Güncelleme Tarihi:
Ergün AYAZ- Orhan UZUN/İZMİT (Kocaeli), (DHA)- KOCAELİ Gençlik Hizmetleri İl Müdürlüğü'nün organizasyonunda 'Tecrübe konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar' projesi kapsamında 15 Temmuz darbe girişimi gazileri yaşadıklarını anlattı.
İzmit Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde yapılan 'Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar' etkinliğine Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Ak Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, 15 Temmuz gecesi gazi olanlar ve vatandaşlar katıldı. Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından kumdan resimler çizen Veysel Çelikdemir'in sunduğu '15 Temmuz' temalı gösterisi izleyicilerin beğenisini topladı. Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu halkın canını seve seve ihanetin karşısında dik durduğunu belirterek, "İmanı silah yaparak, tanka topa tüfeğe karşı çıkan Türk milleti hem Türk tarihinin, hem de demokrasi tarihinin anlatılacak destansı mücadelesini o akşam sergiledi. Canını seve seve akıtacak bu millet o gün hiç beklemediği, hiç tahmin etmediği ihaneti gördü. Bu milletin birliğini yok etmek isteyen tüm hainler o akşam 40 yıllık çalışmaları sonucunda bu milleti yeneceklerini düşündüler. Hesap etmedikleri şey bu milletin söz konusu vatan, söz konusu millet ve söz konusu devlet olduğunda hiçbir fark gözetmeksizin 7'den 70 ine kadar herbiri bu ihanetin karşısında dimdik durdular" dedi.
ÜZERİM KAN OLUNCA HELALLİK ALMAYA BAŞLADILAR
15 Temmuz gecesini İstanbul'da yaşadığını söyleyen Orçun Şekercioğlu, "Askeri kalkışma olduğunu öğrenince hemen ayağa kalktık. Arkadaşlarımızla iletişime geçip hızlı bir şekilde Cumhurbaşkanımızın konutunun bulunduğu yerde görev aldık. Yaklaşık 1 saat içerisinde 5 bin kişi toplanarak konut önünde tertibat aldı. Memleket işgal altındaydı. Köprü ve devletin binalarının kurtarılması gerekiyordu. Köprüye doğru ilerledik. Yaklaştığımızda acımasızca ateş etmeye başladılar. Elimizde taşlar vardı. Elimizdeki taş darbeyi püskürtmeye yetti. Dizimin üzerinden mermi isabet etmesi sonucu vuruldum. Bacağıma tampon yapmaya çalışıyorlardı. Üstüm başım kan olunca tanıdığım arkadaşlarım benden helallik almaya başladılar. Hastaneye nasıl gittiğimi bilmiyorum. Doktorların sakat kalacağı dediği bir noktada bugün huzurunuzdayız." dedi.
Abdullah İrgin ise kendisinin vatan delisi olduğunu belirterek, "Edirne'de yaşıyorum. Fakat o geceyi Ankara'da yaşadım. Uçaklar alçaktan uçmaya başlayınca polis arkadaşım Genelkurmay Başkanlığı içerisinde rehine krizi olduğunu söyledi. Yürüyerek oraya gittim. İnsanlar Genelkurmay'ın demir parmaklıklarını yıktılar. Camlardaki demir parmaklık yerinden çıkıp üzerime devrildi. Camı kırıp içeriye girdik. Genelkurmay Başkanımızı aramaya başladık. O sırada silah sesleri duymaya başladım. Hainler aşağıdan yukarıya çıkıp insanları katletmeye başladılar. Kendi askerimiz nasıl ateş ederler derken bir patlama duyduk. Onların o gece yapmak istedikleri vatanı bölmek ve bayrağı indirmekti. Bu millet ona izin vermedi" dedi.
ÇOCUKLARIM VATANSIZ BÜYÜYEMEZDİ
Ayla Kasarcı, "Benim çocuklarım annesiz ve babasız büyürdü, fakat vatansız büyüyemezdi. Eşim, görümcem ve ben Bağlarbaşı'ndan yürümeye başladık. Bankamatikler ve marketler doluydu. Biz imanı zırh yapıp yürümeye başladık. Köprüye doğru ilerlemeye başladık. Köprü girişinde bize ateş açmaya başladılar. Bizim askerimiz olduğunu düşünüyorduk ateş edince onların vatan haini olduğunu öğrendik. Yaralananlar oldu. Her bir motokuryenin arkasına bir yaralı koyduk ve motosikletler ambulans vazifesini gördü. Etrafta şehit olan ve vurulmuş kardeşlerimiz vardı. Silahlardan, vurulmaktan ve ölümden korkmadım. Her 20 dakikada bir bizim silahlarla bizim üzerimize ateş ediyorlardı. Okuyup bir yerlere gelebilir veya okumayıp boş gezen birisi olabilirsiniz ama ne olursa olsun vatan haini olmayın ve vatanınıza sahip çıkın" diye konuştu.
TANKLAR HASTANE GİRİŞLERİNİ KAPATMIŞTI
Eşi ve kendisinin vurulduğunu söyleyen Ahmet Yasin Kasarcı, şöyle konuştu:
"15 Temmuz gecesi köprüye çok yakındık. Geri dönmek aklımızın ucundan geçmedi. Yaralıları araçlara taşıdık. O arada eşim 'ben vuruldum' deyince bana da bir mermi saplandı. Hastaneye bizi götürecekler, ancak hastaneye giden tüm yolları tanklarla kapatmışlardı. Özel bir hastaneye götürmüşler beni. İlk ameliyatta dalağımı aldılar. İkinci ameliyatta mermiyi çıkarttılar. Böyle bir geceyi yaşadık"
FOTOĞRAFLI