Başbakan Yıldırım: Yatırımların depreme dayanıklı olması yetmez, değişimi şehirlerde yapmalıyız (3)

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Yıldırım: Yatırımların depreme dayanıklı olması yetmez, değişimi şehirlerde yapmalıyız (3)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2017 23:03

Başbakan Yıldırım: Yatırımların depreme dayanıklı olması yetmez, değişimi şehirlerde yapmalıyız (3)

Haberin Devamı

ANMA ETKİNLİĞİNE KATILDI
Başbakan Binali Yıldırım, Gölcük'te partisinin basına kapalı yapılan 102. İl Danışma Meclis Toplantısı'na katıldıktan sonra Gölcük Kavaklı Sahili'nde yapılan 17 Ağustos Deprem Şehitleri Anma Etkinliği'ne katıldı. Törende Kur'an-ı Kerim okundu. Yağmurun başlaması üzerine bazı vatandaşlar plastik sandalyeleri başlarının üzerinde tutarak korunmaya çalıştı.
Başbakan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, "Deprem şehitlemizi rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun. 17 Ağustos 1999 depreminde Kocaeli'de, Gölcük, Yalova, Sakarya'da değil, bütün Türkiye'de milletimizin tarifi imkansız büyük bir acı ile karşılaştık. Üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen her vatandaşımız aynı acıyı yaşıyor ve hissediyor. İşte depremlerin getirdiği bu felaketi unutmamak için, tekrar bu felaketlerde ve bu depremlerde aynı acıları yaşamamak için bu anma toplantılarını düzenliyoruz. Şunu aklımızdan asla çıkarmayacağız; Deprem öldürmez, hazırlıksız, sağlıksız yapılar öldürür. Depremin ilk anında yaşanan şoklar atlatılır atlatılmaz ve tekrar olası bir depremde aynı acıların yaşanmaması adına 15 yıl boyunca belediyelerimizle, hükümetimizle el ele vererek dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Bu uzun soluklu bir iş, bugün ve yarın olacak bir şey değil. Hukuki, mali ve zaman boyutu var" dedi.
'GİDEN CAN YERİNE GELMEZ'
Başbakan Yıldırım hiçbir şeyin insan hayatından değerli olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Şartlar ne kadar zor olursa olsun, işimiz ne kadar meşakkatli olursa olsun, inşallah ülkemizin her tarafından bu ve buna benzer depremlerde meydana gelecek acıları azaltabilmek ve insanımızın hayatını kurtarabilmek adına var gücümüzle çalışıyor ve çalışmaya devam edeceğiz. O depremde 17 bin 480 vatandaşımızı kaybettik. Deprem şehitlerimizin yasını milletimiz derin bir teessürle, bir sükunetle tuttu. O günden bu güne yaraların sarılması için yoğun çalışma içindeyiz. Giden mal, yıkılan binalar, herşey yerine gelir, giden can yerine gelmez. Bu bilinçle gayretlerimizi arttırıyoruz. Depremle yaşamayı mutlaka öğreneceğiz. Depremin doğuracağı sonuçları, can kayıplarını ortadan kaldırmak için daha çok çalışacağız ve daha çok gayret edeceğiz, ama her şeyden önemlisi farkındalık. Depremin farkındalığını öğrenmek ve buna göre hazır olmak, yaşanacak bir felaket karşısında da ne yapacağımızı şaşkın bir vaziyette, panik bir vaziyette morallerimizin çöktüğü, dermanımızın kesildiği bir duruma düşmeyeceğiz. Okullarda eğitim ve sürekli kamuda gerekli organizasyonları aralıksız tekrarlayacağız ve sürdüreceğiz. Bu kadar büyük bir kaybın yaşandığı bu bölgede o günü tekrar yaşarken, hissedilen bu üzüntüyü burada birlikte idrak ediyoruz. Milletlerin tarihinde yaşanmış bu tür elem verici hadiselerin bizim tarihimizde de benzer yeri vardır. Ben Erzincanlıyım, depremini yaşamadım ama yıllarca dedelerimizden, ninelerimizden dinledik. O felakette sağ kalanlar bu felaketi anlatırken, o günü aynen yaşar gibi hüzünlendiklerine şahit olduk. Dua ve temennimiz o dur ki; Rabbim milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Devletimiz ve milletimizi buna benzer felaketlerden korusun."
DEPREME HAZIRLIKSIZ BİNALAR ÖLDÜRDÜ
Depremin insanları öldürmediğini depreme hazırlıksız binaların öldürdüğünü söyleyen Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ise, "17 Ağustos 1999'u unutmayacağız ve unutturmayacağız diyoruz. Bundan sonra olası bir depremle karşılaştığımızda, 1999 tarihinde ödediğimiz bedeli ödememe adına yapacağımız hazırlıklar var. Depremde anladık ki bizi deprem öldürmedi, depreme hazırlıksız binalar öldürdü. Her yıl buradan, depremin merkez üssünden Türkiye'ye haykırıyoruz. Tekrar aynı olayla karşılaştığımızda aynı bedeli ödemeyelim. Bu gerçekle yüzleşerek biz deprem sonrası yeniden yapılanma sürecini yeni temeller üzerine oturttuk. 17 Ağustos depreminden önce var olan bina stokları bizim için bir tehdit. Acilen, çok hızlı bir şekilde yeniden yapılanma sürecini tamamlamamız gerekiyor. Hükümetimiz yasal önlemleri aldı. Topluma düşen oturdukları dairelerin huzurlu yaşam alanları mı, yoksa olası bir depremde tabutları mı olacak. Her birimizin binalarımızı depreme dayanıklılık testine tabi tutmamız gerekiyor. Üniversite ve odalarımıza başvurup bu testleri yaptırmamız gerekiyor" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!