumsallaşmasını, geleceğe güvenle taşınmasını sağlamak bizim hükümet olarak en önemli önceliğimiz. KOBİ'lerdeki kurumsallaşma ekonomideki kalıcı büyüme demektir."
- "KOBİ'lerimiz kurumsallaşma ve markalaşmaya yatırım yapsınlar"
Hükümet olarak KOBİ'lerle ilgili ciddi çalışmalar yaptıklarını dile getiren Işık, KOSGEB'in KOBİ ve girişimciler için destek veren kurum haline geldiğini söyledi.
Işık, kurumun destek bütçesini 2016 yılında yüzde 184 arttırdıklarını dile getirerek, KOBİ'lere sadece destek vermenin tek başına yeterli olmadığını vurguladı.
KOBİ'lerin kurumsallaşmasının desteklerin yerinde kullanılması açısından önemli olduğunu anlatan Işık, TEB'in bu noktadaki çalışmalarını önemsediğini söyledi.
KOSGEB'de ciddi destek programlarının bulunduğunu belirten Işık, şöyle devam etti:
"Yeter ki KOBİ'lerimiz kurumsallaşma ve markalaşmaya yatırım yapsınlar. Markanın önemi o kadar fazla ki. Örneğin, giydiğimiz erkek gömleği, Türkiye'de herhangi bir konfeksiyon atölyesinde yapıldığında üzerine Türk markası vurulduğundan yaklaşık 26 dolar. Aynı gömlek aynı atölyede yapılıp üzerine İtalyan markası vurulduğunda ortalama 98 dolar. Aradaki fark, marka ve tasarım. Biz, marka oluşturamadığımız için büyük oranda işin hamaliyesine talibiz, İtalyanlar bu noktada marka oluşturup tasarımlarını kendileri yaptığı için de oradaki 26 dolarla, 98 dolar arasındaki farkı o gömleğe mahsus olarak söylüyorum taş atıp kolunu yormadan cebine alıyorlar. Türkiye'nin gitmesi gereken yön bu."
Ar-Ge paketini çıkardıklarını ve bunun 1 Mart itibarıyla yürürlüğe girmesini beklediklerini kaydeden Işık, pakette yer alan konuları katılımcılara anlattı.
- "Dünya hızla 4. sanayi devrimine gidiyor"
Işık, dünyanın yeni bir çağa doğru ilerlediğini, Türkiye'nin ilk 3 sanayi devrimini tribünden izlediğini belirtti. Dünyanın hızla 4. sanayi devrimine gittiğini dile getiren Işık, "Yeni Türkiye olarak 'Sanayi 4.0'ı tribünden izleyen bir ülke olmak istemiyoruz. Bu defa 'Sanayi 4.0'da rol alan, teknoloji üreten ve bu sayede hem ülkesini büyüten hem de ekonomisini garanti altına alan bir ülke olmak istiyoruz. Burada da önemli rollerden biri KOBİ'lerimizde olacak" şeklinde konuştu.
Işık, KOBİ'lerin yenilikçi anlayışla yoluna devam etmesini önemsediklerini, bunun inovatif yaklaşımı, KOBİ'lerin her aşamada üretim anlayışının bir parçası yapmasıyla mümkün olacağını kaydetti.
Bilginin bu konuda önemli bir rol oynadığını belirten Işık, TEB'in yapacağı çalışmaların KOBİ'lere ışık tutacağını sözlerine ekledi.